"Haniye'nin katledilmesi Pezeşkiyan'ın işlerinin daha zor olacağını gösteriyor"

Mayis Alizade Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Independent Türkçe

Merkezi İsveç'te bulunan Azerbaycan Merkez Partisi Genel Başkanı Salih Kamrani, Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulundu.

“Hükümetin kuruluşu sürecinde Pezeşkiyan'a ilk darbeyi 'reformcular' indirdi"

“İran'da 28 Haziran ve 5 Temmuzda gerçekleştirilen erken Cumhurbaşkanlığı seçimini farklı kılan hususların başında birkaç önce yapılmış Parlamento seçimlerine katılımın çok düşük olmasıydı. Bu durumda meşruluğunu kaybetmiş rejimin erken Cumhurbaşkanı seçimi gerçekleştirme dışında bir seçeneği yoktu. Mesud Pezeşkiyan'ın ikinci turda %49 katılımcının %53'nün oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçilmesi gözlerin Türklerin yaşadığı bölgelerine çevrilmesine neden olmuştu. Çünkü Pezeşkiyan aldığı oyun %75'ni Türklerin ezici çoğunlukta olduğu bölgelerden almıştı. Bu durum partiler bazında değerlendirildiğinde aslında İran'daki seçimi Türklerin ağırlıkta olduğu bir partinin kazandığını göstermektedir. Seçim kampanyası sırasında Fars olmayan kavimlerin haklarını ön plana çıkaran ve kendisinin de Türk olduğuna vurgu yapan  Pezeşkiyan'ın uyguladığı bu taktiğin başarılı olduğunu görüyoruz. Ancak Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Pezeşkiyan'ın daha önce ana dili konusu, Urmiye Gölü'nün kuruması, Azerbaycan bölgelerindeki sömürgeciliğin  hafifletilmesi, kadınların sorunlarının çözülmesi, internete getirilen kısıtlamaların kaldırılması ve aynı zamanda Batıyla ilişkilerin yumşatılmasına  ilişkin verdiği sözleri yerine getirmekte sıkıntılar yaşayabileceğini görüyoruz."

"Abdulalizade'yi bile küstürmeye muvaffak oldular”

“Öncelikle seçim sürecinde Pezeşkiyan'ın yanında bulunmuş eski Cumhurbaşkanı Hatemi, eski Dışişleri Bakanı Zarif v. d. Fars şovenisti ve Arianist  şahısların hükümetin kurulması sürecinde kendi ağırlıklarını koyma girişimlerini gördük. Hatta Mesud Pezeşkiyan'ın kampanya bürosu başkanı, Doğu Azerbaycan Bölgesi eski Valisi ve eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Abdulalizade'yi bile küstürmeye muvaffak oldular. Hükümetin kuruluşu sürecinde Pezeşkiyan'a ilk darbeyi “reformcular” indirirken dini lider Hameney'in de baskıları sonucunda reform yapması kuşku uyandıracak bir kabineyle karşı karşıya kaldık. İran devletinin bugüne kadar özellikle Orta Doğu bölgesinde yaptığı faaliyetlerin Pezeşkiyan tarafından devam ettirelecek olması soru işaretleri doğururken Tehran Times gazetesine yazdığı makalede öncelikli olarak Rusya ve Çin ile işbirliğini ön planda tutacaklarını ifade etti. Hükümetin tam listesi daha Parlamentoda onay almazken kabinede farklı akımları temsil edecek bakanları göreceğiz."

"Aklımızda tutmamız gerekir”

“Yemin töreninden birkaç saat sonra HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin katledilmesi Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın işlerinin daha zor olacağını gösteriyor. İran siyasi sistemi içinde güvenlik kurumlarının Cumhurbaşkanının kontrolünde bulunmadığını aklımızda tutmamız gerekir. Şöyle ki dış ilişkiler, iç güvenlik dini liderin kontrolündeyken bölgesel politikaları SEPAH yönlendirmekte ve uygulamaktadır."

“Devlet içindeki güç odaklarının farklı bakışları temsil etmesi onların birbirlerini tasfiye etme mücadelesine dönüşmüş durumdadır”

“Nihayetinde verdiği sözleri yerine getirerek İran'ı normal ülkeler sınıfına sokmayı vadetmesine rağmen Pezeşkiyan hükümetinin bunu gerçekleştirebilme olanağı görünmüyor. Bunun bir nedeni de  İran siyasi sisteminin içindeki güç odakları arasında tam şekilde işbirliğinin olmamasıdır. Devlet içindeki güç odaklarının farklı bakışları temsil etmesi onların birbirlerini tasfiye etme mücadelesine dönüşmüş durumdadır. Onun için bu iktidar döneminde “reformlar”dan bahsetmek gerçekliği yansıtmayan bir durum olacaktır."

“Görünen köye kılavuza gerek yok"

“İran'ın Türkiye ve Azerbaycan ile yeni dönemdeki politikalarına gelince;bu alanlarda da herhangi değişikliklerin olacağını gözlemleyemiyoruz. Özellikle Tahran rejiminin PKK terör örgütünün arkasından çekileceğini düşünmemek gerekir. Çünkü bu alan da SEPAH'ın kontrolünde olup Pezeşkiyan'ın Cumhurbaşkanlığına gelmesinden sonra İran'ın Erivan Büyükelçisinin açıklamasına ilaveten Dışişleri sözcüsünün sarfettiği sözler bunu onaylıyor. Bu şahıslar Zengezur Koridoru'nun açılmasının imkansız olduğuna bir daha vurgu yaparken Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın da bu alanda değişik bir politika izlemesinin sözkonusu olamayacağı açıktır. Pezeşkiyan'ın ağırlıklı olarak Azerbaycan bölgelerinden oy almasına rağmen Azerbaycan Milli Harekatı faallarının hala hapiste olmaları, işkencelere maruz kalmaları ve aynı zamanda tutuklamaların sürmesi “Görünen köye kılavuzun gerek olmadığını” ortaya koyuyor. Bu sistem içinde iyiliğe doğru değişimin olacağına inanamıyorum."

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU