Geçmişte İslamcılar “Önce ahlâk ve maneviyat” derlerdi.
Her ortamda, her fırsatta önce bunu dile getirirlerdi.
Herkese de önce ahlâklı olmalarını tavsiye ederlerdi.
Bu nedenle toplumda İslamcılara ahlâklı kişiler olarak bakılırdı.
Bunun için insanlar İslamcılara güven duyarlardı.
Toplumun gözünde İslamcı demek, çalıp çırpmayan insan demekti.
Toplumun gözünde İslamcı demek, yalan söylemeyen insan demekti.
Toplumun gözünde İslamcı demek, haram yemeyen insan demekti.
Toplumun gözünde İslamcı demek, rüşvet almayan insan demekti.
Toplumun gözünde İslamcı demek, hakkı olmayana el uzatmayan insan demekti.
Toplumun gözünde İslamcı demek, paraya, mala, servete tapmayan insan demekti.
Toplumun gözünde İslamcı demek, mütevazı yaşayan, gösterişten, şatafattan uzak duran insan demekti.
Toplumun gözünde İslamcı demek, israf yapmayan insan demekti.
Toplumun gözünde İslamcı demek, harama uçkur çözmeyen insan demekti.
Ancak İslamcılar iktidar olmadan, gücü ellerine geçirmeden önce bu böyleydi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İslamcılar iktidar olduktan, gücü ellerine geçirdikten sonra toplumun İslamcılar hakkındaki bu görüşleri değişti.
Çünkü iktidara geldikten, gücü ellerine geçirdikten sonra İslamcılar hızla değişivermişti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, çalıp çırpan insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, yalan söyleyen insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, haram yiyen insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, rüşvet alan insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, hakkı olmayana el uzatan insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, paraya, mala, servete tapan insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, mütevazı yaşamayan, gösteriş, şatafat içinde yaşayan insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, israf denizinde yüzen insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, Harun değil Karun demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, mevki makam düşkünü insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, güç düşkünü insan demekti.
Artık toplumun gözünde İslamcı demek, harama uçkur çözen insan demekti.
İktidar olan İslamcılar, bu gerçeği bütün çıplaklığıyla dünya alemin gözleri önüne sermişti.
İslam ülkelerinde durum bu haldeydi.
İktidarlaşan İslamcılar, yolsuzluk mezhebini en büyük mezhep yapmıştı!
İktidarlaşan İslamcılar, rüşvetçilik cemaatini en büyük cemaat yapmıştı!
İktidarlaşan İslamcılar, israfçılık tarikatını en büyük tarikat yapmıştı!
İktidarlaşan İslamcılar, iltimasçılık tekkesini en büyük tekke yapmıştı!
İktidarlaşan İslamcılar, üçkâğıtçılık zaviyesini en büyük zaviye yapmıştı!
Sonuçta mesela İslam ülkeleri dünya rüşvet liginde en başlarda!
İslam ülkeleri dünya yolsuzluk liginde şampiyonluğa oynamakta!
Çalıp çırpmak bizde.
Rüşvetçilik bizde.
Hakkı olmayana el uzatmak bizde.
Ayaküstü kırk yalan söylemek bizde.
Üçkâğıtçılık, katakullicilik bizde.
Harama uçkur çözmek bizde.
Her türlü ahlâksızlığı yapmak bizde.
İslam ülkeleri bu halde.
Görülüyor ki geçmişte “Önce ahlâk” diyen İslamcılar, iktidar olduktan sonra dinin ruhunun ahlâk olduğunu unuttular.
Her türlü ahlâksızlığı yapar oldular.
İktidar olan İslamcılığın ahlâksızlık olduğunu dünya aleme kanıtladılar.
Evet, dinin ruhu ahlâktır.
Ruhu yoksa dinden geriye ne kalır?
Ruhsuz bir beden kalır.
Ruhsuz bedenin de bir cesetten ibaret olduğu unutulmamalıdır!
* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish