Aile şereflerini kurtardığımız Mediciler Osmanlı’ya nasıl ihanet etti?

Mehmed Mazlum Çelik, Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Sosyal medya

Osmanlı Devleti’nin, İtalya şehir devletlerinden Floransa ile her daim özel bir hukuku oldu.

Fatih Sultan Mehmet döneminde Medici ailesi ile öylesine yakın ilişkiler kurulmuştu ki Pazzi Komplosuna padişah bizzat müdahil olmuştu.

Beyazit zamanında Cem Sultanı izlemesi için meşhur ajan Paolo da Colle Floransalıydı.

Oysa aile şerefini kurtardığımız Medici ailesi, Kanuni Sultan Süleyman’ın iktidarının ilk yıllarında padişahın asla affetmeyeceği bir ihanete kalkışınca devlet temsilcileri ve tüm Floransalı siviller şehirden sürülecekti.

Evvela iki taraf için ilişkileri muhkem hale getiren Pazzi Komplosunu ve Fatih’in müdahalesini yeniden hatırlayalım.

Pazzi Komplosu

Mediciler ailesi 1434 yılında Banker Cosme dö Medici'nin önderliğinde Floransa'nın hâkimiyetini ele geçirmişti. Acımasızlığı ile Floransa'da tahtını tahkim eden Cosme'nin ölümü sonrası iktidarı torunları Lorenzo ile Julien devraldı. Esasen Medicilerin resmi bir unvanı ve tahtı bulunmuyordu; ama şehrin yönetimi onların elindeydi. Medicilerin bu yönetim modeline "Kadife eldivenli dikta rejimi" deniyordu. Herhangi bir sorumlulukları bulunmuyordu; fakat sınırsız yetkilere sahiplerdi. Mediciler, özellikle "Muhteşem" Lorenzo liderliğinde Floransa'yı zenginleştirirken ailenin de gücüne güç kattılar.

Elbette Avrupa'daki tüm tahtların sahipleri varlıklarını ontolojik bir meşruiyete ve güçlü ordulara dayandırıyordu. Mediciler bu ikisinden de mahrum bir iktidara sahipti. Medicilerden tüm varlıkları ile nefret eden Pazzi ailesi kısa süre içerisinde Papalıktan gereken desteği sağladı. Pazziler; Lorenzo ile Julien kardeşleri katletmek için birkaç teşebbüste bulunmuş; ama iki kardeşi birden yok edememe ihtimalleri nedeniyle planlarını hep tehir ettiler. Sonunda ikisini de birlikte öldürebilecekleri tek yerin kilise olacağına karar verdiler. Papalığın desteği ile Tanrı'nın evinde büyük bir katliam yapmak konusunda uzlaştılar. Montesecco isimli Floransalı burjuva bu fikre karşı çıkarak komplodan ayrılınca yerine iki Vatikan rahibinin gönüllü olması hiç de şaşırtıcı değildi. Plana göre Medici kardeşler katledilirken, ailenin sarayını Başpiskopos Salviatti işgal edecek ve Floransa yönetimi tamamen Papalığa geçecekti.

Bu girişim "İhtilaller ve Darbeler Tarihi" Ansiklopedisi'nde şöyle aktarılır:

Papaz kutsal şarap kabını kaldırdı, çanlar çalmağa başladı. O anda Francesco Pazzi ve Bandini kısa hançerlerini çektiler. Önce Bandini vurdu: Jülien darbeyi tam göğsünün ortasına yemiş, sarsılmış, bir iki adım gerilemiş, sendelemiş ve yere yıkılmıştı. Francesco kudurmuşçasına, üzerine atıldı, hançerini Jülien'in vücuduna delice batırıp çıkarıyordu. İntikam ve öfkeden öylesine bir haldeydi ki, elindeki hançerle kendi bacağını da ağır yaraladığını sonradan fark etti. Diğer taraftan Antonio ile Stefano da Lorenzo'nun üzerine atılmışlardı. Ne varki, bütün niyet ve çabalarına rağmen bu iki papaz silâh kullanmakta acemi idi. Lorenzo mantosunu savurarak kendini korudu, ilk darbeleri boğazında hafif bir yara ile atlattı. Ve o anda hançerini çekti. Birden şaşıran acemi katiller tereddüde kapıldılar. Suç ortaklarının güç durumda olduğunu gören Francesco ile Bandini yardıma koştular. Hançerlerini kalabalığın arasında, rasgele sallıyorlardı. Bu arada, Medici'nin yakın dostlarından Francesco Nori'yi öldürdüler. Lorenzo ellerinden kaçmıştı. Kılıçlarını çekerek sadık adamları hemen etrafını almış ve vücutlarını ona siper etmişlerdi. Lorenzo kilisede bir odaya sığındı. Kilisede müthiş bir karışıklık vardı. Kardinal duayı kesmiş, mihrabın önünde tir tir titriyordu. Kalabalık panik içinde dışarı fırlıyor, bayılanlar, ezilenler oluyor, kadınların feci çığlıkları işitiliyordu. Floransa sokaklarında halk «Yetişin! silâh başına! Medici'yi kurtarın» diye haykırıyordu.

Lorenzo Medici, bu alçakça darbeyi engelledikten sonra faillerin peşine düştü. Katillerden Bernardo Bancini Baroncelli'nin Osmanlı'ya kaçtığını tespit etti ve Fatih Sultan Mehmet'e bir mektup yazarak yardım istedi. Fatih Sultan Mehmet, siyaseten farklı şekillerde yararlanabileceği bu olaydan öylesine tiksinmişti ki katili yakalatarak hiçbir karşılık istemeden Lorenzo'ya teslim etti.

Lorenzo, Baroncelli'yi hemen idam ettirdi. Davinci bu idamı resmetmekle görevlendirildi. Ardından da Floransa'nın en önemli sanatçılarından birisi olan Bertoldo di Giovanni'ye Fatih Sultan Mehmet'in portresinin olduğu bir madalyon yaptırdı. Bu hediyedeki en ince ayrıntı Sultanın "Asya, Trabzon ve Büyük Yunanistan Fatihi Mehmed" olarak belirtilmesiydi. Medici ailesi, papalığın en büyük düşmanını bu coğrafyaların hükümdarı olarak tanıması son derece ince bir siyasetti. Velhasılıkelam, Avrupa'nın en zengin ve güçlü ailesi Medicilere yapılan tarihin en ahlaksız darbelerinden birisi onları İslam dünyasının en güçlü hükümdarı Fatih Sultan Mehmet ile yakınlaştıracaktı. İki tarafında hasbi yaklaşımı Floransa ile Osmanlıları birbirine yakınlaştıracak ve Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar sürecek bir ittifakın temelini atacaktı.
 

Kanuni Sultan Süleyman tüm Floransalıları şehirden sürdü

Medici’lerin Osmanlı ile yakınlaşması Fatih döneminden sonra da güçlenerek sürdü. Beyazit, Cem Sultan’ın adım adım izle görevini dahi Floransalı casuslara vermişti. Medicilerin zaman zaman iktidarını kaybetmeleri hatta bir ara şehirden sürülmelerine rağmen Floransa yönetimleri Osmanlı ile olan bağı korumaya özen gösterdi.

Esasen Osmanlı ile kötü ilişkileri olmayan Fransızların İtalya siyasetine müdahil olmaları ve Papalık yönetiminin şehir üzerindeki hegemonyasını artırması radikal grupların Floransa siyasetinde güçlenmesine neden oldu. Mediciler tekrar iktidarı alsa da Santo Stefano Şövalyeleri Tarikatı’nın Floransa himayesinde kurulması İstanbul’un bu İtalyan şehir devletine olan müspet bakışını menfi yöne çevirse de bağlar kopartılmadı ve imtiyazlar korundu. Ta ki Malta seferine kadar…

Malta, Müslümanlar için açık hava cezaevi gibiydi. Kaçırılan birçok Müslüman burada tutsak ediliyor ve Akdeniz’in Türkler için güvenliğine büyük tehdit oluşturuyordu. Daha evvel Turgut Reis ile doğrudan çatışmaya da giren Floransalıların Malta kuşatmasını kırmak için 12 gemi yollaması üzerine Kanuni Sultan Süleyman bu devletçilik ile olan tüm bağların kopartılarak İstanbul’dan sürülmesi emrini verdi.

Floransalı yetkililer belirlenen sürede İstanbul’u terk ederken tüccar taifesi durumun geçici olduğunu ve Türklerle mutlaka uzlaşılacağını umarak işi ağırdan aldı; fakat beklenen gerçekleşmeyince mallarını gemilerine yükleyerek İstanbul Boğazından açıldılar.

Osmanlı yönetimi ise kurallara uymadıkları gerekçesi ile önlerini kesmiş, mallarına el koymuştu. Yine de bu kişiler sivil olması sebebiyle tutuklanmamış, Fransız gemilerine balık istifi doldurularak kovalanmıştı.

Böylece bir devir sona ermiş Fatih Sultan Mehmet ve Lorenzo Medici’nin inşa ettiği Osmanlı-Floransa dostluğu tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş oldu.

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU