Bilgi teknolojilerinde yabancı yatırımları çekmek: Hindistan örneği

Doç. Dr. Ali Oğuz Diriöz Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Dünya çapında, elektrikli araçlar (EV'ler) alanında bazı önemli yabancı otomobil üreticilerinin, Türkiye'ye yatırım yapma planları, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır tarafından duyuruldu. Türkiye, uzun yıllardır, otomobil üretim endüstrisi için önemli bir destinasyon olmuştur, ancak son birkaç yılda, daha fazla hibrit ve elektrikli araç üretimine yönelik önemli bir teknolojik değişim yaşanmıştır ve mevcut otomobil üreticilerinin de kendilerini yenilemeleri gerekmektedir. Yerli ve milli elektrikli otomobil üreticisi olarak anılan TOGG'un yanı sıra, büyük otomobil gruplarının yeniden Türkiye pazarına giriş planlarına ilaveten, mevcutta yatırımı olan otomobil üreticilerinin tesislerini yeni teknolojilerle uyumlu hibrit ve elektrikli araçların üretim kapasitesine uygun olarak geliştirme planları da bulunmaktadır. Bu planlar, gerçekleşmeleri durumunda, sadece yeni iş imkânları yaratmakla kalmayıp aynı zamanda otomotiv sektörünün hibrit ve elektrikli araçların daha yaygın olması beklenen yeni dönemde de daha rekabetçi olmalarına yardımcı olacaktır. Bu yenilemelerin sağlanabilmesi adına, haliyle ülkemizdeki tesislere yönelik milyarlarca dolarlık yatırım gerçekleştirilmesi gerektirmektedir. Ancak, yeni teknolojiler, sadece otomotiv için değil, birçok sektörde de geliştirilmesi gereken bataryalar, elektronik parçalar ve diğer donanımların sağlanması gibi ihtiyaçlar da doğurur; bu bağlamda otomotiv yan sanayi firmalarının da yenilenmesine vesile olur.

Bu durum, yüksek teknolojiye dayalı ve teknoloji odaklı bir ekonomi olmanın önemini akla getiriyor. Yüksek teknoloji endüstrileri ve ekonomileri düşündüğümüzde ABD, Almanya, Japonya, Güney Kore ve hatta yakın zamana kadar İsrail, Türkiye'nin BT teknolojilerini ithal ettiği başlıca yerler olarak akla gelmekteydi. Özellikle son yıllarda, İrlanda’nın yanı sıra, Hindistan gibi Güney Asya, Malezya, Singapur ve Endonezya gibi Güneydoğu Asya ülkeleri, teknolojik ve elektronik ürünler ve yazılımların ithal edildiği en önemli yerler arasında yer almaktadır. Örneğin, otomotiv endüstrisi ile ilgili olarak, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği anlaşması olması ve Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ile Afrika'daki hedef pazarlara yakınlığı gibi avantajlar sağlamaktadır. Türkiye’nin sağladığı avantajlardan yararlanmak için Türkiye'de bir fabrika açma fırsatlarını değerlendiren AB dışı otomobil üreticileri, yeni yatırım planları duyurmuşlardır. Benzer durum mesela Hindistan otomotiv üreticileri için de geçerli olabilir. Gelecekte, Türkiye'ye benzer yatırım fırsatları Tata veya diğer Hintli otomobil üreticileri için de araştırılabilir. Hindistan aynı zamanda inşaat sektörü ve otomotiv endüstrisi için kilit bir malzeme olan çeliğin önemli bir üreticisidir; her ikisi de (inşaat ve otomotiv) Türkiye'nin başlıca endüstrileri arasındadır.

Bu makalede, Hindistan'ın teknoloji ilerlemesine odaklanacağız ve inceleyeceğiz. Çünkü diğer bölgeler hakkında çok fazla yazı yazılmışken, dünyanın en kalabalık demokrasisi olan Hindistan'ın durumu Türkiye'deki kamuoyu için daha iyi irdelenmelidir. Özellikle küresel düzeyde başarılı olmuş ve yatırım çekmeyi başarmış bazı bilinir şirketlere ve özellikle Güney Hindistan'daki kümeye bakacağız. Bilhassa yazılım geliştirme alanındaki ilerlemeleri çarpıcı olmuş ve Infosys ile Tata Consultancy Services Limited (TCS) gibi genel Bilgi/Bilişim Teknolojileri (BT) ve bilişim sistemleri şirketlerinin başarı hikâyeleri vardır. Mesela Infosys, son yıllarda birçok spor etkinliğinde, en belirgin şekilde de ATP Tenis turnuvaları ile büyük teknoloji şirketlerinin yanında görünür hale geldi. TCS, dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Tata araçlarının kardeş şirketi olup, otomotiv endüstrisinin geleceğinin birçok yüksek teknoloji çözümleri, yazılımlar ve teknolojik çözümler gerektireceğini göstermektedir.

Peki Hindistan, özellikle Güney Hindistan'daki kümelenmeler özellikle Bangalore’da ve daha az ölçüde Hyderabad ve Chennai'de, bu kadar çok BT yatırımını nasıl çekebildi? Genel olarak Hindistan için, bu kadar geniş bir İngilizce konuşan mühendis havuzuna sahip olma yeteneği elbette çok belirgin bir faktördür. Özellikle BT yazılım geliştirme ve araştırma açısından, Güney Hindistan ve özellikle Bangalore, dünyanın en önemli kümelenmelerinden biridir. Hindistan, hem yerel Hint yenilikçi şirketleri geliştirmek hem de Microsoft ve Apple gibi büyük BT ve teknoloji devleri için birincil bir destinasyondur. Bir milyar dört yüz kırk milyonu aşkın (1,44 milyar) nüfusu ile çok güçlü bir insan sermayesi ve büyük bir yetenek havuzuna sahip olduğundan, küresel teknoloji şirketleri için öncelikli bir destinasyondur. Hala gelişmekte olan bir ekonomi olarak, Hindistan'da nitelikli mühendisler ve BT uzmanları ile yüksek teknoloji üzerine çalışan bir şirketin işletme maliyetleri, Batı Avrupa veya Kuzey Amerika'daki teknoloji kümelenmelerine kıyasla çok daha düşüktür. Başka bir faktör ise Hindistan'ın komşuları ile ilgili olarak nispeten istikrarlı bir ortamının olmasıdır. Daha da önemlisi alternatif tedarik zincirleri ve lojistik açısından istikrar sağlamış olmasıdır. Kızıldeniz rotası ve Orta Doğu'daki küresel jeopolitik istikrarsızlıkların mevcut olduğu günümüzde, Hindistan, birçok küresel teknoloji devleri için bir istikrar merkezi olarak ortaya çıkmıştır. 2023 yılında, Apple, Microsoft ve Meta'nın Hindistan'daki gelir artış oranları, bu şirketlerin küresel genişlemelerinin hızını aşmıştır. Daha birçok faktör olsa da belki de diğer faktörler arasında öne çıkan başka bir özel avantaj da Hindistan'ın uzay programıdır. Hindistan'ın uzay programı, Hindistan içindeki teknolojik gelişmeler seviyesini mümkün kılan çeşitli başarı hikâyelerinin önemli göstergesidir (Ayrıca bu alan, Türkiye ile Hindistan arası olası iş birliğinin az keşfedilmiş bir alanıdır).

Sadece büyük yabancı şirketler değil, Hindistan, özellikle Güney Hindistan, en iyi yatırımcıların, yerel yeteneklerin kendi girişimlerine giriştiği ve yabancı yatırımcıları ve melek yatırımcıları çekebildiği önemli bir küme haline gelmiştir. Dünya çapında BT yazılım geliştirme kümelerinin kalbinde bulunmanın faydalarından yararlanabilen yerel şirketler, o kadar çok yetenek havuzuna ve büyük şirketlerin eski çalışanlarına veya mevcut çözüm ortaklarına sahiptirler ki bu sayede dünya çapında rekabetçi çözümler sunabilmektedirler. Infosys gibi BT sistemleri ve yazılım şirketleri, yavaş yavaş küresel oyuncular haline geldiler ve diğer sektörlerden şirketler de örneğin TCS (aslında otomobil üreticisi Tata’nın yan kuruluşu), önemli küresel BT şirketleri olarak gelişebildiler (henüz Amazon, Meta veya Microsoft ile aynı seviyede teknoloji devleri olmasalar da önemli küresel ölçekte firmalar olabildiler).

Hindistan'ın bir başka avantajı da pazar büyüklüğüdür; ki, Hindistan kadar olmasa da Türkiye için de pazar büyüklüğü, bölgesel ölçekte söz konusudur. Birçok BT firması, sadece yetenek havuzu nedeniyle Hindistan'ı BT çözümlerini ucuza çözümleyebilecek taşeron firmalarının kullanılabileceği bir yer olarak görmüyorlar. Hindistan pazarının büyüklüğü de bu ülkeye doğrudan yatırımcılar yatırımlar ve Ar-Ge yatırımlarının gelebilmesi için çekici bir destinasyon haline getiriyor. Mevcut yavaş büyümekte olan küresel ekonomide, Hindistan'ın sürekli olarak  yüzde 6'nın üzerinde büyümesi beklenmektedir ve bu da Apple gibi teknoloji firmaları için rekor düzeyde çift haneli gelir fırsatları sağlamaktadır. Dolayısıyla, Hindistan pazarındaki büyüme, diğer yerlerdeki yavaş büyümeyi telafi ediyor. Bunun bir örneği de Canva firmasının beyanatıdır. Canva, birçok yükseköğretim kurumunda profesörler ve öğrenciler tarafından kullanılan, Adobe ve Figma gibi firmalarla belge sunumu ve görseller alanında çözüm sunmak için yarışan çok popüler bir seçenek haline gelmiş bir startup yani nispeten yeni kurulmuş (yeni girişim) firmadır. Canva gibi popüler bir BT firması, yıllık 2,3 milyar dolarlık bir gelire sahip ve Hindistan'ı beşinci büyük pazarı olarak değerlendiriyor. Sidney merkezli ve 26 milyar dolar değerindeki bu girişimin CEO'su Melanie Perkins, Hindistan'ın sadece mevcut avantajlarından dolayı değil, aynı zamanda büyüyen ve 'yaratıcılığa dayalı' ekonomisinden dolayı, Canva için gelecekteki öncelikli pazarlarından biri olduğunu belirtti. Dolayısıyla, doğrudan yatırım yapacak olan firmalar için, sadece geçmiş performanslar ve mevcut istikrarlı ortam değil, aynı zamanda daha fazla büyüme projeksiyonları ve beklentisi de önemlidir. Bu nedenle, Türk şirketleri için Hindistan'daki firmalarla, karşılıklı iş birliği fırsatlarına göz atmak için de uygun bir zamandır.

Türkiye, sadece doğu-batı ticareti arasında değil, aynı zamanda kuzeyden küresel güneye kadar olan ticaretine hâkim, kilit jeostratejik konumu ile birçok tedarik zinciri alternatifine sahip bir ülkedir. Türkiye’nin coğrafi konumu ve çalkantılı bölgeler arasında bir güvenli liman olması, onu çok çekici bir potansiyel lojistik ve ticaret üssü haline getiriyor. Bölgesel ölçekte, Türkiye aynı zamanda teknoloji meraklısı genç nüfus ve genç mühendislerle dolu, iyi bir yetenek havuzuna sahiptir. Bu durum, Türkiye'deki sürekli büyüyen teknolojik gelişmelerle kendini göstermektedir. Türkiye'den gelişen hızlı teslimat uygulamaları (Getir, Yemek Sepeti gibi), e-ticaret platformları (Trendyol, Hepsiburada), çevrimiçi oyun geliştiren firmalar (Peak Games), savunma sanayi teknolojilerini üreten firmalar ve Türkiye'de üretilen insansız hava araçlarından sayabileceğimiz başlıca firmaların, dikkat çeken yatırımcı çeken ve ihracatta tercih edilen ürünler haline gelmektedir. Hindistan gibi Türkiye de komşularına kıyasla nispeten daha büyük bir nüfusa sahiptir (İran, Türkiye ile yaklaşık olarak aynı nüfusa sahiptir). Bu nedenle Türk pazarında varlıklarını geliştirmek ve aynı zamanda AB dâhil Türkiye çevresindeki bölgelere genişleme fırsatlarını arttırmak isteyen yatırımcılar için Türkiye, potansiyeli yüksek bir ülkedir.

Türkiye, birçok Hint BT firması için potansiyel olarak az keşfedilmiş bir ortaktır. Ayrıca, Türkiye'nin 1995'ten bu yana AB ile bir Gümrük Birliği anlaşması bulunmaktadır ve AB'nin sınır karbon düzenleme mekanizmaları ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi yeşil dönüşüm programlarına uyum sağlayacağı beyan edilmiştir. Yeşil dönüşümü gerçekleştirmek adına, Türkiye'nin yeşil teknolojiler, yenilenebilir amonyak ve güneş teknolojilerini hızla geliştirmesi gerekmektedir; bu alanlar Hindistan'ın da hızla Ar-Ge faaliyetlerini teşvik ettiği alanlardır. Yeşil teknolojiler, tarım ve yeşil kentsel gelişim ile su koruma ve büyük şehirlerde gıda güvenliğini sağlama konusunda iş birliği, benzer zorluklarla karşı karşıya oldukları için iş birliği için ilk akla gelebilecek, ortak ilgi alanlarından bazılarıdır.

Savunma sanayiye yönelik teknolojiler açısından dahi çeşitli iş birliği olanakları mümkün olabilir. İki ülkenin silahlı kuvvetlerinin iş birliği ile pek de bilinmiyor olmasına rağmen, lojistik ve taarruz amaçlı olmayan ve barış operasyonları ile ilgili teknolojiler için yeni fırsatlar ortaya çıkabilir. Dünya’da Yükselen Güvenlik Tehditleri (Emerging Security Challenges) ile çevresel ve iklim krizi, doğal afetler, seller ve orman yangınları gibi zorluklar, farklı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin olağanüstü durumlarda iş birliği yapabildikleri olağanüstü durumlardır. Dolayısıyla bu durumlara yönelik teknoloji üretimlerinde iş birliği geliştirilebilir. Ayrıca limanlar gibi ortak altyapı projeleri ile ilgili olarak, Türkiye ve Hindistan, deniz limanı tesislerini yenileme ve modernize etme fırsatları üzerinde iş birliği yapabilirler; Hindistan'ın son birkaç yılda sessizce ve başarıyla yaptığı bir alandır. Dünyanın dört bir yanındaki iklim krizleri kötüleştikçe, silahlı kuvvetler ve güvenlik güçleri, afet müdahale ve arama-kurtarma görevlerine giderek daha fazla takviye teçhizat ve personel desteği sağlamaktalar. Bu alanlardaki yeni teknolojiler, arama-kurtarma ekipleri için riski en aza indirmek ve mağdurların da hayatta kalma şansını en üst düzeye çıkarmak için gerekli teknolojilerdir. Yeni teknolojiler ve arama robotları, ses ve ısı tespit ekipmanlarının geliştirilmesi önemli Ar-Ge yatırımları gerektirir. Arama ve kurtarma ile ilgili ancak ulusal güvenlik güçleri tarafından da kullanılan teknolojileri geliştiren özel sektör firmaları ile alakalı daha fazla ortak fırsatlar olabilir. Dolayısıyla Türkiye ve Hindistan için temel iş birliği potansiyeli, bu yumuşak-güç ve insani görevler odaklı teknoloji arama ve kurtarma alanlarında mümkün olabilir. Güvenlik güçleri tarafından kullanılan ancak taarruz amaçlı olmayan teknolojilerin geliştirilmesi gereklidir. Askeri olarak kullanımları sınırlı dahi olsa, yine de bu teknolojiler güvenlik güçleri için önemlidir. Benzer ortak geliştirilebilecek alanlar arasında adli laboratuvar teknolojileri, kara para aklama ile mücadele (AML) yazılımları veya uyuşturucuyla mücadele teknolojileri yer alabilir.

Sonuç olarak, Hindistan'ın büyük nüfusu, geniş yetenek havuzu ve tedarik zincirlerine erişim avantajları, onu büyük teknoloji şirketleri için en önemli destinasyonlardan biri olarak görülmesinin başlıca nedenlerindendir. Hindistan, büyük şirketlerin dikkatini çekmeyi başarmış ve Bilgi/Bilişim Teknolojileri (BT) alanında Doğrudan Yabancı Yatırım (Foreign Direct Investments - FDI) için en önemli destinasyonlardan biri olmuştur. Türkiye'nin de benzer coğrafi, jeopolitik, nüfus ve istikrardan kaynaklanan avantajları vardır. Ayrıca lojistik iş birliği, Orta Koridor ve Arap Kalkınma Yolu ile Hazar-ötesi geçişe dayalı ticaret için de karşılıklı avantajlar sağlayabilir. Hindistan ve Türkiye, Türkiye’nin dışlandığı Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Koridoru (IMEC) yerine, alternatif ticaret rotalarını iş birliği içerisinde geliştirerek, birbirleriyle iş birliği yaparak, daha uygun ve avantajlı seçenekler geliştirebilirler. Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz üzerinden deniz ticaretine ek olarak, Hindistan ve Türkiye için uygun bir seçenek, küresel tedarik zincirlerini ve lojistik bağlantıları güçlendirmek için alternatif ticaret yolları geliştirmek amacıyla birbirleriyle iş birliği yapmaktır. Bu süreçte, BT ve teknolojik alanlardaki iş birliği yaparken de Hindistan'ın BT endüstrilerinde doğrudan yabancı yaptırım (FDI) çekebilme başarısına daha yakından bakmak Türkiye için bir fayda sağlayacaktır.

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU