CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, arti genel merkezinde Genel Başkan Özgür Özel'in başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklama yaptı.

Deniz Yücel, Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs törenlerine kapatılmasını eleştirerek, şöyle devam etti:

Taksim'de 1 Mayıs mitingi yapılırsa trafik aksarmış. Taksim 1 Mayıs'a uygun değilmiş, terör riski varmış. Buradan AKP hükümetine soruyoruz, siz kararlarınızı terör örgütlerinin tehditlerine göre mi alıyorsunuz? Siz güvenlik önlemi alamayacak ve işçisini, emekçisini koruyamayacak kadar aciz bir hükümet misiniz? Yoksa Türkiye'deki yasal sendikaları ve siyasi partileri terör örgütü olarak mı görüyorsunuz? Taksim'den neden bu kadar korkuyorsunuz? Biz Taksim'den vazgeçmiyoruz. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, İçişleri Bakanını arayarak, Taksim kararının gözden geçirilmesini istedi. 'Biz parti olarak teminat veriyoruz, sorunsuz geçecek' dedi. Peki biz CHP olarak bu güvenceyi verirken, yurt içindeki güvenlik teşkilatının en üstündeki isim bu güvenceyi neden veremiyor?

Erdoğan-Özel görüşmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Perşembe günü Özel'le yapacağı görüşmenin yerinin ve saatinin sorulması üzerine Yücel, "Görüşme öğleden sonra olacak. Tam saat ve yer önümüzdeki saatlerde ya da yarın kamuoyuyla paylaşılır. Yer konusunun netleşmediğini biliyorum ama Genel Başkanımız Özgür Özel'in CHP çizgisi ve toplumdaki bazı hassasiyetleri dikkate alarak yer konusundaki tercihlerini ve önceliklerini paylaştığını hepimiz biliyoruz." dedi.

Hafta sonu Ankara'da Türkiye Barolar Birliği ve barolar öncülüğünde, avukatların "Büyük Savunma Mitingi" yaptığını belirten Yücel, "Avukatların, ekonomik sorunları günden güne artıyor. Avukatlık mesleği itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Avukatlar şiddete uğruyor, avukatlar öldürülüyor ve bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitiren bir yargı sistemi içinde savunma hakkı için mücadele veriyorlar. Sadece barolar, avukatlar değil, 85 milyon olarak, hep birlikte, savunmanın gücüne güç katmalıyız." ifadelerini kullandı.

Haftalardır Yargıtayın başkan seçemediğini ifade eden Yücel, "Bugün 28. tur seçim yapıldı ve başkan yine seçilemedi. Çok ciddi bir kutuplaşma olduğu ortada. Siyasi görüşlerin, hukuk ve adalet kavramlarının önüne geçtiği ortada." diye konuştu.

"Müfredat taslağı derhal geri çekilmeli"

Binlerce öğretmenin atama beklediğini, atanamayan öğretmenlerin Ankara'da eylem yaptığını aktaran Yücel, dünyanın en önemli mesleğini yapmak için eğitim alan yüzbinlerce öğretmenin geleceğinin, Milli Eğitim Bakanının iki dudağının arasından çıkacak karara bırakılamayacağını vurguladı.

Eylem yapan öğretmenlerin isteklerinin Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünde mülakatsız, 68 bin atama olduğunu kaydeden Yücel, CHP olarak tüm öğretmenlerin yanında olduklarını bildirdi.

Eğitimin bir ülkenin gelişmesinin, ilerlemesinin ön koşulu olduğuna dikkati çeken Yücel, "Eğitim müfredatı, bir ülkenin eğitim politikasının anayasası gibidir. Eğitim politikasının içeriği, ideolojilere göre değil, evrensel değerlere göre belirlenir. Nedir bu evrensel değerler? Akıl, bilim ve fendir. Eğitim, siyasi iktidarların deneme tahtası değildir." ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıkladığı yeni müfredat taslağını eleştiren Yücel, taslakta cumhuriyet ruhu olmadığını savunarak, şu ifadeleri kullandı:

Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirecek anlayışla taban tabana zıt müfredat taslağı derhal geri çekilmelidir. MEB, milyonlarca çocuğumuzun geleceğini etkileyecek müfredatı, bir siyasi parti programı gibi yazmıştır. O yüzden bu taslak derhal geri çekilmeli, eğitimin tüm paydaşlarının dahil olduğu, bilimsel, nitelikli ve çocuklarımızın çağdaş dünya ile rekabet edebilecek seviyede; kaliteli bir eğitim alabilecekleri bir müfredat çalışması yeniden yapılmalıdır. 'Yaptım oldu' anlayışıyla eğitime darbe vurulamaz.

Özel-Steinmeier görüşmesi

Yücel, CHP Genel Başkanı Özel'in Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile yaptığı görüşme hakkında da şu bilgileri verdi:

İletilen en önemli konulardan biri Türkiye'de bulunan sığınmacı ve kaçak göçmen sorunuydu. 'Türkiye'nin mevcut yönetimine para verelim onlar da Suriyeli ve Afgan sığınmacıları durdursun' anlayışını reddettiğimizi, sığınmacı sorununun çözümünde Türkiye'nin bir taşeron ülke olarak görülmemesi gerektiğini ve bu sorunun çözümü için Avrupa'nın Orta Doğu barışına katkı koyması gerektiğini kendilerine ilettik. Genel Başkanımızın ilettiği bir diğer önemli konu ise bu vize sorununun biran önce çözülmesidir.

AA, Independent Türkçe