Zamanın ötesinde,
Dicle ve Fırat'ın masallar anlattığı uygarlıkta,
Derilere hikâyeler kazındı.
Yaşanıp kazınanlar, kazınıp yaşananlar;
Tarihin akıntılarına karşı, dayanıklılığın, meydan okumanın asi kanıtıydı.
Bu inadın bir diğer şahidi Ay ve Güneş'ti.
Her şeyin gelip geçici olduğu yeryüzünde, mutlak bir ihtiyaç doğdu.
İnsanoğlu İZ BIRAKTI, sonra da unuttu gitti.
Ait olma hissi, bırakılan izleri takip edip geçmişin kederiyle buldu bizi.
Güneydoğu Bölgesinin tarihine dayanan geleneksel motiflerden sanatın sınırlarını zorlayan eski usûl tekniği ile "Deq", dövme camiasında gelenek ve yeniliğin kaynaşmasını sağlıyor.
Tattoom Art Gallery sponsorluğundaki antropolojik derinliği olan "Aşkın Tendeki Yansıması; İz" belgeseli, dövmenin yapılışı ve mürekkebin hazırlanışına kadar dövme yapmanın zorlu sürecine tanık oluyor.
"Aşkın Tendeki Yansıması, İz"
Tattoom Art Gallery sponsorluğunda düzenlenen "İstanbul Tattoo Convention" kapsamında, ünlü Antropolog Ahmet Yavuklu'nun "Deq" belgeseli, bu "iz"in peşine düşüyor.
Yapımcılığını Onur Şapso'nun üstlendiği, Antropolog Ahmet Yavuklu'nun yapım koordinatörlüğünü yaptığı, Tattoom Art Gallery sponsorluğundaki antropolojik derinliği ile geleneksel "Deq" kültürüne köprü olan "İz" belgeselinin gösterimi 26-27-28 Nisan tarihlerinde Emek Sahnesi Grand Pera'da düzenlendi.
Yönetmeliğini Hasip Arvas'ın yürüttüğü belgeselin, görüntü yönetmenliğini Ogün Murat Üzüm, sanat yönetmenliğini Sena Aslan üstlendi.
Ayrıca belgelselde, kamerada M. Tolga Baştürk, seslendirmede Mazlum Kiper yer alırken, belgeselin çevirmenliğini ise Semra Meryem Çakar yaptı. Belgesel müzikleri ise Mercan Dede'ye ait.
Derilere kazınmış sayısız hikâyeyi gün yüzüne çıkarıyor
Deq, uygulayıcılarının ve bölge halkının becerilerini, özverilerini ve ruhani ihtiyaçlarını vurguluyor.
Deq, kişisel bir ifade biçimi olmanın ötesinde, bireysel kimlikleri, inançları ve kültürel bağları yansıtan görsel anlatılar olarak da hizmet veriyor.
Güney Doğulu kadınlar ve erkeklerin derilerine kazınmış sayısız hikâyeyi gün yüzüne çıkaran Deq, bölgedeki vücut sanatıyla ilgili köklü kültürel önemi ve toplumsal algıları da gözler önüne seriyor.
Dünyanın ve Türkiye'nin en deneyimli dövme sanatçıları 3 gün boyunca süren "İstanbul Tattoo Convention"da dövme tutkunları ile buluştu.
"İstanbul Tattoo Convention"daki belgesel gösterimine katılan Deq kültürünü yaşatan Güneydoğulu kadınlar, gençliklerinde büyüklerinden öğrendikleri gibi, yeni doğum yapmış annelerin sütünü, odun isi ile karıştırarak elde ettikleri malzemeleri iğne ile ellerine, yüzlerine ve bacaklarına işleyerek köylerindeki genç erkeklerin kalplerini kazanmaya çalıştıklarını anlattı.
O dönemde dövmeleri totem, koruyucu ya da şans getirmesi amacı ile yapan Güneydoğulu kadınlar, etkinlik kapsamında dövme tutkunlarına geleneksel yöntemlerle dövme yaptılar.
Türkiye'nin birçok şehrinden gelen, tanınmış dövme sanatçılarının da katıldığı "İstanbul Tattoo Convention"da birçok kategoride dövme yarışmaları, yaratıcı atölyeler, seminer ve sergiler ile sektördeki son trendler ve teknikler sergilendi.
"İstanbul Tattoo Convention" etkinliğine, Türkiye'nin yanı sıra, ABD, Brezilya, Rusya, İtalya, İngiltere, Hollanda ve Almanya gibi dünyanın birçok yerinden ünlü dövme sanatçıları ve tutkunları da katıldı.
Dövme tutkunlarının dövme sanatının en ince ayrıntısına kadar izleyebildikleri festivalde, ziyaretçiler sanatçıların geleneksel ve modern tekniklerini de uygulamalı olarak izleme ayrıcalığına sahip oldukları gibi, bu sanatçılara dövme yaptırma imkânı buldular.
Grand Pera'nın tarihi dokusuyla bütünleşen "İstanbul Tattoo Convention", sadece dövme sanatına odaklanmakla kalmadı, aynı zamanda eğlenceli ve sosyal bir atmosfer sundu.
3 gün süren etkinlikte ayrıca, Türkiye'nin tanınmış DJ'leri ile dans ve müzik grupları festivali renklendirdi.
© The Independentturkish