CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, tankların caddelerde yürütülmesine, askerlerin demokrasiye balans ayarı yapmasına kesinlikle karşı olduklarını, her zaman din ve inanç özgürlüğünden, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinden yana olduklarını söyledi.

Bugünün 28 Şubat darbesinin 27'nci yılı olduğunu anımsatan Günaydın, Türkiye'nin darbelerle analitik bir şekilde hesaplaşması gerektiğini; hangi siyasi hareketin, hangi darbe karşısında nasıl bir tutum aldığı ve darbelerin kimlere yaradığının çok iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Günaydın, Türkiye'deki 1971 darbesinin, ülkede yükselen sol aydınlanmaya karşı yapıldığını, 12 Eylül 1980 darbesinde de CHP'nin diğer siyasi partilerle beraber kapatıldığını, yüzbinlerce solcu, devrimci gencin işkence gördüğünü anlattı.

Türkiye'nin 28 Şubat postmodern darbesini de yaşamış bir ülke olduğuna dikkati çeken Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

Tankların caddelerde yürütülmesine, askerlerin demokrasiye balans ayarı yapmasına kesinlikle karşıyız. CHP, her zaman Anayasa'da ifadesi bulunan din ve inanç özgürlüğünden, laik, demokratik, sosyal hukuk devletinden yana olmuştur. CHP'nin darbeler karşısındaki tutumu 15 Temmuz darbesinden sonra da bir kez daha test edilmiş ve onaylanmıştır. Kadınların ve erkeklerin hangi kıyafeti giyeceklerine kuşkusuz kendileri karar verirler. Bu alanda tam bir özgürlük vardır. Ancak devlet kadrolarının liyakat yerine tarikat kadrolarıyla doldurulmasına, bakanlıklarda, adalet mekanizmasında, orduda, emniyette tarikatçı yapıların egemen olmasına, bilimsel eğitim yerine tek tip dinci eğitim modellerinin dayatılmasına dün de karşıydık, bugün de karşıyız, yarın da karşı olacağız.

Türkiye'deki darbeler tarihinin son halkasının 15 Temmuz olduğunu dile getiren Günaydın, bağlamından kopuk bir 28 Şubat değerlendirmesi yerine Türkiye'nin darbeler tarihini iyi görerek demokrasiyi bir kez daha kazaya uğratmayacak şekilde yeniden tahkim etmek gerektiğini, CHP'nin bu konuda üzerine düşen görevleri ciddiyetle ve tereddütsüz yapmaya kararlı olduğunu kaydetti.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Günaydın, TBMM Genel Kurulunun dünkü birleşimindeki yoklamada AK Parti Mersin Milletvekili Nureddin Nebati'nin Meclis'te olmadığı halde yerine oy pusulası kullanıldığının ifade edilmesi üzerine, "Pusulayı gönderen o değil. Mesele bu kadar açık. Yani pusula ile oy sahtekarlığını Meclis'te yapmaya çalışan bir bakana bu memleket hazineyi teslim etti. İşte AKP tablosu bu kadar basit ve açık bir tablodur." değerlendirmesinde bulundu.

AA, Independent Türkçe