Geçen günlerde eski Birleşik Krallık Başbakanı Liz Truss, ABD'nin Maryland eyaletinde düzenlenen, Muhafazakar Politik Eylem Konferansı'nda oldukça sıra dışı bir açıklamada bulundu.

Söz konusu açıklamanın en çarpıcı kısmı şu şekilde:

Britanya'da eskiden politikacıların elinde olan güç aslında son 30 yılda quangolara, bürokratlara ve hukukçulara geçti. Böylece demokratik olarak seçilmiş bir hükümetin politikaları hayata geçiremediğini görüyorsunuz. Quango, yarı sivil toplum kuruluşudur. Amerika'da buna idari devlet ya da derin devlet diyorsunuz. Britanya'da 500'den fazla quango var ve her şeyi onlar yönetiyor.

Britanya tarihinin en kısa süre görevde kalan başbakanı olarak Liz Truss'un yaptığı bu açıklama son derece cesurca ve pervasız bir çıkış olarak da değerlendirilebilir.

Ancak bu açıklamayı mevcut müesses nizama karşı bir politik hezeyan olarak değerlendirenler de olacaktır.

Yani kamu yönetiminde eşgüdüm ve koordinasyonu tam olarak sağlayamayan ve görevde kaldığı kısa süre içerisinde açıkladığı ekonomi ve vergi paketleri nedeniyle İngiliz sterlininin ciddi oranda değer kaybetmesinden sorumlu tutulan bir politikacının hezeyanı olarak bu ifadeleri kıyasıya eleştirenler de söz konusu olabilir.

Esasen bu da son derece doğal bir durum. Siyasetin pragmatik ve realist doğası gereği her türlü politik ve ekonomik başarısızlıkta sorumluluk iktidarın üzerinde.

Buna karşın, çiçeği burnunda bir başbakanın görevi bırakmasından bir buçuk yıl sonra, katıldığı bir konferansta var olduğunu öne sürdüğü derin devleti ya da bir diğer ifadeyle idari devleti suçlaması İngiliz kamuoyunda çok farklı düşüncelere yol açabilir.

Liz Truss'un örnek verdiği quango'ların ne olduğuna gelirsek; Quango, hem sivil toplum kuruluşlarının hem de kamu kuruluşlarının bileşenlerini kapsayabilen hibrit bir organizasyon türüdür.

Dolayısıyla quango organizasyonları, bir nevi yarı özerk hükümet kuruluşu olarak da görülebilir.

Muhafazakârların belki hatırı sayılır bir kısmı Liz Truss'a destek verip haklı bulurken, sol cenah bu açıklamaları komplo teorisi veya politik bir spekülasyon olarak değerlendirebilir.

Zira Liz Truss'un bu açıklamasında üstü kapalı bir şekilde "İngiliz merkez solunu müesses nizam bekçiliği" ile itham eden bir tutum söz konusu.

Aslına bakılırsa, İngiliz muhafazakarlarının, İngiliz merkez solunu müesses nizamın bir vekalet görevlisi olarak itham etmesi çok da şaşırtıcı değil.

Ancak bu ithamın şimdilik tasfiye olmuş görünen bir politikacı tarafından ifade edilmesi biraz sürpriz bir durum oldu.

Görünen o ki, Britanya siyasetinde daha çok sürprizler ve sıra dışı beyanatlara hazır olmak gerekiyor.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.