Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'ya gelen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin il başkanlığını ziyaretinde gazetecilere açıklamada bulundu.
Akşener, kente, büyükşehir belediye başkan adayı Enver Yılmaz ve ilçe adaylarının bir bölümünü ilan etmek ve resmi tanıtımını yapmak için geldiklerini söyledi.
Adayları Enver Yılmaz'ın 3 dönem milletvekilliği, bir dönem belediye başkanlığı, geçmiş yıllarda da hakimlik yaptığını belirten Akşener, Yılmaz'ın yasamayı ve hukuku, aynı zamanda yerelde nasıl hizmet yapıldığını bildiğini ifade etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Akşener, Enver Yılmaz ile ortak özellikleri olduğunu kaydederek, "Kendisi Ordu'nun AK Parti kurucu il başkanı, ben de AK Parti'nin en başında kurucuları arasında yer alma noktasında bir insandım. Daha sonra bazı şeyler kafama yatmadığı için ayrıldım" diye konuştu.
Enver Yılmaz'ın artık İYİ Parti bünyesinde yer aldığını dile getiren Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
Niçin alıyor? Belediye başkanı olarak Ordululara hizmet etmek için. Çünkü yollar kapandı ve size müracaat etti. Ben de AK Parti'nin en başında vardım. Daha sonra ben de bazı şeyler uymadığı için ayrıldım. Ama ortak noktamız şu; biz ayrıldığımız andan itibaren, AK Parti iktidar olduktan dört yıl sonra eleştirmeye başladım. Çünkü eylemlerini gördüm. Hiçbir zaman işi şahsileştirmedik. Enver Başkan ise ayrıldığı partiye bugüne kadar, partinin mensuplarına ister oy vereni, ister yöneticisi olsun, tek bir incitici sözü olmayan bir insan. Ordu'ya hizmet isteyenler, Ordu'da sakinlik isteyenlerin hizmet noktasına odaklı Enver Yılmaz'ı seçeceğine inanıyorum.
Akşener, bir gazetecinin, Sinan Ateş ve Hrant Dink cinayetleriyle ilgili daha önce yaptığı değerlendirmeyi hatırlatması üzerine şunları söyledi:
Bu sözümü bilerek çarptırıyorlar. Bence mahsuru yok. Ama benim insanlara, kurumlara, gruplara ayna tutmak gibi bir vazifem var. Benim orada söylediğim şey, 'Öncelikle bizim gençlik dönemimizde, keşke olmasaydı, ama 1980 öncesinde, 1970'li yıllarda solcular, ülkücüler şeklinde gençler karşı karşıya geldi. Evet, birbirimize bazı eylemler yaptık ama bu o kadar açık netti ki dolayısıyla mertçeydi ki aileler korkmazdık' dedik. Neye göre dedim çünkü orada abidik gubidik yoktu. Eylem yanlış elbette. Ama aileler korkmazdı. Bugün Sinan Ateş'i katledenlerin bulunmaması, Sinan Ateş'in çocuğunun, kızının bu derece korkuyor olması, annesinin de katledileceğinden korkuyor olmasının getirdiği başka bir iş var. Onu anlatmaya çalıştım.
"Bu arkadaşların tümü namerttir"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın, "İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 'mertçe siyasi cinayetler' sözleri nedeniyle yargılanması gerektiği" yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Akşener, şöyle konuştu:
PKK'ya terör örgütü diyemeyenler, her seferinde Meclis'e gelip 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' deyip kendi aralarında da alkışlayanlar elbette bunu çarpıtacaklar. Sonuç itibarıyla Abdullah Öcalan'a özgürlük isteyenler, bebek katiline özgürlük isteyenler Meral Akşener'e hapis istiyorlar. Hoş gelişler ola, Mustafa Kemal Paşa. Ben de buradan ilan ediyorum. Keşke bu konuda soruşturma açılsa ve hepimiz işin nasıl olduğunu görsek. Bu arkadaşların tümü namerttir. Bu bir hakaret olarak kabul edilirse hemen versinler mahkemeye. Akıl da vereyim. Buradan yürünebilir. Naz bebeği katledenler namerttir, Fethi Sekin'i katledenler namerttir. Eren Bülbül'ü katledenler namerttir. Yasin Börü'yü katledenler namerttir. Aynı zamanda Sinan Ateş'i de katledenler namerttir. Bunlar namertçe işlenen suikastlardır. Dolayısıyla bu kişilerin içlerindeki kötülüğü ortaya döküyor olmaları elbette milletimiz açısından iyi bir şeydir.
Akşener, daha sonra Altınordu ilçesinde esnafı ziyaret etti.
AA