Dünya Ekonomik Forumu'nun 2024 Küresel Risk Raporu, risk algılarına ilişkin yirmi yıl boyunca toplanan verilere dayalı küresel bir tablo konusunda uyardı.
Buna göre bu tablo, insani gelişimde bir düşüş gösterecek ve ülkeleri ve bireyleri zayıflatarak, onları ortaya çıkan ve yenilenen risklere maruz bırakacak.
Rapor, 15-19 Ocak tarihleri arasında İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen ve "Güveni Yeniden İnşa Etme" sloganıyla önde gelen dünya liderlerini bir araya getiren 2024 Dünya Ekonomik Forumu'nun açılışı öncesinde yayımlandı.
Rapora göre iş gücü mekanizmalarında, iklimde, teknolojide ve nüfus dağılımında görülen sistemsel değişikliklere bakılırsa küresel tehditler, büyük baskılar oluşturuyor ve bu baskılar, dünyanın bunlara ayak uydurma yeteneğini tüketme ihtimali taşıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
2024 Küresel Risk Raporu, küresel meselelerde iş birliğinin azaldığını ve bu tehditlerle başa çıkmak için acilen yeni yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini gösterdi.
Dünya çapında uzmanların üçte ikisine göre önümüzdeki on yıl içinde büyük ve orta güçler arasında bir rekabetin yaşanacağı çok kutuplu veya parçalı bir dünya sistemi ortaya çıkacak ve bu güçler, yeni kurallar ve kriterler belirleyerek bunları diğerlerine dayatacak.
Independent Arabia'nın haberine göre Zurich Insurance Group ve Marsh McLennan grupları iş birliğiyle hazırlanan rapor, Eylül 2023'te görüşülen bin 400'den fazla küresel risk uzmanının, siyaset mimarının ve sektör liderinin görüşleri derlenerek hazırlandı.
Raporun bulguları, kısa vadede dünya için ağırlıklı olarak olumsuz gelecek beklentilerinin var olduğuna ve bu beklentilerin uzun vadede artmasının öngörüldüğüne işaret ediyor.
Dünya çapında ekonomistlerin yaklaşık yüzde 30'u önümüzdeki iki yıl içinde küresel felaketlerin meydana gelmesi ihtimalinin artacağını öngörürken, üçte ikisine göre bu felaketler, önümüzdeki 10 yıl içinde meydana gelebilir.
Dünya Ekonomik Forumu Genel Direktörü Saadia Zahidi, rapora ilişkin yorumunda şu ifadelere yer verdi:
Kutuplaşmayla ve emniyetsizlikle öne çıkan istikrarsız bir küresel sistem, zorlu iklim koşullarının artan etkileri ve ekonomik belirsizlik hali; yanlış ve yanıltıcı bilgiler gibi risklerin yayılma hızını artırıyor. Bu sebeple dünya liderlerinin birlikte çalışıp kısa vadeli krizlere karşı mücadelede iş birliği yapması ve daha esnek, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir gelecek inşa etmek üzere gerekli adımlar için sağlam temeller atması gerekir.
Yanıltıcı bilginin ve çatışmaların yayılmasındaki artış
Devam eden geçim maliyeti krizlerine, yapay zeka destekli yanlış ve yanıltıcı bilgilerden kaynaklanan iç içe geçmiş tehlikelere ve toplumsal kutuplaşmaya ilişkin endişeler, 2024 yılına ait risk tablosunda ön sıralarda yer aldı.
Yanıltıcı bilgiler ile toplumsal huzursuzluklar arasındaki ilişkinin, önümüzdeki iki yıl içinde bazı büyük küresel ekonomilerde yapılması planlanan seçimlerde ön sıralarda olması bekleniyor.
Ülkeler arasındaki silahlı çatışmalar da önümüzdeki iki yılın en önemli beş endişe kaynağı arasında yer alıyor.
Halihazırda dünyanın farklı yerlerinde yaşanan pek çok çatışmanın varlığıyla birlikte, jeopolitik gerilimlerin oluşturduğu tehlikeler ve toplumsal esnekliğin azalması, çatışmaların yayılmasına neden olabilir.
Ekonomik belirsizlik ve azalan kalkınma
Risk raporu, devam eden ekonomik belirsizliği ve genişleyen ekonomik ve teknik açığı önümüzdeki yılların en belirgin özellikleri arasında saydı.
Ekonomik fırsatlardan yoksunluk, önümüzdeki iki yıl içinde yüzleşilecek riskler arasında altıncı sırada. Uzun vadede ise ekonomik hareketliliğin önündeki engellerin artması ve bunun da nüfusun geniş kesimlerinin ekonomik fırsatlardan mahrum kalmasına yol açması bekleniyor.
Ayrıca çatışmalardan etkilenen veya iklim risklerine maruz kalan ülkeler de yatırımlardan, ileri teknolojilerden ve yeni iş fırsatlarından uzak kalabilir.
Garantili ve güvenli geçim koşullarının yokluğunda da bireyler; suça, militanlığa ve aşırılığa daha meyilli hale gelebilir.
Gezegen tehlikede
Çevresel risklerin farklı zaman dilimlerinde risk tablosuna hâkim olmaya devam etmesi bekleniyor.
Nitekim dünya çapında uzmanların üçte ikisi, 2024 yılında zorlu iklim koşullarına ilişkin endişelerini dile getirdi.
Şiddetli iklim olayları, karasal iklim sistemlerindeki önemli değişiklikler, biyolojik çeşitlilik kayıpları ve ekosistemin çöküşü, doğal kaynakların kıtlığı ve kirlilik, önümüzdeki on yılda dünyanın karşı karşıya kalabileceği ilk 10 ciddi tehditten beşidir.
Bununla birlikte uzmanlar, bu tehditlerin aciliyeti konusunda hemfikir değil. Şöyle ki araştırmaya özel sektörden katılanlara göre çevresel risklerin çoğu, uzun vadede belirecek.
Sivil toplumdan veya hükümetlerden katılanlar ise bunun aksini savunuyor. Bu da geri dönüşü olmayan bir noktanın kaçırıldığının habercisi olabilir.
Rapor, dünya liderlerini küresel risklere karşı atılması gereken adımları gözden geçirmeye davet etti.
Ayrıca daha acil tehlikelerden korunma bariyerlerinin inşasını hızlandırmak adına, yapay zekanın çatışmalara ilişkin karar alma süreçlerine dahil edilmesiyle başa çıkmak için anlaşmalar imzalamak gibi uluslararası iş birliği çabalarına odaklanmayı önerdi.
Rapor, yalnızca uluslararası iş birliğine dayanmaması gereken başka birçok önleme de dikkat çekti.
Yanlış ve yanıltıcı bilgilere ilişkin dijital bilinçlendirme kampanyaları düzenleyerek bireylerin ve ülkelerin esnekliğini güçlendirmek veya özel ve kamu sektörünün etkin katılımıyla enerji kaynaklarında dönüşüm sürecini hızlandırmak amacıyla iklim modelleme ve ilgili teknolojiler alanında araştırma ve geliştirme çabalarını artırmak, bu önlemler arasında sayılabilir.
Marsh McLennan şirketinden Avrupa Bölgesi Ticari İşler Direktörü Carolina Klint, konuya ilişkin değerlendirmesini şu sözlerle ifade etti:
Yapay zekanın getirdiği önemli değişiklikler, kurumların risk beklentisini kökten değiştirecek. Halihazırda kurumların birçoğu, yanıltıcı bilgilerden ve yanlış stratejik hesaplardan kaynaklanan tehditlere yanıt vermede büyük zorluklar yaşıyor.
Şirketlerin, jeopolitik ve iklimsel değişiklikler ile çeşitli yıkıcı odaklardan gelen siber tehditler nedeniyle daha da karmaşıklaşan tedarik zincirlerini müzakere etmesi de lazım. Dolayısıyla hızla gelişen bu tehditlerin üstesinden gelmek için düzenleyici, yerel ve uluslararası esnekliğin artırılmasına ve kamu ile özel sektörler arasındaki iş birliğinin etkinleştirilmesine acilen odaklanılması gerekiyor.
Zurich Insurance Group'taki Sürdürülebilirlik Riskleri Direktörü John Scott ise şunları söyledi:
Yapay zeka, iklim değişikliği, jeopolitik ve demografik değişimler sebebiyle dünya, çok büyük dönüşümlere sahne oluyor. Bilinen tehlikeler gitgide artıyor. Ortaya çıkan yeni tehlikeler de var, ancak bunlar aynı zamanda pek çok fırsatı da barındırabilir.
Ülkeler arasındaki kolektif ve koordineli eylem olumlu etki oluşturabilir. Bununla birlikte küresel risklerin etkilerini hafifletmek için stratejiler de önemlidir. Zira vatandaşlar, şirketler ve ülkeler tarafından atılan bireysel adımlar, risklerin azaltılması yönünde somut bir etkide bulunabilir ve herkes için daha iyi ve güvenli bir dünya inşasına katkı sağlayabilir.
Independent Arabia, Independent Türkçe