Filistinli Mevahib Meri kime ağlayacağını bilmiyor: İşgal altındaki Batı Şeria'daki Cenin kampında İsrail askeri operasyonunda kaybettiği oğluna mı yoksa Gazze Şeridi'nde devam eden savaşta ölen akrabalarına mı…
Mevahib Meri, 25 Ekim'de İsrail askeri operasyonu sırasında öldürülen oğlu Eid'i (15 yaşında) kaybetti. Meri, AFP’ye “Oğlum soğuktan nefret ederdi. Keşke onu paltoya sarabilseydim” dedi.
Filistinli kadın, 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında 6 akrabasını daha kaybettiğini aktardı. Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği saldırıda, İsrailli yetkililerin açıkladığı rakamlara göre çoğunluğu sivil olmak üzere yaklaşık bin140 kişi öldü.
İsrail, Hamas’ın bu saldırılarına, şiddetli yoğun bombalama ve kara harekatıyla cevap verdi. Hamas hükümetinin yayınladığı son rakamlara göre, saldırılarda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 20 bin 224 kişi öldü.
Son haftalarda Cenin kampı, neredeyse her gün İsrail saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. İsrail kuvvetleri ve silahlı Filistinliler arasında kanlı çatışmalar yaşanıyor.
AFP’nin bir muhabiri “Kurşunlar binaları delik deşik ediyor, bazı binalar yıkılıyor ve moloz yığınlarının altına çocuk kıyafetleri saçılıyor. Tüm bunlar, operasyonların etkisini açıkça gösteriyor” açıklamasında bulundu.
Filistinli kadın, oğlunun yaralandığını öğrendiğinde hemen onun için hastane aramaya çalıştığını ancak oğlunu kafasının arkasına şarapnel parçası isabet etmiş halde, ölmek üzereyken bulduğunu belirtti. Meri “Birçok masum çocuk öldürüldü” dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
300’den fazla ölü
İşgal altındaki Batı Şeria'da Gazze savaşının başlamasından bu yana şiddet arttı. Şarku’l Avsat’ın Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan eidndiği bilgilere göre İsrail'in 1967'den bu yana işgal ettiği Batı Şeria'da 7 Ekim'den bu yana, İsrail ordusu ve İsrailli yerleşimcilerin kurşunları sonucu 300'den fazla kişi yaşamını yitirdi.
Yaklaşık 490 bin yerleşimci, Doğu Kudüs hariç Batı Şeria'da, uluslararası hukuka göre yasa dışı sayılan yerleşimlerde yaşıyor. 23 bin kişinin yaşadığı Cenin kampı Filistinli grupların kalesi konumunda.
İsrail ordusu, operasyonlarının rehineleri arama ve teröristleri takip etme amaçlı olduğunu vurgularken, Filistin Sağlık Bakanlığı, baskınlarda ölenlerin çoğunun sivil olduğunu belirtti.
Filistinli yaşlı adam Hani ed-Demec, kamptaki El Ensar Camii'nin bombalanması sonucu oluşan enkazın yanında durarak, kendisinin ve yan evde yaşayan akrabalarının sağ kurtuldukları için şanslı olduklarını söyledi.
İsrail'in ekim ayında yaptığı hava saldırısında bir cami yıkılmış, camiden geriye yalnızca dış duvarlar ve iç merdivenler kalmıştı. Sağlık Bakanlığı bu baskın sonucunda iki kişinin öldüğünü söylerken İsrail ordusu da camiyi komuta merkezi olarak kullanan ‘terörist aktivistleri’ hedef alıp öldürdüklerini savundu.
‘Saygısızlık’
Yaşlı adam, ed-Demec, camiinin yakınındaki evine, uykusundayken yatağının üzerine taş ve beton parçaları düştüğünü belirtti. Bazı kamp sakinleri AFP'ye, öldürülenlerin bir kısmının İsrail askeri operasyonları sırasında yataklarında öldüğünü aktardı.
Filistinli kaynaklara göre aralık ayı başlarında İsrail'in askeri operasyonunda 11 Filistinli öldürüldü ve hasta olan 13 yaşında bir erkek çocuk da hastaneye ulaşmasının engellenmesinin ardından yaşamını yitirdi.
Filistin Kızılayı Derneği (PRCS), yaralılar arasında göğsünden vurulan 27 yaşındaki bir kadının da bulunduğunu bildirdi.
İsrail ordusuysa, o dönemde İsrail kuvvetlerinin silahlara el koyduğunu ve birçok bomba yapım ekipmanını parçaladığını açıkladı.
Birleşmiş Milletler'e göre geçen ay İsrail'in 2005'ten bu yana en fazla can kaybına yol açan operasyonunda 14 kişi ölmüştü.
Bu ay, İsrail askerlerinin Cenin kampındaki bir camide hoparlörler üzerinden Yahudi duası okuduğunu gösteren video görüntüleri, Filistin Yönetimi tarafından ‘saygısızlık’ olarak nitelendirildi.
İsrail, bu askerlerin operasyonlardan çıkarıldığını ve disiplin cezalarıyla karşı karşıya olduklarını açıkladı. AFP muhabirinin yıkımın etkilerini gördüğü yerdeki baskında, yakınlardaki özgürlük tiyatrosu da vardı. Tiyatronun sanat yönetmeni Ahmed Tubasi “Bir askerin bu davranışı nedir?” diye sorduktan sonra, "Hayatımız, geleceğimiz, uykumuz, aldığımız her nefes İsraillilerin elinde" diye belirtti.
Eid'in annesi Mevahib Meri ise hala oğlunun onun kollarına dönmesini umuyor. Filistinli kadın, "Bugüne kadar oturup geri döneceğini hissetmiştim. Onu karşımda görüyorum. Fotoğrafına bakıyorum ve gitmiş olmasının imkansız olduğunu söylüyorum. O dönecek. Evden ve bizde vazgeçemez” derken gözyaşlarına hakim olamadı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.