2023... Doğa savaşları ve İsrail

Veda etmeye hazırlandığımız bu yıldan çıkarabileceğimiz en önemli ders; geçmiş ve bugünün yanı sıra, geleceğin de bilim ve ekonomi alanlarında hakimiyet için galip geldiğidir

Kolaj: Independent Türkçe

2023 yılını nasıl niteleyebiliriz?

İsrail'in Gazze'deki Filistinlileri yok etmek için yürüttüğü barbarca savaşa kadar, hiç de kolay olmayan, depremler ve kasırgalar gibi doğal afetlerde hayatını kaybeden insanlarla dolu bir yıldı.

İnsanlık, koronavirüs (Kovid-19) salgınından beri özellikle de kayıp çok büyük olduğundan ve yaraları tüm insanlığın hafızasına derinden kazınmış olduğundan, yılları, kaybedilen insan sayısına göre niteliyor.

Aslında dünya ve özellikle Ortadoğu bölgesi, Birinci Körfez Savaşı'ndan bu yana bir acıdan diğerine geçiyor.

Birbirini yeniden üreten bir komplikasyon ve yansımalar girdabına girmiş durumdayız.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Evet, yeni milenyumun başlangıcından bugüne kadar bir girdap içerisindeyiz ve yenilmemek için zorlu girişimlerde bulunuyoruz.

Belki de son 3 yılı diğerlerinden ayıran şey, her ne kadar ağır kayıplar sonucunda toplumlar diğerlerinden daha fazla acı çekse de istisnasız tüm toplumlar için acı ve üzüntü verici bir deneyimi temsil eden Kovid-19 salgınından dünyanın mustarip olmasıdır.

Ancak dünyanın, başta ekonomik olmak üzere Kovid-19 salgınının kalıntılarından kurtulma umudunu bağladığı 2023 yılı, ülkelerde kafa karıştırıcı ve şok edici gerçek krizlere ve felaketlere sahne oldu:

Dünya, Suriye ve Türkiye'yi hedef alan, 50 binden fazla kişinin ölümüne neden olan, enkaz altındaki insan resimleri, çocukların gözyaşları ve binlerce ailenin parçalandığı büyük trajik depremin şokunu üzerinden atamadı.

Fakat doğa, Türkiye ve Suriye'deki yıkıcı depremle yetinmedi, eylül ayı bize Libya'daki kasırgayı getirdi.

Kızılay'dan bu kasırga için yapılan açıklamada, sellerin hastaneleri, binaları ve sokakları sular altında bırakması nedeniyle 9 bin kişinin kayıp olduğuna dair ihbarlar alındığı bildirildi.

Kasırgaya paralel olarak Fas'ta da çok fazla can kaybı meydana gelen yıkıcı bir deprem yaşandı.

Hayatını kaybeden insan sayısının binli rakamlara ulaştığı ifade edilmişti.

2023 yılına dair söylenen her şey, doğanın dünya sakinlerine karşı yürüttüğü, bir savaşla ilgilidir.

Bu savaşta insanlık, önemli sonuçlara ulaştı. Bunlardan en önemlisi, insanı doğadan korumak için hâlâ yapmamız gereken çok şey var ve insanın doğaya boyun eğdirmesinin bilim tarafından onaylanmış bir gerçek olmadığıdır.

Nitekim önümüzdeki yıllar, kuraklık ve yüksek sıcaklıkların temsil ettiği iklim değişikliğinin yansımalarından ve bunların bir bütün olarak doğaya olan etkilerinden etkilenecek gibi görünüyor.

Bu, özellikle trajik ve felaket niteliğindeki iklim değişikliklerini çözümlerle ele almayı hedefleyen gerçek ve ciddi bir bilimsel seferberliği gerektiriyor.
 


Zulmüne rağmen kaza ve kaderin yorumlarıyla sınırlı kalan doğanın savaşının yanı sıra, Filistinliler bu yılı unutmayacak ve yeni şehit görüntüleri zaten bunlarla dolu olan hafızalarına eklenecek.

Düşmanı İsrail'in ise tarihi cinayet ve taciz oyununu durdurmaya niyeti yok.

Dünyanın gözü önünde Gazze'de çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 20 binden fazla insan katledildi, bilanço açık ve daha da ağırlaşmaya aday.

Nitekim, İsrail'in hedefi bu yıl ve gelecek yıl da Gazze'yi içindeki tüm Filistinlilerle birlikte yok etmek.

Özellikle göstergeler, müzakere edilen konuların çoğunun ateşkes olduğunu gösterdiğinden, savaşın durdurulması konusundaki konuşmalar masada değil ve İsrail'in amacına ulaşılmadığı sürece gündeme getirilmeyecek.

Tabii ki, Gazze savaşının bedelini her ne kadar bedeli kan ve canla ödeyen sadece onlar bile olsa da sadece Filistinliler ödemedi.

Zira İsrail'in Gazze'ye karşı yürüttüğü savaşın çocuklara merhamet etmediği, hasta olanları bile hastanelerden kovaladığı düşünüldüğünde, sembolik manevi kayıp, çocuk hakları mitinin yıkılması ve tüm dünya ülkelerinin Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne taraf olmasıyla temsil edildi.

İsrail tarafının, çocuk ve kadınları hedef almasıyla 2023 yılında insan hakları söylemi büyük bir darbe aldı.

İsrail'in Gazze'deki savaşı, çocuklara ve kadınlara karşı bir savaş.

Bu darbeyi ayırt edici kılan şey, Arap ve Müslüman olmayan halkların Gazze'de yaşananları protesto etmek zorunda kalmalarıydı.

Gazze'de yaşananlar, söylem ve uluslararası ilişkilerdeki çifte standartların en doğru ifadesiydi.

Bu aynı zamanda söylem ve konumlar arasındaki uçurum olduğunun da bir kanıtı oldu.

Dünya pek çok baskı ve zorlukla karşı karşıya ve bunların devam ettiği de açık.

Veda etmeye hazırlandığımız bu yıldan çıkarabileceğimiz en önemli ders; geçmiş ve bugünün yanı sıra, geleceğin de bilim ve ekonomi alanlarında hakimiyet için galip geldiğidir.

Bu nedenle, amacın gerçekleşmesi için Arap ve İslam milletimiz için bu bahsi tekrar tekrar ve her zaman yükseltmekten başka çözüm yok.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU