İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Uşak'ta partisinin aday tanıtım toplantısında açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti'de yaşanan istifalara ilişkin bir soruya yanıt veren Akşener, "Hiçbir zaman bizden ayrılan bir arkadaşımıza bir başka partiye gitmiş olsa dahi hakaret etmedim, iftira etmedim. Fakat ne hikmetse ayrılan bütün arkadaşlarımızın taşladıkları tek bir pencere oluyor. O da İYİ Parti. Bunu da anlamakta çok zorlanıyorum" dedi.
"Partimize operasyon var, savaş ilanı kabul ediyorum"
İYİ Parti'den istifa eden İBB Meclisi Grup Başkanvekili İbrahim Özkan'ın CHP ile yürüttüğü görüşmelere ilişkin eleştirilerde bulunan Akşener, "Hem Ankara'da hem İstanbul'da arka kapı diplomasisi yapılmış. Benim bilgim yok. Teşkilat başkanının bilgisi yok. Yerel yönetimler başkanının onun bilgisi yok" diye konuştu.
Akşener şöyle devam etti:
Partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı. En ilginci bu kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı. Çünkü yani ben bu diplomasi yapan arkadaşımızın yaptığı diplomasinden haberdar değilim ama diplomasi yapılan kişilerle konuşabilme yeteneğine sahibim.
Ankara'yı paylaşmışlar, İstanbul'u bilmiyorum isimlerine kadar. Mesela Polatlı'ya eski Ankara İl Başkanımız, GİK üyemiz Yetkin Öztürk gelecekmiş. Ama bunlar CHP'den aday olacakmış. Ben öyle anladım konuşmadan. Daha ilginci de Gölbaşı'na da Yakup Odabaşı gelecekmiş. Hiçbirinden haberim yok.
Bu ne demek biliyor musunuz? Bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Biz bunu 1997'de Doğru Yol Partisi'nde yaşadık. Ben bu konuda idmanlıyım. Şu an itibariyle savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar.
"Erdoğan bilir, İmamoğlu da öğrenecek"
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Akşener konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cezaevine gönderdildiği süreci hatırlatarak, "Dün bir aydınlanma yaşadım, çok enteresan. Sayın Erdoğan bilir. İmamoğlu da öğrenecek. Ben Erdoğan hapse giderken ordaydım. Herkesin kaçtığı bir zamanda ordaydım. Çoluğu çocuğuyla ilgilenen bendim. Evinin önündeki polis noktası kaldırırken bendim. Gece yarısı arayan, televizyonlara çıkıp konuşan bendim. Ama en ağır hakaretleri işiten de ben oldum. Ama Allah büyük. Ben Allah’a hep güvendim, inandım sen doğru ol yeter ki. Aynı şekilde, Saraçhaneye ikinci kere gittim. Bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. Ne yaptım boynumu eğdim, kazanalım diye ağzımı açmadım" dedi.
Akşener ayrıca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'ı kastederek, "Ne yaptım bu arkadaşları o masaya götürdüm, o masadan kovuldum. Ama ikisi de korkup, milletin isteğini kabul etmediler. Benim değil, milletin istediğini kabul etmediler. Şimdi dün benim içim bir milattır ”ifadelerini kullandı.
“İmralı’dan destek almadan cumhurbaşkanı seçilmeyi imkansız hale getirdiler”
Türkiye’nin geldiği yeri kimse konuşmuyor diyen Akşener, “Bu sistemle Kandil’den ya da İmralı’dan destek almadan cumhurbaşkanı seçilmeyi imkansız hale getirdiler. Biz ne dedik İstanbul ve Ankara’da beraber olunur, bu ucube sistemden değişir. Bunu yabamdık. Hür ve müstakil olarak özgür ve bağımsız olarak seçimlere girmeye karar verdik. Yav bu nasıl iştir söylenmedik söz kalmadı. İlk defa Türkiye’yi bir konuda birleştirmişmişiz. Ne mutlu bize. Önce bana sövmek konusunda sonra da birleşmişler” ifadelerini kullandı.
“Her yerde seçimlere tek giriyoruz”
Yerel seçim süreci ile ilgili de konuşan Akşener, "Buradan ilan ediyorum. Her yerde seçimlerde tek başına giriyoruz. Her ilçede tek başına giriyoruz. Bunun sonuçlarına olumsu sizindir, başarısızlık olduğu taktirde o sorumluluk benimdir. Hepimiz ona göre çalışacağız. Bedel ödememi istemiyorsanız çalışacaksınız” diye konuştu.
Independent Türkçe