İsrail'in Gazze Şeridi'nde başlattığı kanlı savaş, sivillerin trajik kayıplarıyla ikinci ayına giriyor. Bu yönde ateşkes çağrılarına kulak verilmezken savaşın nasıl biteceği, ne pahasına hangi tarafın kazanacağı ve çatışmaların ardından Gazze'yi kimin kontrol edeceğine dair sorular artıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İsrail, askeri düzeyde Gazze’yi tamamen işgal etmeyi planlıyor. Ancak bu sürecin yıllar değil haftalar alacağını belirten Washington Enstitüsü'nden araştırmacı Michael Knights, Hamas'ın tünelleri hazırlamak ve yer altı ve yer üstü tahkimatları arasındaki güçlü savunma yöntemlerini güçlendirmek için 15 yıl harcadığını söylüyor. Olası mayın tarlaları, patlayıcı cihazlar, zırh önleyici mayınlar ve bubi tuzaklı binalar ile karşılaşılabileceğini belirten Knights şu ifadeleri kullandı:
Yüzlerce kilometreye uzanan tünel ağı içinde alıkonulduğuna inanılan, aralarında çocukların, kadınların ve yaşlıların da bulunduğu rehineler İsrail için askeri operasyonu karmaşık hale getiriyor.
Ateşkes çağrılarını reddeden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “İsrail Gazze'de tam kontrol elde edene kadar savaş devam edecek” vurgusunda bulundu. Pazartesi günü ABD Network’e konuşan Netanyahu, yardımın içeri girmesine veya rehinelerin Gazze Şeridi'nden çıkmasına izin vermek için küçük taktiksel duraklamaların düşünebileceğini söyledi. Savaş sonrası vizyonunu açıklayan Netanyahu, İsrail'in Gazze’nin güvenliğini süresiz olarak kontrol altına alacağını belirtti. Ayrıca “Güvenlik sorumluluğunu üstlenmediğimizde neler olduğunu gördük. Karşı karşıya olduğumuz şey hayal edemeyeceğimiz boyutta bir Hamas terörizmi” ifadelerini kullandı.
Gözlemciler, savaşın uzun süre devam edebileceği, zira iki tarafın da ulaşılması zor geniş hedefleri olduğu görüşünde. Nitekim Hamas İsrail'i haritadan silmek isterken, İsrail ise Gazze'yi yöneten siyasi güç ve onu yeniden tehdit edebilecek askeri güç konumundaki Hamas'ı yok etmek istiyor. Ancak İsrail haritadan silinmeyeceği gibi Hamas da yok olmayacak. İsrail ordusu tüm Hamas liderlerini öldürse dahi bir diğerleri, hatta belki daha aşırı hareketler ortaya çıkacak.
İsrail'deki eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Yaakov Amidror, yaptığı basın açıklamasında İsrail'in Hamas'ı yok etme hedefinin büyük bir askeri zorluk olduğunu ve muhtemelen iki ila altı ay süreceğini söyledi.
Her iki taraf da bir anlaşmaya varmaya istekli görünmüyor. İsrail 7 Ekim'de maruz kaldığı saldırının intikamını almaya çalışırken Hamas liderleri ise yaşananları benzeri görülmemiş bir başarı olarak görüyor. Çatışmayı İsrail'e acı verici darbeler indirmek için bir fırsat olarak gören Hamas, Filistinlilere destek seferberliği çağrısında bulunuyor.
Şarku’l Avsat’ın gözlemlerine göre ateşkes veya insani ateşkes sağlanması yönündeki uluslararası taleplere ve bölgesel baskılara rağmen Batı ve Birleşmiş Milletler'in (BM) yapabileceği hususlar sınırlı görünüyor. Ayrıca ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) ateşkes yönündeki her fırsatı engellediği biliniyor.
İsrail'in kendisini savunma hakkına sahip olduğunu defalarca yineleyen ABD Başkanı Joe Biden, Kongre'yi İsrail'e 14,3 milyar dolarlık askeri yardım yapmaya zorladı. Ayrıca İsrail'i sivil kayıplarını sınırlamak ve daha fazla kayıpları önlemek için daha fazla çaba göstermeye çağırdı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Ortadoğu'da Henry Kissinger'ın 1970'lerde yaptıklarından bu yana benzeri görülmemiş bir mekik diplomasisi uyguluyor.
Diğer yandan ise sivil ölümlerdeki yükseliş ABD yönetimine büyük bir manevi yük getiriyor. İsrail'i insani ateşkes kabul etmeye veya askeri operasyonları hızla sonlandırmaya zorlama yönünde Biden yönetimi üzerindeki iç baskıyı yoğunlaştırıyor. Ancak Biden yönetiminin bu adımı ne zaman atacağı ve daha kaç sivilin hayatını kaybedeceği belli değil. Bu sayı arttıkça İsrail ise uluslararası alanda popülerliğini yitiriyor. Biden yönetimi, ABD ve genel olarak Batı çevrelerinde İsrail'e verilen desteğin azaldığına dair açık bir uyarıda bulundu. Nitekim İsrail'e karşı savaşın sona ermesini talep eden Filistin yanlısı gösteriler artıyor.
ABD Dışişleri Bakanı İsrail Kabine toplantısına katılarak İsrail hükümetinin savaşın bitiminden sonraki güne ilişkin planlarını sordu. Bu yönde net bir planın olmadığı ortaya çıktı. Bazı görüşler, Netanyahu'nun savaşı durdurmaya ve iki devletli bir çözüme ulaşmaya, toprakları Filistinliler ile İsrailliler arasında paylaşmaya yönelik siyasi bir yol sunabilecek sürdürülebilir ve barışçıl bir yol bulmaya yönelik her türlü çabanın önünde büyük bir engel teşkil ettiğini ifade ediyor.
Netanyahu, başbakan olarak görev yaptığı yıllarda her türlü siyasi çözüme en çok karşı çıkan kişiydi. Pazar günü CNN'e konuşan Yahudi Senatör Bernie Sanders, İsraillilerin Netanyahu'dan kurtularak olası bir anlaşmaya yol açacağı yönündeki umudunu dile getirdi.
İsrail, Hamas'a karşı askeri hedeflerine ulaşsa dahi Gazze'yi yeniden kendi yönetimi altına alması konusu ABD yönetimi tarafından reddediliyor. Bu yönde ılımlı, meşru ve sorumlu bir Filistin yönetiminin güçlü bir uluslararası gözetim ile siyasi ve mali destek, yeniden yapılanma ve istikrara yönelik planlar ile desteklendiği uluslararası ve bölgesel bir ortaklığa acil ihtiyaç duyulacak.
ABD yönetimi çatışmayı çözmenin tek yolunun iki devletli çözüm olduğunu defalarca beyan etse de mevcut koşullar bu vizyonun gerçekleşmesini zorlaştırıyor. Filistin Otoritesi’nin Gazze yönetimine katılma olasılığı hala tartışılıyor. Ancak Filistin Otoritesi’nin zayıf ve etkisiz olduğu düşünülüyor. İsrailli yetkililer uluslararası toplumun gelecekte Gazze'nin yönetimine dahil edilmesinden bahsediyor, ancak umut verici olmayan beklentiler nedeniyle bu yönde pek bir isteğin olmadığı görülüyor.
Eski Ulusal İstihbarat Direktör Yardımcısı Beth Sanner, Netanyahu'nun İsrail'in Gazze Şeridi'nde güvenlik sorumluluğunu üstlendiği yönünde açıklamalarda bulunduğunu, zira aslında başka seçenek ve gerçek bir alternatifin olmadığının farkında olduğunu söyledi. Dün CNN'e konuşan Sanner, Filistin Otoritesi’nin Gazze üzerinde kontrol kuramayacağını, Mısır'ın ise bu sorumluluğu üstlenmeyi veya çokuluslu bir güce katılmayı düşünmediğini belirtti.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby ise salı sabahı CNN'e verdiği demeçte, Gazze'nin İsrail güçleri tarafından yeniden işgal edilmesinin iyi bir şey olmayacağını, İsrail'in ve İsrail halkının çıkarına olmadığını vurguladı. Blinken'in bölgedeki görüşmelerinin büyük bir kısmının Gazze'de çatışma sonrasındaki duruma, yönetim biçimine, bölgesel ve İsrailli ortaklarla sorulan sorulara odaklandığını açıkladı. Hamas'ı ortadan kaldırmanın zor olduğunu itiraf eden Kirby şunları söyledi:
Hamas'ın sadece bir örgüt olmadığı, arkasında bir ideolojinin bulunduğu ve bu ideolojiyi ortadan kaldırmanın zor olduğu konusunda kesinlikle hemfikiriz. Halen iki devletli çözüme inandığımızı, Başkan Biden'ın bu çözümü demokratik bir Yahudi devleti ile özgür ve bağımsız bir Filistin devleti için geçerli bir vizyon ve vaat olarak desteklediğini hatırlamak önemli. Bir çatışmanın ortasında olmamıza rağmen Başkan pes etmedi. İki devletli çözüm yolunda ilerlemek için bölgedeki ortaklarımızla görüşmeye devam ediyoruz.
Analistler, İsrail'in Gazze Şeridi'ni yok etme konusundaki kısa vadeli savaşı kazansa dahi uzun vadeli savaşı kaybedeceğine inanıyor. İsrail'in nasıl kazanacağı, savaşı durdurma yolunun nasıl açılacağı ise henüz belli değil.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.