Japonya büyük ölçüde, Batı'daki pazarında sıkıntı yaşanan enerjiye bağımlı olduğu bir zamanda doğuya, özellikle de petrol ve gaz açısından zengin ve istikrarlı Arap (Basra) Körfezi'ne doğru adımlarını genişletmeye başladı.
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida'nın bölgeye yaptığı ziyaretin üzerinden bir buçuk aydan fazla bir süre geçmemişken diplomatik kaynaklar, önümüzdeki eylül ayında Japonya Dışişleri Bakanı ile Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanlarının Suudi Arabistan'da bir araya geleceğini bildirdi.
Yaklaşan toplantı
Japon haber ajansı Kyoda'nın ismini vermediği diplomatik kaynaklardan aktardığına göre görüşme, yaklaşık 10 gün sonra gerçekleşecek. İlgili haberde şu ifade yer alıyor:
Tokyo, ABD'nin etkisi azalırken Çin'in etkinliğinin arttığı Ortadoğu'dan enerji arzının istikrarını sağlamak için petrol üreten ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor.
Bunun yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşının yansımaları da Japonya ve başka yerlerde enerji güvenliği için bir tehdit haline geldi.
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida, temmuz ayında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ı ziyaret etmişti.
Japon haber ajansı Japonya Dışişleri Bakanı Yoshimasa Hayashi'nin de görüşme yapacağını ve Mısır ile Ürdün'ü ziyaret edebileceğini belirtti.
Fumiyo'nun önceki ziyaretinde Körfezliler ile Tokyo arasında 'serbest ticaret' anlaşmasına dair görüşmeler yeniden başladı.
Bunun yanı sıra Fumiyo, ülkesinin, 'sıfır emisyon' düzeyine ulaşmayı kolaylaştıracak modern teknolojilerinin sunumunu da yaptı. Sıfır emisyon düzeyine ulaşmak, Körfez ülkelerinin varmak için hızla ilerlediği bir hedef.
Kyodo'ya göre dışişleri bakanlarının anlaşmayı ve yeni nesil enerji kaynaklarında teknik iş birliğini masaya yatırması bekleniyor. Bununla beraber İran'ın nükleer programı da gündemde olabilir.
Camp David'den Körfez'e
Enerjisinin geleceğinden endişe duyan Japonya; ABD Başkanı Joe Biden, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol ve Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida'yı bir araya getiren 'tarihî üçlü' zirveyi birkaç gün önce bitirdi.
Zirvenin ardından Washington, askerî tatbikatların yürütülmesini ve yıllık üçlü zirvelerin düzenlenmesini içeren bir 'güvenlik iş birliğinin' ilan ettikten sonra bunun 'yeni bir dönemi' temsil ettiğini söyledi.
Camp David'de düzenlenen zirve, coğrafya ve sınırlarından kaynaklanan köklü anlaşmazlıklar nedeniyle on yıllardır süren bir kopuşun ardından iki Asya ülkesi liderlerini bir araya getiren ilk zirve olma özelliğini taşıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, konuya ilişkin şu yorumda bulundu:
Toplantı, bölgenin ve dünyanın jeopolitik rekabet, iklim krizi, Rusya'nın Ukrayna saldırısı ve nükleer provokasyonlarla sınandığı bir zamanda yapılıyor.
Uluslararası sahada etkinliği zayıflayan ABD, Körfez ülkelerinin geleneksel bir müttefiki olsa da Körfez ülkeleri, son yıllarda bilhassa Amerika'ya ve onun politikalarına karşı çıkan Rusya ve Çin gibi ülkelerle ilişkilerini çeşitlendirmeye başladı.
Körfez İşbirliği Konseyi'nin altı ülkesi 'tarafsızlığıyla, Şubat 2022'den beri Kuzey Yarım Küre'de Rusya ile Ukrayna arasında cereyan eden savaşın taraflarından birini kınamaktan kaçındı.
Enerji arzı
Doğal kaynaklar bakımından fakir olan Japonya, halen büyük ölçüde petrol ve sıvılaştırılmış gaz ithalatına bağımlı olduğundan enerji güvenliğini artırmaya çalışıyor.
Ülke, ham petrolün yüzde 90'ından fazlasını elde etmek için Ortadoğu'ya bel bağlıyor.
Suudi Arabistan ile BAE, dünyanın petrol ihraç eden en büyük ülkeleri arasında yer alırken Katar, doğalgaz ihraç eden en büyük ülke tahtına kuruluyor ve Japonya da bundan büyük oranda nasipleniyor.
Doğu Asya'nın sanayi ülkesi, bir buçuk yıl önce yaşadığı şiddetli enerji krizinin tekrarlanmaması için özellikle Körfez ülkelerinden gelen enerji arzını güvence altına almaya çalışıyor.
Karbon nötrlüğü
Petrol ülkelerinin 'karbon emisyonunu sıfırlama' hedefine yöneldiği bir zamanda Japonya, 2050'ye kadar karbon nötrlüğü seviyesine ulaşmak istediği için yenilenebilir kaynaklara daha yatkın enerji teknolojileri geliştirmeye başladı.
Kişida, önceki ziyaretinde şu ifadeleri dile getirdi:
Gerçekleşmesini umduğumuz başarılardan biri, Japon teknolojilerden istifade edilerek hidrojen ve amonyak gibi çevre dostu enerji kaynaklarına dayalı yeni enerji alanında iş birliği yapmak ve enerji alanındaki iş birliği ilişkilerini güçlendirmektir.
Körfez-Japonya iş birliği
Suudi Arabistan ile Japonya geçtiğimiz aralık ayında Riyad'da düzenlenen Suudi-Japon Yatırım Forumu esnasında 15 ikili anlaşmaya imza attı.
O dönemde Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yasutoshi Nishimura, Suudi Arabistan'ı "ülkesine ham petrol tedarik eden güvenilir en büyük kaynak" olarak niteledi.
İki ülke arasında imzalanan anlaşmalar; yapay zekâ, spor, finans, bankacılık hizmetleri, polyester geri dönüşümü, tarım, gıda, sanayi, imalat, ticaret, enerji, dijitalleşme, akıllı şehirler ve kişiselleştirme alanlarını kapsıyordu.
Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid el-Falih, o dönemde forum münasebetiyle yaptığı basın açıklamasında "Vizyon 2030 üzerine iki ülke olarak ortak çalışmak, Japonya ile ekonomik ortaklığın yeni nitelikli sektörlere doğru ilerlemesine katkı sağladı" ifadelerini kullandı.
2017 yılında 2030 Suudi-Japon Vizyonu başladığından bu yana iki ülke arasındaki ortak projelerin sayısı 30'dan 100'e yükseldi.
Halihazırda Suudi Arabistan Krallığı'nda faaliyet yürüten 100'den fazla Japon şirketi bulunuyor. Suudi Arabistan'da yaşayan Japonların sayısı ise yaklaşık 600 olup, bunların çoğu, şirket sektöründe çalışıyor.
Mavi amonyak
400'den fazla Japon şirketinin faaliyet yürüttüğü BAE, Tokyo'ya petrol ihraç eden en büyük ikinci ülke konumunda. İki ülke arasındaki ticari alışveriş hacmi, 2021'de 30 milyar ABD dolarından fazlaydı.
BAE'nin Japonya'ya ihracat değeri, 26 milyar ABD dolarına yükselirken Tokyo'dan ithalatı ise 6,2 milyar ABD doları olacak şekilde arttı.
Haziran 2022'de BAE'li şirketler ile Japon şirketler arasında üç anlaşma imzalayan BAE, o dönemde bu projelerin, temiz hidrojen taşıyan bir yakıt olarak mavi amonyağa yönelik küresel talepten faydalanarak, düşük karbonlu yakıt alanındaki liderliğini pekiştirmeye katkı sağlamasını umduğunu duyurdu.
Küresel düzeyde 'mavi amonyak' üretim projesinin, üretim faaliyetlerine 2025 yılında Abu Dabi'de yıllık yaklaşık 1 milyon tona varan üretim kapasitesiyle başlaması bekleniyor.
KhalifaSat uydusunun 2018'de Tanegashima'dan ilk kez fırlatılması ve sonra Körfez ülkesinin ilk uzay araştırma projesi olan BAE Mars Görevi'nin (Misbar el-Emel) Temmuz 2020'de Mars'a fırlatılmasından sonra Abu Dabi ile Tokyo arasında uzay alanındaki iş birliği arttı.
Misbar el-Emel, 9 Şubat 2021'de Mars gezegeninin yörüngesine ulaştı.
BAE'de yaklaşık 4 bin Japonya vatandaşı yaşıyor ki bu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşayan Japonya vatandaşları için en büyük sayıyı temsil ediyor. İki ülke arasındaki ilk diplomatik ilişki, 1972'ye dayanıyor.
Geçtiğimiz temmuz ayında Japonya'nın Katar Büyükelçisi Satoshi Maeda, ülkesinin 2022'de Katar'dan en çok ithalat yapan ülke olarak dördüncü sırada yer aldığını belirtti.
İki ülke arasındaki ihracat hacmi, 2021 yılında 0,76 milyar ABD doları iken 2022 yılında yaklaşık 1,23 milyar ABD dolarına ulaştı.
Doha'nın ithalatı ise 2021 yılında yaklaşık 9,57 milyar ABD doları iken 2022 yılında yükselerek yaklaşık 13,05 milyar ABD dolarına ulaştı.
Yerel Lusail dergisine konuşan Büyükelçi'ye göre Doha'da yaklaşık 34 Japon şirketi bulunuyor. Katar'a araba ihracatının hacmi ise 2020 yılından bu yana artış göstererek 2022 yılında 21 bin 825'e ulaştı.
Independent Arabia