Cezayir, güney komşusu Nijer'deki darbenin güvenlik ve ekonomik yansımalarından endişeli

Geçen yıl Sahel bölgesindeki üç farklı ülkede 2 bin 737 şiddet vakası kayıtlara geçerken cinayete kurban gidenlerin sayısı yüzde 63 arttı

Cezayir Millî Jandarma Komutanlığı tarafından güvenlik önlemleri alınan ülkenin sınır geçiş noktalarından biri / Fotoğraf: AFP

Cezayir, güney komşusu Nijer'deki gelişmeler karşısında endişelenmesi için önemli nedenleri var.

Bunların başında iki ülke arasındaki uzun sınır hattı ve ne olursa olsun uluslararası kutuplaşmaya konu olacak mülteci dosyası gelirken daha da önemli bir sorun olan terör örgütleri El Kaide ile IŞİD arasında Sahel bölgesi üzerinde yaşanan rekabetin gölgesinde terör meselesi tüm bölge ülkelerini endişelendiriyor. 

Cezayir, Mali'de güvenlik ve istikrarı tesis etme çabasıyla girdiği barış ve uzlaşı anlaşmasını kurtarma çabalarını yoğunlaştırırken Nijer'deki askeri darbeyle yaşadığı sıkıntılar ikiye katlandı ve mülteci akınının yanı sıra, silahlı grupların, paralı askerlerin ve teröristlerin sınırlardan sızması ve ekonomik ve stratejik çıkarların kaybı açısından son gelişmelerin bölgenin istikrarı üzerindeki tehlikeli yansımaları nedeniyle kendisini kimsenin olmak istemeyeceği bir durum içinde buldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cezayir, Nijer'deki askeri darbeyi hiç vakit kaybetmeden 'anayasal düzene yönelik kabul edilemez saldırıya ve hukukun üstünlüğünün gerekliliklerinin ağır ihlaline derhal son verilmesi' çağrısında bulunarak kınadı.

Ardından Nijer makamlarıyla iletişim kurulmasına olanak sağlayacak bir anlaşma zemini oluşturmak için bölgesel ve uluslararası çeşitli taraflarla temaslarını yoğunlaştırdı.

Fakat darbecilerin devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'un iktidarına son verilmesi gerektiği konusundaki ısrarcı tutumları, işlerin daha büyük bir krize doğru sürüklendiğinin işareti olarak görüldü.

Independent Arabia'ya konuşan kaynaklar, Nijer'deki kaos ortamının, Cezayir'i sınıra daha fazla asker yığmaya ittiğini söylediler.

Cezayir, askeri ve güvenlik açısından öncü bir önlem olarak Nijer ve Libya arasındaki sınır üçgeninde denetimlerin sıkılaştırılması, yoğunlaştırılması ve son gelişmelerden doğabilecek herhangi bir acil duruma hazırlıklı olduğunu açıkladı.


Uzun sınır hattı

Cezayir ile Nijer arasında 950 kilometrelik sınır hattı bulunuyor. İki ülke ortak ekonomik ve güvenlik çıkarlarını paylaşıyor.

İki ülke arasında son olarak geçtiğimiz nisan ayında terörizm, organize suçlar ve düzensiz göçe karşı sınırlarda ortak devriyeler düzenlenmesini öngören geçen bir güvenlik anlaşması imzalandı.

Bununla birlikte iki ülke, 2022 temmuzunda 13 milyar dolara mal olacak 4 bin kilometre uzunluğundaki Trans-Sahra Doğal Gaz Boru Hattı (TSGP) genişletme projesi için daha önce imzalanan ekonomik anlaşmanın uzatılmasını öngören bir güvenlik anlaşması imzaladılar.

TSGP ile Nijerya'dan yıllık 30 milyar metreküp doğalgazın Nijer ve Cezayir üzerinden Avrupa'ya taşınması planlanıyor.

Tüm bunlara karşın Nijer'in istikrarsızlık batağına, siyasi ve güvenlik kaosuna düşmesinin Cezayir için tehlikeli sonuçları olacağına şüphe yok.

Bu sonuçların başında, kontrol altına alınması zor olan büyük mülteci akınları geliyor.

İki ülke arasında imzalanan bir güvenlik anlaşmasına göre bu yılın ilk yedi ayında 19 binden fazla göçmenin Nijer'e sınır dışı edilmiş olması, 'istila' benzeri bu akınların ne denli büyük olabileceğini kanıtlar nitelikte.

Bölgede konuşlu Hatifu İnzari's-Sahra Ağı, Cezayir'in göçmenleri genellikle Nijer'e sınır dışı ettiğini, bu göçmenlerin büyük çoğunluğunun Batı Afrika'dan gelse de Bangladeş ve Suriye dahil olmak üzere toplam 20 ülkenin vatandaşları olduğunu ve şu an Nijer topraklarında bulunduklarını açıkladı.


Terör riski

Nijer'deki kaygı verici son durum, sınırlarında silahlı grupların, teröristlerin ve paralı askerlerin çoğalması bakımından Cezayir'in ulusal güvenliğini tehdit ediyor.

Küresel Terörizm Endeksi tarafından yayınlanan raporlara göre başta Mali, Burkina Faso ve Nijer olmak üzere Sahel bölgesindeki ülkelerde şiddet olayları 2014 ile 2022 yılları arasında kayda değer bir artış gösterdi.

Bölge ülkelerinin hükümetleriyle silahlı gruplar arasında zaman zaman çatışmalar patlak verirken 2020-2021 yıllarında Mali'de ve 2022'de Burkina Faso'da yaşanan askeri darbeler tansiyonun yükselmesine neden oldu.

Nijer Devlet Başkanı Muhammed Bazoum, 31 Mart 2021 tarihinde, ülkenin cumhurbaşkanı olarak göreve başlamasından saatler önce başarısız bir darbe girişimine uğramıştı. Ancak geçtiğimiz günlerdeki darbe girişimi başarılı oldu ve Bazoum iktidardan düşürüldü.

Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi (Africa Center for Strategic Studies) tarafından geçtiğimiz mart ayında yayınlanan bir rapora göre Burkina Faso, Mali ve Nijer'de 2022 yılında 2 bin 737 şiddet vakası kaydedildi.

Rapora göre bu rakam, Afrika'daki herhangi bir ülkede görülen şiddet vakası sayısına kıyasla yüzde 36 daha yüksek.

Aynı ülkelerde terör eylemleri sayısında da büyük bir artış gözlemlenirken öldürme olayları yüzde 63 arttı ve 7 bin 899 kişi cinayete kurban etti. 

Rapora göre Sahel bölgesindeki ölüm oranları da yüzde 90'lık bir artışla ikiye katlandı. Bölgede 2020 yılından bu yana radikal grupların karıştığı şiddet olaylarında hayatını kaybedenlerin sayısı yaklaşık yüzde 130 oranında yükselerek iki kattan daha fazla arttı.

Radikal grupların şiddet eylemlerinin yüzde 40'ı bu bölgede gerçekleşerek Afrika Kıtası'ndaki diğer bölgeleri geride bıraktı.

Bu şiddet eylemlerinin yüzde 90'ı Mali'de ve Burkina Faso'da gerçekleşirken, bu durum 2,6 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine yol açtı.
 


Karma tehditler

Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler uzmanı ve akademisyen Abdulvahhab Hafyan, yaptığı değerlendirmede, Nijer'deki askeri darbenin öngörülebilir yansımalarının, Libya'dan ve Mali'den sonra Cezayir çevresinde daha fazla kontrolsüz noktanın oluşması şeklinde karşımıza çıkabileceğini ve bu noktaların, özellikle yasadışı göç, uyuşturucu kaçakçılığı ve suç çeteleri ve artık teröre dönüşen etnik gruplar ve aşiretler arası çatışmalar gibi karma tehditlere karşı ciddi bir koordinasyon eksikliği yaşandığından komşu ülkelerin hedef alınması için bir sıçrama tahtası haline getirilebileceğini söyledi. 

Bu durumun, Sahel bölgesinde kendine uygun bir zemin bulan suç ve terör ağlarının faaliyetlerini daha da körükleyebileceğini belirten Hafyan, şunları söyledi:

Sahel coğrafyasının önemli bir parçası olan Cezayir'in, ya gerek Afrika Birliği (AfB) kurumları ve gerekse AfB Barış ve Güvenlik Konseyi bünyesinde tüm olasılıklara ve senaryolara açık stratejilerle ya da Nijer'deki darbeye ilişkin bilgi eksikliği ve belirsizlik çerçevesinde karar vericilerin harekete geçebileceği bir başlangıç noktası oluşturabilecek diplomatik eylemle zorlukların ve başarısızlıkların nedenlerini tahmin etmesi gerekiyor.


Hafyan, Rusya'nın paralı asker grubu Wagner aracılığıyla Libya'daki rolünün yanı sıra, Mali ve Bukina Faso'da oynadığı rolle bölgenin Doğu ile Batı arasında sıfır toplamlı bir oyuna dönüşmesinden ötürü durumun çok kritik olduğunu vurguladı.

Tüm bunların IŞİD ve El Kaide'nin Sahel bölgesinde hem güvenlik hem de toplumsal düzeyde durumu daha da kötüleştirecek aşiretlerle ve etnik gruplarla ittifaklar kurabilmesinden kaynaklanan başka bir tehdidi doğurduğuna işaret eden Hafyan, bu durumun bölgeyi etnik gruplar ve aşiretler arası çatışmalar kisvesi altında devasa bir karma terör dalgasıyla karşı karşıya getirdiği yorumunda bulundu.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU