Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında başkent Hartum ile bitişik şehirleri Omdurman ve Bahri'nin çeşitli noktalarında yaşanan çatışmalar yoğunlaşırken Washington, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Robert Wood aracılığıyla, Rus paralı asker grubu Wagner'in, MANPADS omuzdan fırlatılan karadan havaya füze sistemini Orta Afrika üzerinden Sudan'a getirdiğine ilişkin haberlerden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Wood yaptığı açıklamada, söz konusu silahların kontrolünün ve güvenliğin takip edilmesinin önemini vurguladı.
Peki bu, Sudan'daki çatışmaların daha gelişmiş ve ölümcül silahların kullanılmasıyla yeni bir aşamaya gireceği ve böylece çatışmaların devam edip barışçıl bir çözüm şansının azalacağı anlamına mı geliyor?
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mevcut şartların düzeltilmesi
Güvenlik uzmanı ve stratejist Mutasım Abdulkadir, Wagner'in son dönemde Rusya'da iktidarla yaşadığı sorunlardan sonra halen Rusya'daki şartlarını düzeltmeye çalıştığı bir süreçten geçtiğini söyledi.
Abdulkadir, Orta Afrika hükümetinin ise Sudan'daki çatışmaya müdahale etmesini imkansız kılan iç karışıklıkla boğuştuğunu, HDK milisleriyle ilişkileri olan Kenya, Etiyopya ve Nijer gibi diğer Afrika ülkelerinin çoğunun tamamen kendi iç sorunlarıyla meşgul olduklarını ve Sudan'a verebilecekleri hiçbir şeyleri olmadığını vurguladı.
Sudan ordusunun, HDK'ya dışarıdan destek verilmesi olasılığına karşı sınırları aralıksız olarak izlediğini söyleyen Abdulkadir, Sudan ordusunun bu konuyla etkili bir şekilde ilgilendiğine ilişkin sınırlarda ve özellikle batı sınırında birçok işaretin gözlemlendiğine dikkati çekti.
HDK'nın Kurban Bayramı'ndan bu yana büyük bir operasyon yapmakta başarısız olduğunu söyleyen Abdulkadir, bunun nedeninin HDK saflarının bozulması ve çeşitli nedenlerden ötürü komuta kademesindeki eksiklikler olduğunu belirterek, "Gerek askeri gerekse siyasi olarak dışarıdan müdahale girişimleri olduğu doğru. Fakat bu girişimler ordunun HDK isyanını askeri olarak çözme kararlılığı ve onlara teslim olmaktan başka seçenek bırakmaması karşısında başarısız oldu" dedi.
Savaşın artık HDK tarafından ordu mevzilerini bazen silahlı insansız hava araçlarıyla bazen obüslerle uzaktan bombalayarak saldırı girişimlerine dönüştüğünü ifade eden Abdulkadir'e göre bu durum, HDK'nın orduya kayıp verdirecek doğrudan saldırılarda bulunma yeteneğini kaybettiği anlamına geliyor.
Tüm göstergelerin, Sudan ordusunun hassasiyetle ve en az kayıpla HDK'nın mevzilerine gerçekleştirdiği özel operasyonlarla inisiyatifi ele geçirdiğini, yönetebildiğini ve sürprizlere imza atabildiğini gösterdiğini vurgulayan Abdulkadir, çatışmaların sürmesinin nedeninin Muhammed Hamdan Dagalu'nun (Hamideti) liderliğindeki HDK'nın gücü olmadığını söyledi.
Vatandaşların evlerinde, hastanelerde ve kamu tesislerinde konuşlanmanın iyi bir istihbarat ve askeri çaba gerektirdiğinin altını çizen Abdulkadir, buna karşın çatışmaların ordunun lehine sonuçlanacak gibi göründüğü yorumunda bulundu.
Kârlı alışveriş
Sudanlı siyasi analist Hac Hamad ise konuya ilişkin değerlendirmesinde, özellikle Afrika kıtasında silah ticaretinde aktif olduğu ve milisleri eğittiği bilinen Wagner'in üyelerinin ağırlıklı olarak konuşlu olduğu Orta Afrika üzerinden Sudan'a silah sokması ihtimalini göz ardı etmiyor.
Hamad, Sudan'daki ve diğer ülkelerdeki çatışmalarda karlı alışverişler yapma konusunda Wagner'in herhangi etik bir tutuma sahip olmadığını vurguladı.
Hamad, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sudan'daki çatışmalar yeni bir aşamaya girmiş değil ve 100 günü aşkın bir süredir aynı düzeyde devam ediyor. Şimdiye kadar meselenin çözümünde taraflardan herhangi biri lehine hiçbir değişiklik olmadı. Ama gözlemlerimiz sırasında HDK'nın Hartum'un 1'inci 2'nci ve 3'üncü mahalleleri ile es-Secane'den ed-Deym'e kadar olan bölgeyi kontrol ederken hızlı hareket ederek Bahri gibi başkente bitişik olan tüm şehirleri işgal ettiğini gördük.
HDK'nın ordu tarafından kontrol edilen Mühendisler Birliği karargahını kuşatmak amacıyla konuşlandığı Saliha bölgesi dışında Omdurman'da güçlü bir varlığa ve silahlar açısından da uçaksavarlara sahip olmadığını söyleyen Hamad, bu yüzden ordunun halen hava sahasını kontrol ettiğini ve bu durumun HDK'nın hareket kabiliyetini kaybetmesine neden olduğunu söyledi.
Hamad, dolayısıyla HDK'nın çok sayıda unsuru olmasına ve savaş stratejileri geliştirmesine rağmen, evlerdeki yiyecekleri ele geçirmek ve hava saldırılarından korunmak için başkent ve çevresindeki vatandaşları canlı kalkan olarak kullanmak zorunda kaldığının altını çizdi.
Hamad, hava bombardımanı operasyonlarının gerilediğini vurgularken, yerde iki tarafın kontrolündeki bölgelerin haritasının henüz değişmediğini vurguladı. Sivil alan ve nesnelerin işgalinin Hartum'u bir hayalet şehre dönüştürdüğüne dikkat çekti.
Ordu tarafından geçtiğimiz çarşamba günü yapılan bir açıklamaya değinen Hamad, açıklamada Cidde'deki Sudan müzakerelerine katılan ordu heyetinin, ateşkes taslağıyla ilgili bazı anlaşmazlıkları istişare etmek üzere ülkeye döndüğünün belirtildiğini ve hemen ardından ABD'nin çatışan taraflara müzakereleri yeniden başlatma çağrısında bulunduğunun altını çizerek, “Gerçekte bu müzakereler, sürdürülebilir bir ateşkesin ilan edilememesinin asıl nedeni olan kapsamlı bir çözüme ulaşmak için çatışan tarafları bıktırmaya çalışan uluslararası sistem tarafından kararlaştırılıyor” dedi.
Sahadaki gelişmeler
Sudan'da 15 Nisan'dan bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Muhammed Hamdan Dakalu liderliğindeki HDK arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Bu çatışmalar nedeniyle şimdiye kadar çoğu sivil olmak üzere üç binden fazla insan öldü.
Üç milyondan fazla Sudanlı hem yurt içinde hem de başta Mısır, Çad ve Etiyopya olmak üzere yurt dışında insanın yerinden edildi.
Ayrıca Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesi adına bir kez daha Sudan'da ateşkesin sağlanması, ulusal çıkarların öncelenmesi, her türlü askeri gerilimin durdurulması ve Sudan ve halkı için güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edileceğini garanti eden siyasi bir çözüme ulaşılması çağrısında bulundu.
Prens Faysal bin Ferhan, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Sudanlı tüm tarafların insani yardımların yapılabilmesi, sivillerin ve yardım çalışanlarının canlarının korunacağı ve temel yardım malzemelerinin ülkeye getirilebilmesi için insani yardım koridorlarının güvenliğinin sağlanacağı sözü vermelerini önemini vurguladı.
Ayrıca Sudan Dışişleri Bakanlığı, Cidde'deki Sudan ateşkesi için yapılan müzakerelerin aksamasından HDK'yı sorumlu tuttu.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan ve ABD'nin Cidde'deki müzakerelere arabuluculuk yapmalarının ve müzakerelerin başarıyla sonuçlanması konusundaki kararlılıklarının yanı sıra müzakerelerin Cidde Bildirgesi'nin (Sudan'daki sivilleri koruma taahhüdü) imzalanması, geçici ateşkes anlaşması ve insani düzenlemelerin yapılması gibi sonuçlar doğurmasının takdir edildiği bir kez daha vurgulandı.
Suudi Arabistan ve ABD'nin müzakerelerin devam etmesinin önündeki engelleri aşmayı başarır başarmaz, heyetin Cidde'ye dönmeye hazır olduğu belirtilen açıklamada, “Çatışmaları durduracak ve savaş sonrası meseleleri tartışabilecek bir ortam oluşturacak adil bir anlaşmaya varılmasını umuyoruz” denildi.
HDK Komutanı Hamideti, bir video kaydı aracılığıyla HDK üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, üç ayı aşkın süredir devam eden çatışmanın sona ermesi için ordu komuta kademesindeki muhaliflerinin uzaklaştırılmalarını talep etmişti.
Savaşı değil, barışı savunduğunu vurgulayan Hamideti, “Girmeye zorlandığımız bu savaşın neden olduğu trajedi için Sudan halkından özür diliyorum” dedi.
Independent Arabia