Türkiye-Mısır ilişkilerinin yumuşaması bölgeyi nasıl etkiler?

Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, Türkiye ve Mısır ilişkilerini değerlendirdi

Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, Habertürk'te katıldığı yayında "Türkiye ve Mısır'ın iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri büyükelçilik seviyesine çıkarması" kararı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Sözkonusu kararın bölge açısından önemli bir adım olduğunu ifade eden Çiçek, "Her iki ülkenin çıkarları açısından da çok olumlu bir adım. Yani iki ülke aslında kazanç stratejisini uygulamaya başladı" dedi.

"Özellikle Mısır'la ilişkilerin yumuşaması, bölgeyi nasıl etkiler sorusunu beraberinde getiriyor" diyen Çiçek şöyle devam etti:

Birinci öncelik Libya meselesi. Türkiye ve Mısır zaman zaman karşı karşıya gelebiliyordu. Burada bir yumuşama eğilimi var ve Libya'daki meselenin çözümü noktasında iki ülkenin el ele vermesiyle sürecin hızlanma ihtimali belirlenebilir.

İki Filistin-İsrail meselesi. Mısır, Filistinlilere açılan kapılarından bir tanesine sahip. Merkez aynı zamanda da İsrail meselesinde diğer Arap ülkelerine nazaran daha ilişkileri farklı yürütebiliyor. Bu anlamda Filistin meselesinin çözümü veya oradaki olayların sonlanması, atılacak adımlar noktasında da Türkiye-Mısır'ın el ele vermesi bölgeyi rahatlatabilir.

Üçüncü mesele tabii en önemli meselelerden bir tanesi Doğu Akdeniz meselesi. Doğu Akdeniz meselesinde Türkiye Mısır ilişkileri çok iyi olmadığı zamanlarda bile Mısır, Türkiye'nin oradaki tezlerini ona uygun davranmıştı. Ve hatta Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde ve Yunanistan'da bu tepkiyle karşılanmıştı.

Dördüncü mesele de Suriye meselesi. Arap Ligi'ne Suriye'nin almasıyla birlikte Suriye'nin diğer bölge ülkeleriyle normalleşme süreci başladı. Dolayısıyla da Mısır, Arap toplumları açısından, Arap ülkeleri açısından son derece önemli. Hem nüfusuyla hem insan gücüyle, hem bölgedeki tarihi misyonuyla son derece önemli. Bu Suriye meselesinde de yeni bir yumuşamayı beraberinde getirebilir. Bunun dışında da tabii hatırlatmakta yarar var. 

Türkiye'yle Mısır arasında çok ciddi bir ticari bağ var ve aynı zamanda özellikle tekstil sektörü başta olmak üzere Türk firmalarının Mısır'da çok ciddi yatırımları bulunuyor ve dolayısıyla da Mısır'daki nüfus itibariyle bakıldığında da Türkiye açısından son derece büyük bir pazar. Aslında bu adımların bugüne kadar gelmesinde tabii bölge ülkelerinin çok ciddi anlamda kendi içlerindeki yansımaları Türkiye'yi de etkiledi. 

"Türkiye için yeni bir pazar olabilir"

"Su an geldiğimiz noktaya bakıldığında aslında iki ülkenin kazan-kazan modelini harekete geçirdiğini görmek mümkün" diyen Çiçek, iki ülke arasındaki ekonomi ve ticaret işbirliğinin daha da gelişebileceğini söyledi.

Çiçek şunları kaydetti:

Mısır ekonomisi gerek Sisi döneminde gerek Sisi'den önce de çok ciddi anlamda bir ivme kazanma noktasına hızla ilerliyor. Fakat toplumun beklediği ekonomik hamleleri hala gerçekleştirme noktasında oldukça temkinli. bu anlamda toplumun çok ciddi beklentisi var. Bu Türkiye için de aslında yeni bir pazarı beraberinde getirebiliyor.

Çünkü Mısır'daki tüketim noktasına bakıldığında Mısır'daki ithalata bakıldığında ve ihracat kalemlerine bakıldığında ki mesela tekstilde mısır pamuğu bunların en önemli maddelerinden biri haline geliyor, bu çok ciddi anlamda bir ticareti yükseltebilir. 

Doğu Akdeniz meselesinde özellikle Mısır'ın bir şekilde doğalgaz meselesiyle birlikte bunun sevkiyatıyla birlikte Türkiye'yle el ele vermesi ve Türkiye'nin bu noktada mevcut boru hatlarını kullanarak Avrupa'ya sevkiyatı yapabilmesi ve onu pazarlayabilme de aslında Türkiye'nin burada enerji "hub"ı olma meselesini Rusya'yla birlikte ikinci bir noktaya getiriyor. 

Rusya'yla birlikte bir enerji hapının Trakya'da oluşması noktasında çok ciddi bir çaba var. Aynı şekilde Doğu Akdeniz'deki gazın da Avrupa'ya sevk edilmesi noktasında uzun süredir bir arayış söz konusu. bu anlamda açıkça ifade etmek lazım. Biraz geç kalındı ama bölge açısından da Türkiye ve Mısır açısından da son derece hayırlı bir adım oldu. Türkiye çok önemli bir aktör bölgede. Keza Mısır'da özellikle Libya ve Doğu Akdeniz'de geçtiğimiz yıllarda bir istişare süreci açık değildi. Şu an bu normalleşme süreciyle iki ülke arasında iki kritik aktör arasında belirli meselelerde konularda bir istişare süreci açıldı. Sizin de bahsettiğiniz gibi çok önemli gelişmelere gebe olabilir bu süreç. 

Suriye ile ilişkileri nasıl etkiler?

Türkiye ve Suriye ile ilişkilerinin ilerleyişi ile ilgili soruya da yanıt veren Çiçek şunları söyledi:

Mısır Suriye meselesinde Arap Ligi'nde çok net bir tavır koydu. Dedi ki "Suriye'nin toprak bütünlüğü son derece önemli" Bizim Suriye meselesini çözmemiz gerekiyor ki bölgedeki sorunların bir şekilde çözümünü kolaylaştıralım. Bu noktada hatırlarsanız hem Suudi Arabistan'ın başlattığı Katar'ın ablukaya alan bir süreç vardı. Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer ülkelerin katıldığı bir süreç vardı. Ve ilk etapta o süreç tamamlandı. Yani Suudi Arabistan, Katar, tırnak içinde söylüyorum, barıştı. Ki bunlar yakın akrabalar. Orta Doğu'da bu tip şeyler çok fazla oluyor. Ve daha sonra esas sorunların bir tanesi olan Suriye meselesinin ne şekilde çözüleceği noktasına iş gelindi ve bu noktada hatırlarsanız Ürdün etapta Ürdün başlattı. Ürdün Esad'ın gitmeyeceğini, artık Esad'lı bir çözümün konuşulması gerektiğini ifade etti.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır başta olmak üzere diğer Arap ülkeleri böyle yumuşak bir tavır noktasına işi geçiştirdiler. Ve Türkiye bu anlamda istihbari kaynaklarla birlikte Suriye ve Mısır'daki görüşmelerini devam ettirdi. Ve önümüzdeki süreçte de çok erken bir dönem olmayabilir. Ama ben tahmini 2 yıl içerisinde Suriye meselesinin belli bir noktaya getirilebileceğini düşünüyorum. Çünkü Suriye'de artık bir şekilde hatırlarsanız Esad bile artık belli ülkelerden göç meselesini konuşmaya başladı. Bölgede sadece Filistin meselesi, Suriye meselesi yok. Aynı zamanda bir Lübnan meselesi ve İran'ın da bir nüfus meselesi var. Dolayısıyla Türkiye ve Mısır'ın bunu dengeleme potansiyeli çok çok fazla. bu anlamda iş birlikleriyle birlikte karşı karşıya gelmedikleri sürece dengeleme şansları çok fazla. Aslında Türkiye Mısır ilişkilerinin tarih seyrine bakıldığında da Türkiye'yle Mısır'ın yapabileceği en önemli şeylerden bir tanesi bölgedeki sorunların çözümü noktasında el ele verdiklerinde sorunların çözümü kolaylaşıyor.

Hatırlarsanız Mursi iktidardayken Filistin'de Refah Sınır Kapısı'nın açılması ve diğer meseleler çok rahatlıkla aşılabiliyordu. Beraber el ele verdiklerinde o sorunu çok açabiliyorlardı. Ama kutuplaşma başladığında karşılıklı çıkarlar neticesinde uzaklaşmalar başladığında Filistin meselesinin de içinden çözülmez bir hale geldiğini gördük. Yani şöyle söyleyeyim. Bugün Cenin'de İsrail operasyonları var. İsrail operasyonlarında Arap Ligi'nin tavrı, Suudi Arabistan'ın tavrı var. Türkiye'nin tavrı var. Ama bunlarla birlikte Türkiye ve Mısır'ın ayrı bir tavır koyması bir seçenek sunması caydırıcı gücü çok fazla. Bir diğer meselede de büyük ihtimalle eğer bu iyileşme sağlanırsa Türk savunma sanayinin Mısır'ı bir pazar haline getirme olasılığı çok çok yüksek. Ve yakın zaman içerisinde diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi Mısır'ın da savunma sanayinden çok büyük ihtiyacını burada karşılama eğilimine gireceğini görebiliriz. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU