Hindistan Başbakanı Narendra Modi, geçen günlerde Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) bir ziyaret gerçekleştirdi ve Başkan Joe Biden'la görüştü.
Modi-Biden görüşmesi sonrası, toplam 58 maddeden oluşan ortak bir açıklama yapıldı.
Açıklamada öne çıkan başlıklarda, Rusya-Ukrayna savaşı, Hint Pasifik'teki mevcut durum, Afganistan'da Taliban'ın yarattığı olumsuz durumlar gibi konular yer alıyor.
İki lider yaptığı açıklamada özellikle Ukrayna'daki savaşın olumsuz etkilerini hafifletmek için daha fazla çaba harcanması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, Joe Biden dünyadaki küresel yönetişimin daha kapsayıcı ve temsili olması, daha acil olması gerektiği görüşünü paylaştı ve Narendra Modi de bunu onayladı.
ABD'nin Hindistan'ı reforme edilmiş bir Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kalıcı üyeliğine verdiği desteği yinelediği
Başkan Biden tarafından da paylaşıldı.
Ayrıca Biden, Hindistan'ın 2028-2029 dönemi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi olmayan üyesi olarak adaylığını memnuniyetle karşıladığını belirten bir açıklama yaptı.
Tabii bunun dışında bu açıklamada Hint Pasifik'teki işbirlikleri üzerinde durulduğunu da görüyoruz.
Ve Myanmar'da özellikle kötüleşen durumla ilgili iki liderin de endişeleri yine açıklamada paylaşıldı.
Myanmar'ın artık son derece tehlikeli bir süreçten geçtiği ve artık gerçek bir demokrasiye, ciddi bir demokratik düzene geçmesi gerektiği de vurgulandı.
Tabii bu görüşmede Kuzey Kore'nin balistik füze denemeleri de ön plana çıktı. Ve iki lider tarafından bu balistik füze denemeleri kınandı.
ABD ve Hindistan'ın küresel teröre karşı beraber mücadele ettiği, müşterek bir mücadele verdiği vurgulandı.
Ben bunu son derece önemli görüyorum. Artık iki ülkenin bu şekilde ortak bir açıklama yapması, iki ülke liderlerinin müşterek bir konsensusta bulunması son derece önemli.
Özellikle ABD-Çin rekabetinde ABD'nin Hindistan'ı bir stratejik partner gibi görmesi ve bunu vurgulaması da çok önemli.
Özellikle Asya Pasifik'te ve Avrasya coğrafyasında yeni bir jeostratejik kırılma oluyor. Bu net bir şekilde görülüyor.
Taliban konusunda da iki liderin yine farkındalığı olduğunu görüyoruz. Hem Joe Biden hem Narendra Modi, Taliban'ı Afgan toprakların hiçbir ülkeyi tehdit etmek veya saldırmak, teröristleri barındırmak, eğitmek, terörist saldırıları planlamak veya finanse etmek için asla kullanmamasını vurgulayarak Taliban'a bir çağrı yaptılar.
Taliban'ı bu konuyla ilgili 2593 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına uymaya çağırdı iki lider de. Bu da son derece önemli bir vurgulama.
Ve Başkan Joe Biden ve Başbakan Narendera Modi'nin açıklamasında, ABD, Hindistan, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında uzun vadeli bir stratejik ortaklığı güçlendirme isteğine yer verdiklerini görüyoruz.
Bu da çok önemli. Yeni bir jeopolitik denge kuruluyor. Bu dört ülkenin bir stratejik iş birliğine gitmesi, artık Asya Pasifik bölgesinde, Avrasya'da ve Ortadoğu'da yeni bir jeopolitik ortaklık kurduklarını görüyoruz.
Hindistan, ABD, İsrail ve BAE arasında yeni bir kare as jeopolitik masası kuruluyor. Bütün bunlar son derece önemli gelişmeler.
Ben tabii ilerleyen süreçte yine bu konudaki yeni gelişmeleri değerlendirmeye devam edeceğim ama görünen o ki artık Hint Pasifik bölgesinde birçok denge değişecek, eskisi gibi olmayacak diye düşünüyorum.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish