"HDP'nin kapatma davasında sürpriz karar çıkma ihtimali Bahçeli'yi kızdırıyor"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin AYM üyelerini eleştiren sözlerine hukukçulardan "Yargı mensuplarının siyasileri 'kaale alma' yükümlülükleri yok" cevabı geldi

Anayasa Mahkemesi'nin HDP kararı tartışmaları da beraberinde getirdi / Kolaj: Independent Türkçe

Halkın Emek Partisi, Özgürlük ve Demokrasi Partisi, Demokrasi ve Değişim Partisi, Emek Partisi, Refah Partisi, Demokratik Kitle Partisi, Fazilet Partisi, Halkın Demokrasi Partisi ve daha niceleri…

Türkiye'de 45 yılda 25 siyasi oluşumun kapısına kilit vuruldu. 

Öyle ki 21 yılı aşkın bir süredir Türkiye'yi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) de neredeyse kapatılıyordu.

Parti kapatmanın kolaylıkla hayata geçirildiği dönemde sisteme ciddi eleştiriler yönetiliyordu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Özellikle de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden alınan mahkumiyet kararları verildikçe, "Türkiye bir partiler mezarlığına döndüğü" yorumları yapılıyordu. 

Kendisi de kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan AK Parti, siyasi oluşumların kapısına kilit vurulmasını zorlaştırdı. 

Ancak Türkiye'de parti kapatma bir türlü son bulmada. Anayasa Mahkemesi'nin önünde parti kapatma davaları var. 

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP), Anayasa Mahkemesi'ndeki davası sürüyor. 

Doğal olarak bu partiyle ilgili süreçte zaman zaman yeni gelişmeler yaşanıyor. 

Örneğin AYM, Mart 2023'te 7'ye karşı 8 kişinin oyuyla HDP'nin hazineden alacağı yardıma konulan bloke kararını kaldırdı.

Başsavcılık, HDP'nin 14 Mayıs'ta seçimlere katılmamasını gerekçe göstererek ödenen 400 milyon 228 bin liralık yardımın tekrar bloke edilmesi için yüksek mahkemeye başvurdu.

Ancak 19 Haziran'da başvuruyu değerlendiren AYM, talebin siyasi partilerin mali denetimi kapsamında kaldığı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın buna ilişkin talepte bulunma yetkisinin olmadığına hükmetti.

"AYM söylediklerimiz kaale almıyor"

Bu ve benzeri kararlarda en sert tepki ise Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den geldi. 

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi'nin tasarrufları üzerinde çok geniş değerlendirmelerde bulundum. Anlaşılıyor ki, AYM Başkanı ve üyeleri söylediklerimizi hiç kaale almıyor. HDP'nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi, Türkiye'ye tercih ediyor" dedi. 

 

Devlet Bahçeli
Devlet Bahçeli / Fotoğraf: AA

 

Bahçeli'nin çıkışı, tartışmaya yol açarken beraberinde de bazı soruları akla getirdi. 

MHP liderinin AYM'ye yönelik eleştirilerinin temelinde ne var? 

HDP davasında kapatılma kararının çıkmama ihtimali var mı? 

Cumhur İttifakı'nın iki ortağı parti kapatma davasında ayrışıyor mu? 

AK Parti, kapatmaya karşı olduğu için Bahçeli, AYM üyelerine baskı yapıp kapatma kararının çıkmasını mı istiyor? 

Yüksek mahkemenin üyeleri bir siyasinin söyledikleri ‘kaale almak' durumundalar mı? 

Kafa kurcalayan pek çok sorunun yanıtını uzmanlar verdi. 

"Bahçeli uzun zamandır AYM'ye karşı bir tutum içerisinde"

Eski Anavatan Partisi Genel Başkanı ve 21. dönem İstanbul Milletvekili Dr. Nesrin Nas, AYM'nin nasıl bir değerlendirme yapacağı belirsiz olsa da parti kapatma kararının çok kolay alınmayacağı görüşünde.

Bahçeli'nin uzun süredir AYM'ye karşı bir tutum içerisinde olduğunu hatırlatan Nas, "Çünkü AYM'nin özgürlük alanlarını genişleten ve HDP ile ilgili kararları Bahçeli'yi rahatsız ediyor" dedi.

 

Nesrin Nas
Nesrin Nas / Fotoğraf: Twitter

 

MHP liderinin tek tipçi bir devlet anlayışının egemen olmasını savunduğunu kaydeden Nas, devamında şöyle konuştu: 

Bahçeli'nin tarif ettiği, tanımladığını bir devlet var. O devletin bekası için de güvenlikçi anlayışın hakim olmasını istiyor. Yani tek tip anlayış, tek tip inanç ve tek tip bakış açısının hakim olmasını istiyor. Anayasa Mahkemesi buna uymadığı zaman yani çoğulculuk ve demokrasi yönünde karar verdiği zaman da bundan rahatsız oluyor."

"Temel amaç baskı oluşturmak"

Eski İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da açıklamaların kapatılma kararının çıkartılması için mahkemeye açık bir baskı oluşturmaya yönelik olduğunu söyledi. 

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarını hatırlatan Ünsal, iktidarın büyük ortağının da benzer baskıyı gösterdiğini belirtti.

Hem MHP hem de AK Parti'deki beyanatların temel amacının karar almada baskı oluşturmak olduğuna değinen Ünsal, "Devlette kurumlar, kurumsal özerklik ve demokrasi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başladığından bu yana ortadan kalktı" ifadelerini kullandı. 

 

Ahmet Faruk Ünsal
Ahmet Faruk Ünsal / Fotoğraf: Twitter

 

"Davada bir sürpriz olabilir"

İktidar aygıtını kullanan siyasetçilerin devletin bütün kurumlarını emir-komutalarında çalışan birer bürokratik aygıta dönüşmesini istediklerini aktaran Ünsal, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yasama, yürütme ve yargı fonksiyonlarının ayrı olmasını içeren kuvvetler ayrılığı çok önemli. Maalesef bir parti devletine doğru gittiğimiz için bütün bunlar gittikçe varlıklarını özerkliklerini kaybetmeye başladılar. Kapatılma davasına gelince; davada bir sürpriz olabilir, olmaz demiyorum. Ama devletin tüm bu baskısı sonucu kapatılırsa şaşırmam."

"Yetki alınacak tek yer hukuktur"

Hukukçu yazar Figen Çalıkuşu ise HDP kapatma davasının da yine bir grup toplantısı açıklamalarından sonra açıldığını hatırlattı.

Çalıkuşu'na göre bir hukuk devletinde bir siyasi parti liderinin "AYM Başkanı ve kurul üyeleri söylediklerimi hiç kaale almıyor" açıklaması normal değil.

 

Figen Çalıkuşu
Figen Çalıkuşu / Fotoğraf: Twitter

 

Yargı mensuplarının hiç kimseyi kaale almak gibi bir yükümlüğünün olmadığını belirten Çalıkuşu, "Bağımsız ve tarafsız yargıdan söz ediyorsak, bu olmamalı. AYM'nin yetki alacağı tek yer hukuktur. Rasyonaliteden söz ediyor, hani rasyonalite? Yargıyı eleştir sonra da yargının tarafsız ve bağımsız olduğundan söz ediliyor" diye konuştu.

"Bir parti istedi diye kapatılamaz"

Türkiye'nin rasyonaliteye dönmekten başka şansının olmadığını yoksa Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yaptığı bazı çalışmaların da berhava olacağına vurgu yapan Çalıkuşu, sözlerini şöyle tamamladı:

Son karar kapatma davası yönünde bir işaret mi? şeklinde yorumlamak veya bir fikir yürütmek yanlış olur. Ama bundan bağımsız olarak bir siyasi partinin anayasada belirlenen çerçeve dışında sadece muhalif ve hoşuna gitmeyen bir görüşte olması sebebiyle kapatılması gibi bir durum olamaz. Bir parti grubu istedi diye kapatma davası açıldı ve istedi diye kapatılması hukuk dışıdır. Bu karardan bir netice çıkarmak doğru da olmaz. Zaten hesaplara bloke talep edilmesi ve dava neticesinde elde edilecek bir kararı peşinen tedbir yoluyla üstlenmesi usulen yanlıştır. Dilerim demokratik, hukuk devletine yakışır bir karar çıkar." 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU