Kılıçdaroğlu: Gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin

CHP lideri Kılıçdaroğlu partisinin uzun hedefli yapısını da düşündüğünü belirtti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben genel başkan olarak partimin sadece bugününü değil uzun hedefli yapısını da düşünüyorum” diyerek, “Hiç kimse unutmasın gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir, kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin” dedi.

Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

“Yolumuz doğrudur, yükümüz ağırdır”

“Bir seçim dönemini geçirdik, artısıyla eksisiyle...” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Elbette oturup değerlendireceğiz. Elbette ki her değerlendirmenin kendine göre artıları ve eksileri de olacaktır ve bunun üzerinde soğukkanlı, aklımızı kullanarak değerlendirme yapacağız. Güzel bir atasözümüz var; ‘Yolu doğru olanın yükü ağır olur.’ Yolumuz doğrudur ve yükümüz ağırdır. Bizim yükümüz sadece bize özgü bir yük de değil. 85 milyonun yükünü çeken bir partiyiz biz” dedi.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Seçildiği halde parlamentoya gelemeyen Anayasaya, yasaya aykırı davranan bir yönetime karşı da biz demokrasi mücadelesi veriyoruz. O nedenle yolumuz doğruysa yükümüzün ağır olduğunu da herkesin bilmesini isterim. Biz her zaman ve her yerde haksızlığa uğrayanların yanında olduk. Mazlumların yanında olduk. Düşüncesini ifade etmek isterken şiddet görenlerin yanında olduk. Aklını kullananların yanında olduk. Fakirin, fukaranın, kendisini kimsesiz hissedenlerin yanında olduk. Çünkü Gazi Mustafa Kemal'in bize bir sözü vardı. Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir diye. Sorunlarını çözmek için aklımızı kullandık. Onunla beraber olduk. Sorununu öğrendik ve çözmek için mücadele ettik. Yine biz tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruduk. Buna özen gösterdik. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Çünkü biz ahlaktan, erdemden, bilgiden, birikimden yanayız. Çünkü biz insandan insanlıktan yanayız. Çünkü biz düşünceden, düşünce özgürlüğünden yanayız. Çünkü biz farklı düşünenin de dinlenmesinden, dinlenilmesinden yanayız. Aksi halde bu ülkeye demokrasiyi getiremeyiz. O nedenle diyorum Cumhuriyet Halk Partisi demokrasinin temel taşıdır. Ve o nedenle diyorum ki bizi bize oy vermeyen vatandaşın bile hakkını hukukunu savunan bir parti geleneğini her zaman sürdürdük ve bundan sonra da sürdüreceğiz. Partili olsun olmasın, kim haksızlığa uğradıysa onların yanında olduk.

“Beklediğimizi alamadık, kazanamadık”

“Bir değişim yapacaktık. Ülkemize demokrasiyi getirecektik. Ve otoriter bir yönetimi dünya siyaset tarihine armağan edeceğimiz bir başarıyla demokratik yollarla yolcu edecektik” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, “Beklediğimizi alamadık. Yani açıkça ifade etmek gerekirse kazanamadık. Arkasından elbette ki eleştiriler gelecekti. Bu eleştirilerin tamamını da saygıyla karşılıyorum. Ama kalemi eline alıp da ön yargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamakta benim görevimdir. Kalemini satmayan, onurlu gazetecilik yapan haklı eleştirilerini her zaman yazan bütün gazetecilere saygım vardır. Ama kalemini satan ve onurlu davranmayan kendisini bir anlamda savcı yerine koyup, yargıç yerine koyup karar veren gazetecinin, gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Ben bunu yapmak zorundayım” diye konuştu.

“Asla vazgeçemeyiz”

Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Bize oy veren 25 milyonun hayaliyle bizim hayalimiz aynıydı. Demokrasiyi getirecektik. Yaşanabilir bir Türkiye'yi inşa edecektik. Kinden öfkeden arınmış bir siyaset anlayışını bu ülkeye getirecektik. Bize oy vermeyen vatandaşların hakkını hukukunu da savunacaktık. Hiç kimseyi ötekileştirmeyecektik. Yeni bir anlayışı yeni bir kültürü bu ülkeye getirecektik. Kimsenin inancından ötürü kimsenin yaşam tarzından ötürü kimsenin kimliğinden ötürü ötekileştirilmediği güzel bir Türkiye'yi inşa edecektik. Peki bu idealimizden vazgeçtik mi? Asla vazgeçemeyiz. Tarihimizin bize yüklediği temel bir sorumluluktur bu. Asla vazgeçmeyeceğiz. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz. İnançla yolumuza devam edeceğiz.  Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bu ülkeye demokrasi gerçek anlamda getirinceye kadar yolumuza devam edeceğiz. 25 milyonu aşkın vatandaşımızın oyunu aldık. Oy veren vermeyen bütün vatandaşlarıma yürekten teşekkür ederim. Ama 25 milyon vatandaşıma şunu söylemek isterim; aynı hüznü ve aynı duyguları yaşıyoruz. Bu coğrafyanın neresinde yaşarsanız yaşayın aynı duygular ve aynı hüzünleri yaşıyoruz. Çünkü hedefimiz birdi. Çünkü amacımız birdi. Çünkü bu ülkeye bütün güzellikleri getirmek istiyorduk. Ama sakın ola ki bu bizi umutsuzluğa mahkum etmesin. İnsanlık tarihi adalet mücadelesi tarihidir. İnsanlık tarihi hak mücadelesi tarihidir. İnsanlık tarihi zulümle, zalime karşı mücadele tarihidir. İnsanlık tarihi bir demokrasi tarihidir. Ve bu ülkede o demokrasinin mihenk taşı da Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Onlar sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklemediler. Yani bize oy veren 25 milyon vatandaşımız sadece bana destek vermedi. Onlar ortaya koyduğumuz Türkiye idealini Türkiye'yi yönetme irademizi demokratların ve vatanseverlerin ittifakını, kardeşliği, barışı, huzuru ve adil bölüşümü desteklediler. Onlar yalan siyasetinin karşısında hakikatin yanında oldular. Onlar her türlü iftiraya karşı gerçeklerden ayrılmadılar. Onlar kimseye iftira atmadılar. Kimseyi ötekileştirmediler.

“25 milyon bu ülkenin temel taşıdır artık” diyen Kılıçdaroğlu, “Yeni kazanacağımız gençlerle, yeni kazanacağımız kadınlarla 25 milyonu 30 milyon yapmak da Cumhuriyet Halk Partililerinin boyunun borcudur. Bunu yapmak zorundayız” şeklinde konuştu.

“Demokratik yollarla, inançla bunu yapmak zorundayız. Ve dolayısıyla saraya ve sözcülerine de seslenmek isterim. İşte siz bu iradeyi teslim alamayacaksınız” görüşünü paylaşan Kılıçdaroğlu, “Demokratların iradesini, insan haklarını savunanların iradesini, kötülüklere karşı iyiliği savunanların iradesini asla teslim alamayacaksınız. Biz de değişeceğiz. Biz yenileneceğiz. Biz güçleneceğiz ve memleketin bu yalan ve iftira siyaseti içinde olmasına, bu memleketin olmasına asla izin vermeyeceğiz. Beraber olacağız, birlikte olacağız yalanlara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti en olmaz denilen anlarda en ümitsiz anlarda küllerinden, yeniden doğmasını bilmiştir. Yeniden doğacaktır, yine doğacaktır. Bunu da bütün vatandaşlarımın bilmesini isterim” ifadelerini kullandı.

“Bitmeyen, istibdat dönemi yoktur”

CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Bu milleti, bizim vatandaşlarımızı kendi öz vatanında garip, öz vatanında parya yapan bu saraylıları elbette göndereceğiz, beraber göndereceğiz, birlikte göndereceğiz. Bitmeyen, istibdat dönemi yoktur. Çünkü karşısında hürriyet diyenler daima vardır ve var olacaklardır. Ve biz hep beraber bu Düyûn-ı Umûmiye hükümetinden bu ülkeyi kurtaracağız. Bunun sözünü veriyoruz, beraber vermek zorundayız bu sözü. Biz hiçbir vatandaşımıza kızgın ya da küskün değiliz. Bahane bulmuyoruz. Bahane üretmiyoruz. Benim için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başımın üstünde yeri vardır. Çünkü benim için yandaş değil, vatandaş esastır. Tercihleri, iradesi, kararı ne olursa olsun hepimiz aynı ülkenin vatandaşları, aynı memleketin evlatlarıyız. Bizi ayrı kılmaya çalıştılar. Bin bir yalanla, bin bir iftira ve montajlarla, karalamalarla aramıza nifak sokmaya çalıştılar. Devleti kuran partiyi terör örgütleriyle bir arada gösterme cüretini utanmaz sahtekarlar oldu ve bunu gösterdiler. Kavgayla çalıp çırpmayla, korku iklimiyle bizi yıldırabileceklerini düşünenler oldu. Devleti beşli çetelere soyduranlar dünyalıklarını yurt dışına kaçıranlar, dokunulmazlık dosyalarıyla bizi tehdit eder oldular. Ama onlar şunu asla unutmasınlar. Biz Kuvayi Milliye geleneğinden geliyoruz. Hiçbir zalimin karşısında diz çökmedik ve diz çökmeyeceğiz. Omuzlarımızdaki yükün farkındayız. Mesele bir fani olarak bir Kemal Kılıçdaroğlu olayı değildir. Kemal Kılıçdaroğlu Bu büyük mücadelenin sadece ve sadece bir neferidir. Yüzyıllardır bu topraklarda verilen mücadelenin bir parçası bir neferi olmuşsam ne mutlu bana ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir üyesi olma şerefini bu partinin genel başkanı olma şerefini ömrüm boyunca taşıyacağım. Bu şeref benden aileme kalacak olan en kıymetli mirastır.

Bugün CHP’ye yeni üye olan bir gençle aynı heyecanı yaşadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Aynı hüznü ve aynı duyguyu yaşıyorum” diyen Kılıçdaroğlu, “Ben milletvekillerimle, belediye başkanlarımla, gençlik kollarımla, kadın kollarımla ve tüm üyelerimiz ve seçmenlerimizle aynı heyecanı ve aynı duyguyu yaşıyorum. Hiç kimse unutmasın biz ceplerinde idam fermanları ile vatan mücadelesi yapan bir gelenekten geliyoruz. Biz sıradan bir parti değiliz biz avukat odalarında dilekçe ile kurulan bir parti değiliz. O nedenle dokularımız çok farklıdır. İnançlarımız çok farklıdır. Gelecek hayallerimiz, gelecek dünyamız çok farklıdır. İnsanı ve doğayı seven bir gelecekten bir gelenekten söz ediyoruz” dedi.

"Gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir"

Kılıçdaroğlu partisinin uzun hedefli yapısını da düşündüğünü kaydederek şunları kaydetti:

Ben bir genel başkan olarak partimin sadece bugününü ve yakın geleceğini değil uzun hedefli yapısını da düşünüyorum ve düşünmek zorundayım. Hiç kimse unutmasın. Gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU