60 milyondan fazla seçmen yarın sandık başına giderek oyunu kullanacak.
Cumhurbaşkanı adayları deprem nedeniyle sıkışık denebilecek bir süreçte kampanya yürüttü.
Artısı, eksisiyle zorlu bir süreç geride kaldı. Liderler ve partiler çalışmalarının sonuçlarını yarın yani 14 Mayıs 2023 Pazar günü sandıklar açıldığında görecek.
Genel hatlarıyla cumhurbaşkanı adayları kampanyalarında neleri ön plana çıkardı?
Siyasal iletişimci Doç. Dr. Burcu Zeybek, liderlerin performansına ilişkin sorularımızı yanıtladı ve değerlendirmede bulundu.
"Cumhur İttifakı, Erdoğan'ın daha ön plana çıktığı bir kampanya yürüttü"
Erdoğan'ın kampanyasında "Doğru Zaman Doğru Adam / Türkiye Yüzyılı" söylemleriyle sahne aldığını anımsatan Zeybek, özellikle askeri ve güvenlik, savunma sanayi konularındaki icraatlarını ve TOGG ile yerli ve milli teknoloji vurgusunu ön plana çıkardığını söyledi.
Erdoğan'ın ve AK Parti'nin reklam filmlerinde ve miting meydanlarında seçim şarkılarının çok ön planda olduğunu belirten Zeybek, "2011'den beri genel ve yerel seçimlerde kullanılan seçim müziklerinin neredeyse hepsi kullanıldı. Çünkü bu şarkılar seçmende duygu ve heyecan düzeylerini yükseltme gücüne sahip. Cumhur İttifakı olarak tamamen Erdoğan'ın daha ön plana çıktığı bir kampanya yürütüldü" dedi.
"Kılıçdaroğlu, en problemli konulara ilişkin içerikler sundu"
Kılıçdaroğlu'nun "Sana Söz ve Haydi" kampanyalarıyla vatandaşların karşısına çıktığını anımsatan Zeybek, "Özelikle Twitter ve diğer platformlarda periyodik olarak yayımladığı videolarla ülkenin partisi gözünden gördüğü en problemli konularına ilişkin içerikler sundu seçmene. 'Aleviler', 'Gerçekler', 'Ekonomi', 'İlk turda bitirelim' dedi. 'Bay Kemal'in tahtasıyla projelerinden bahsetti. Altılı Masa'nın diğer genel başkanlarıyla videolar çekti, reklam filmlerinde yer verdi" şeklinde konuştu.
"Kılıçdaroğlu, seçmenin İmamoğlu ve Yavaş sevgisini çok iyi kullandı"
Zeybek, Kılıçdaroğlu'nun özellikle miting meydanlarında seçmenin Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş sevgisini çok iyi kullandığını kaydederek, "Bölgelerine göre iki belediye başkanını gönderdiği şehirler çok stratejikti" tespitinde bulundu.
"İnce'nin Memleket Partisi, Atatürkçülük vurgusunu öne çıkardı"
Zeybek, önceki gün çekildiğini açıklayan Muharrem İnce'nin lideri olduğu Memleket Partisi özellikle kendisini tanımlarken Atatürkçü olduğunun her söylemde bunun altını çizdiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
Türkiye'de üçüncü bir alternatif olma iddiasını sürdüremedi. Bir dönem ciddi bir oy yükseliş grafiği olsa da iki ittifaktan da uzaklaşmış küskün kentli seçmeni konsolide edemedi."
"Oğan, MHP liderliğine soyunduğundaki sloganını kullandı"
Zeybek, Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan'ın kullandığı "Oğan Geliyor" sloganının 2015'te MHP'nin genel başkanlık yarışına girdiğinde de kullandığı slogan olduğunu anımsatan, "Ziyaret ettiği şehirlerde seçmenlerle bir araya gelerek daha mütevazı bir kampanya yürüttüğünü söyleyebilirim" yorumunda bulundu.
"Akşener, sert sözleriyle dikkat çekti"
Zeybek, her ne kadar cumhurbaşkanı adayı olmasa bile süreçte en az onlar kadar önemli rol oynayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kampanya sürecini de değerlendirdi.
"Akşener, 'Türkiye Tarih Yazacak' kampanyasından ziyade miting meydanları ve meclis toplantılarındaki sert sözleriyle 3 Mart krizini üzerinden atamamış gibiydi" iddiasında bulunan Zeybek, bu konudaki sözlerini "Son hafta yayımlanan #sesgelsin sloganlı reklamına değinmek istiyorum. Özellikle Akşener'in, TBMM'de kurşun kovanı atan ve mitinglerde süpürge sallayan iletişim tarzına uygun bir vur mührü hareketi olmuş" şeklinde konuştu.
"Kampanyalardan çok dezenformasyon seçime damga vurdu"
Zeybek, liderlerin performansının ardından genel seçim sürecine dair de tespitlerde bulundu.
İttifak ve liderlerin kampanyalarından çok bu seçime ciddi bir dezenformasyonun damga vurduğu kanaatinde olduğunu kaydeden Zeybek, "Özellikle sosyal ağlarda oluşturulan dezenformasyon sorunu, hakikat algısında ciddi tahribatlar yarattı. Bu sorun doğrultusunda insanlar karşılaştıkları içeriklerin gerçek mi yoksa sahte mi olduğu konusunda kararsız hale geldi" dedi.
"Çelişkili, anlamsız mesajlar sistematik bir belirsizlik hali yarattı"
Son olarak "Kötü niyetli aktörlerin dijital söylem içerisine dahil ettiği birçok çelişkili, anlamsız ve kafa karıştırıcı mesajın birikimli etkisi sistematik bir belirsizlik hali yarattığını ifade etmek yanlış olmaz" diyen Doç. Dr. Burcu Zeybek, sözlerini "Sonuç olarak seçim sanki bir tarafın yaptığı tamamen doğru, diğer tarafın yaptığı ise tamamen yanlışmış gibi bir çıkmazda sıkıştı" diyerek sözlerini tamamladı.
© The Independentturkish
