Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV’de "Özel Röportaj" programında gazeteciler Seda Öğretir ve Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu'nun yanıtlarından öne çıkanlar şöyle:
"Elinde Türk bayrağı olan, 7-8 yaşındaki bir çocuğa kim hangi gerekçeyle taş atar? Hangi vicdan sahibi buna 'evet' der? O meydanda sadece Türk bayrakları var. Orada Türk bayrağı dalgalandıran insanları 'terörist' diye saldırıyorsunuz. Aklın alacağı şey mi bu? Provokasyon. Biliyoruz. Kimlerin yaptığını, teşvik ettiğini de biliyoruz.
Erdoğan, Erzurum'u tanımadan ben Erzurum'u bilirim. Erzurum'un eski adı 'Doğu'nun Paris'idir. Erzurum böyledir. Erzurum, Nene Hatun'ların merkezidir. İlk Meclis'in bir anlamda toplandığı illerden birisidir. Erzurum Kongresi'nin yapıldığı yerdir. Atatürk ve Kazım Karabekir arasındaki en güçlü bağlantının kurulduğu yerdir. Dadaşlar kentidir. Her şeyiyle mükemmel.
"Niye atıyorsun kardeşim?"
Bu yaşanan tabloyu bir Erzurumlunun kabul edeceğine inanmıyorum. Yüzde 100 bize destek mi veriyorlar? Hayır efendim. Onu da biliyorum ama yiğidi öldür hakkını ver ama Erzurumlu öyle değil. Tahrik ettiler. Büyük olasılıkla, onu da biliyoruz. Elinde taş olan kişiler bir anlamda bunu güvenlik güçlerinin gözetiminde yapıyorlar. Ellerine taş alıp atıyorlar. Niye atıyorsun kardeşim?
Temel sorumlusu kimdir? Temel sorumlusu sarayda oturan kişidir. Toplumu bu kadar germenin mantığı var mı? Bu seçim sürecinde bir kez dahi adını ağzıma almadım. Artık kutuplaşmadan bıkmadı mı ya? Ülkenin bu kadar sorunu varken nedir bu kutuplaşma, kavga, alıp veremediğimiz?
"Halk en büyük hakem"
Gideceğim diye canı yanıyor. Kardeşim demokrasi böyle bir şeydir. Halkın oyuna başvurursunuz. Halk en büyük hakem. Ya sizi ya beni seçecek. Bu işin kuralı budur. Hayatımda hiç duymadığım yalanları bu dönemde duydum. Böyle büyük karalamaların olduğu bir seçim hiç hatırlamıyorum.
Neredeyse bizi teröristlerle yan yana, kucak kucağa yatan adamlar gibi tanımlıyor. Bir anlamda anlatıyor böyle. İnsanda biraz akıl, mantık olur. Düne kadar kucaklaştığınız insanları sanki onlar değil biz kucaklaşmışız. Tutuyorsunuz yalan söylüyorsunuz. Cumhurbaşkanlığında oturan kişiler yalan söylemezler, ağır başlı olurlar. Bir kimseyi incitmemeye özen gösterirler. Bu makam devletin sigortasıdır. Sorunlar aşağıda çözülemeyince orada çözümlendiği makamdır cumhurbaşkanlığı makamı. Bırakmışsınız orayı, devlet sahipsiz kaldı. Asıl beka sorunu budur. Toplumu böl, kutuplaştır, birbiriyle çatışma noktasına getir toplumu.
"Küçük çocuklara nasıl taş atarsın?"
Oraya gidenler birbirini taşlamışlar... Şeytanın aklına gelmez. Nasıl insanlar bunlar ya? Akıl alacak iş değil. O kadınlara, küçük çocuklara nasıl taş atarsın? Bunu yapanlar insan değildir. Duygularından arınmamışlar, bindirilmiş kıtalar gibi, zaten sayıları da fazla değil, ellerde taşlar, önceden hazırlanmış. Tahrik edenler kim? Orayı yönetenler. Kim gözaltına alındı şu ana kadar? Herhalde gidip CHP il başkanını gözaltına alacaklar. Taş atanlar belli, fotoğrafları var. Sosyal medyada var. Ellerde taş beraber gidiyorlar.
"Onlara taş attıranları istiyorum"
Tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Lütfen ama lütfen sakin olun. Bir seçime gidiyoruz. Savaşa gitmiyoruz. Türkiye'ye demokrasiyi, özgürlüğü getireceğiz. Bu taş atmaları bitireceğiz. Orta Çağ'da mı yaşıyoruz? 21. yüzyılda yaşıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada insanlar birbirine saygı duymalı. Söylediğimi illa kabul etsin diye düşüncem de yok. Başkası benden iyi de düşünebilir. Ben ona saygı duymazsam o da benim düşünceme saygı duymaz. Kimse düşüncesini ifade etti diye tutuklanmamalı, hor görülmemeli.
Taş atanlar değil, onlara taş attıranları ben istiyorum. Cebine para koymuşlardır, bunlara taş at para vereceğiz demişlerdir. İşsiz güçsüz bir sürü adamdır büyük ihtimalle. İçeriye de atsa onlara bir şey gelmeyecek. Kim onlara talimat verdi? Yoksa belli zaten. Gazetelerde, televizyonlarda var. Onları biliyoruz ama perdenin arkasında kimler var? Provokasyonu kimler yaptı? Bugün kalkıp provokasyonu kendi kendilerine yaptı diyenler var. Onlar çıkıp Erzurumlulardan özür dilecekler mi? Erzurum Büyükşehir Belediye başkanı çıkıp özür dileyecek mi? Vali neden yetersiz kaldı. Devletin valisi! Polis neden kılını kıpırdatmadı? Niye müdahale etmedi. Aynanda kelepçeleyip karakola götürmesi gerekirdi. Polise dokunma talimatını kim verdi? Bize bunlar lazım!
"İnce'nin teklifi"
"İnce'ye teklif gitti, teklif yapıldı. Açıklamalar da oldu bu konuda. Memleket Partisi'ni ziyaret ettikten sonra Engin Altay'ı Muharrem Bey'e gönderdim akşam. Bir teklif yapıldı ama kabul edilmedi."
© The Independentturkish