Malumunuz bu köşede sıklıkla işlediğim bir konu, Lula da Silva ve Brezilya’da yeni dönem.
Ve aslında Lula’nın iktidara gelişinden günümüze değin 5 aylık çok kısa bir süreç oldu ama süre içerisinde Lula çok ciddi açıklamalar yaptı, yeni politika hedeflerini ortaya koydu ve ciddi yurt dışı gezileri gerçekleştirdi.
Tabii bunların başında geçen günlerde Çin'e gerçekleştirdiği bir dış seyahatte Çin Komünist Partisi'yle iddi temaslarda bulundu.
Ve tabii sonra Birleşik Arap Emirlikleri'ne ziyaret gerçekleştirerek burada da ciddi diplomatik temaslarda bulundu.
Portekiz ve İspanya'ya yaptığı seyahatler de son derece önemli. Bunlar çok önemli ziyaretler. Verilen mesajları da doğru okumak gerekiyor.
Önümüzdeki günlerde Birleşik Krallık'a da bir ziyarette bulunacak ve burada muhtemelen yabancı yatırımları ülkesine davet edecek.
Geçen günlerde tabii 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ydü; işçi bayramıydı.
Brezilya'da, özellikle Sao Paulo Kent Meydanı'nı da 1 Mayıs coşkuyla kutlandı.
1 Mayıs kutlamalarını Brezilya'nın en büyük sol sendikaları organize etti.
Ve Lula da Silva Sao Paulo’daki bu kutlamalara katıldı ve bir konuşma yaptı.
Konuşmasını da genel olarak asgari ücret şartlarını eleştirme ve istihdamı artrma sözü verdi.
Bu tabii son derece önemli bir politik taahhüt ve Silva'nın politik tutarlılığını ortaya koyan bir tavır.
Özellikle 1 Mayıs meydanında bu açıklamayı yapması önemli.
Ve ayrıca Lula, Merkez Bankası'nın faiz politikasını da sert bir şekilde eleştirdi;
"Faiz oranının enflasyonu kontrol edemediği bir ülkede yaşayamayız" dedi.
Aslında bugün Brezilya'daki yaşanılan işsizliğin temel sorumlusunu da Merkez Bankası'nın faiz politikası olduğunu ortaya koymuş oldu.
Ve kendisinin de yeniden ülkenin başına getiren taraftarlarına da teşekkür etti ve şunları söyledi:
Bu ülkeyi değiştireceğiz. Ekonomi yeniden ayağa kalkacak ve istihdam yaratacağız. Önümüzdeki dört yılda görev süremi ilk 8 yılına oranla çok daha fazlasını yapabileceğimi sizlere kanıtlamak istiyorum.
Bunlar son derece önemli politik argümanlar içeren ifadeler.
Ve Silva konuşmasında, kadınların iş yaşamındaki zorluklarına da değindi; iş yerinde kadınların saygın olmamasından yakındı, kadınların zayıf olmadığını ve birçok durumda erkeklerden daha cesur olduklarını ifade etti.
Ve bunun yanı sıra tabii Silvan'ın geçen günlerde yaptığı bir açıklama var ki bu çok da önemli bence.
Göreve geldiğinden bugüne yerli topraklarında madenciliği teşvik eden Lula da Silva, selefi olan eski devlet başkanı Jair Bolsonaro’nun politikalarının tersine çevireceğini taahhüt etmişti.
Özellikle Amazon ormanlarında ve toplamda Brezilya'daki 620 bin hektar alan kaplayan yerel halkın yaşadığı bu ormanlık alanlardaki madenciliğin yasaklanması, ticari bazı yatırımlara, tarımsal yatırımlara kısıtlanma getirilmesi, aslında Silva'nın politikaları açısından da çok önemli ve bir kırılma noktası olduğunu ben düşünüyorum.
Lula, buradaki yerli topraklarına bir yasallık kazandıracağını taahhüt etti ve özellikle bu yerli yaşam alanına ilişkin bu toprakların geniş bir Amazon yağmur orman alanı da dahil olmak üzere, tamamının yasal korunmaya alınması yani anayasal bir düzenlemeyle, yasal bir korumaya tabi tutulması da çok önemli.
Bu kararı bölgedeki yerli liderler de büyük bir memnuniyetle karşıladılar.
Bu Lula da Silva'nın ve partisinin politik geleceği açısından da önemli bir hamle oldu.
Aslında Lula’nın daha geniş kitlelere hitap edebilmesini sağlayacak.
Tabii ben Silva’nın son dönemi olduğunu düşünüyorum ama Silva sonrası Silva'nın yerine gelecek halefi açısından da bu önemli bir politik avantaj bence.
Latin Amerika'da ve Brezilya'da sol-sosyalist politikaların geleceği açısından da Silva'nın başarısı bir mihenk taşı konumunda.
Çok net biçimde görüyoruz ki artık Latin Amerika'da sosyalizm bir yeni şafağa uyanıyor.
Silva aslında bu yeni liberal sosyalizme öncülük ediyor.
Zira Lula da Silva, bir liberal sosyalist ittifakı sonucu olarak sahneye çıkmıştı.
İlerleyen günlerde tabii ben yine bu konuyu çeşitli argümanlarla, yeni gelişmelerle yorumlamaya devam edeceğim.
Esen kalınız efendim.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
