Yargıtay Başkanlığı, Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılacak olan adli açılış yılına katılmayacağını açıklayan barolara tepki gösterdi. Açıklamada Yargıtay’ın siyasi etki altında olduğuna dair ithamların “insaf ve adalet ölçüsü ile bağdaşmadığı” görüşüne yer verilirken “Bu tür ithamların toplumun vicdanında karşılık bulmayacağı şüphesizdir” denildi.
Yargıtay yaptığı açıklamada 2016-2017 yılından itibaren adli yıl açılışlarının külliyede yapılmaya başlandığını hatırlattı.
“Çoğunluk baro kabul etti"
"2019-2020 Adli Yıl Açılış Töreni hazırlıkları kapsamında, yargının kurucu unsurlarından biri olan savunma mesleğine duyulan saygı ve gösterilen önemden dolayı tüm baro başkanlıklarına davetiye gönderilmiş olup, ayrıca Türkiye Barolar Birliği Başkanı da avukatlar adına konuşma yapmak üzere davet edilmiştir” denilen açıklama şöyle devam etti:
Türkiye Barolar Birliği Başkanı ile çoğunluk baro başkanları kendilerine yapılan daveti kabul ettiklerini belirtmişlerdir. Bazı barolar ise yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı, yargı etiği ilkeleri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi bir dizi başlık altında adalet sistemine ilişkin eleştirilerini dile getirerek, söz konusu davete iştirak edemeyeceklerini ifade etmiş ve görüşlerini de kamuoyu ile paylaşmışlardır.
“Suçlamalar insaf ve adalet ölçüsü ile bağdaşmıyor"
Yargıtay’ın 150 yıllık köklü bir kurum olduğu ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Yargıya ilişkin etkinliklerin geniş katılımlı, demokratik ve kapsayıcı olmasına özel önem verilmekte olup, Ülkemizdeki tüm baro başkanları adli yıl açılışına davet edilmiştir. Davete nasıl karşılık verileceği baroların takdirinde olan bir konu olmakla birlikte, gönderilen davetiye vesilesiyle Yargıtay’ın siyasi etki altında olduğuna dair ithamlar ile başlayan bir dizi suçlamalar hiçbir insaf ve adalet ölçüsü ile bağdaşmamakta olup, üzüntüyle karşılanmıştır.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yargıtay’ın yurt içi ve yurt dışında önemli reformlar gerçekleştirdiği görüşü yer alan açıklama şöyle son buldu:
Bu suçlamaları yönelten baroların bir kısmının, Yargıtay’ın öncülüğünde geliştirilen Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesi(İstanbul Bildirgesi) dolayısıyla Yargıtay’a yönelik eleştirileri halen kamuoyunun hafızasında olup, 9 Kasım 2018 tarihli basın açıklaması ile halkımız bu konuda bilgilendirilmişti. O tarihten sonra İstanbul Bildirgesi 13-24 Mayıs 2019 tarihleri arasında yapılan Birleşmiş Milletler Suçun Önlenmesi ve Ceza Adaleti Komisyonunun 28. Oturumunda kabul edilmiş, 23 Temmuz 2019 tarihinde de Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey’de onaylanmıştır. Dolayısıyla adli yıl açılış davetiyeleri dolayısıyla Yargıtay'a yönelik haksız ve ölçüsüz eleştirileri yapan bazı baroların, yakın geçmişte tüm dünyanın kabul ettiği insan hakları metinlerine dahi karşı çıkması, feraset düzeylerinin açık bir göstergesi olup, bu tür ithamların toplumun vicdanında karşılık bulmayacağı şüphesizdir.
Ne olmuştu?
İlk olarak İzmir Barosu'nun ardından İstanbul Barosu'nun Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılacak olan yeni adli yıl açılış törenine katılmama kararına Ankara Barosu da destek vermişti.
Üç büyük şehirdeki baroların yanı sıra, Bursa, Adana, Mersin, Antalya, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Denizli, Eskişehir, Kocaeli, Hatay, Muğla, Aydın, Balıkesir, Tekirdağ, Van, Ordu, Kırklareli, Aksaray, Amasya, Tunceli, Yalova, Muş, Bingöl, Düzce, Artvin ve Iğdır baroları da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki adli yıl açılış törenine gitmeyeceğini duyurmuştu.
Baroların açıklamasında genel olarak adli açılış yılının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılacak olmasının yargı bağımsızlığını etkileyeceği belirtilmişti.
Toplamda 100 binin üzerinde avukatı temsil eden 40'ı aşkın baro, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki adli yıl açılışına gitmeyecek.
Türkiye Barolar Birliği (TTB) ise toplantıya katılacağını açıkladı.
Independent Türkçe