Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat'ta yaşanan 7.8 ve 7.7 büyüklüğündeki iki deprem büyük can ve mal kaybına neden oldu.
Oluşan büyük yıkımın nedenlerine dair bugüne kadar birçok açıklama yapıldı.
Genel olarak ana nedenler yapı ve zemin kusurları olarak gösterildi.
Ancak bunların yanında özellikle halk arasında pek bilinmeyen başka nedenler de var.
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tuncay Sakinci, deprem ivme değerlerine dikkat çekerek, bu değerlerin deprem bölgesinde iyi öngörülemediğini öne sürüyor.
"Binaya nasıl bir deprem kuvveti gelecek bildiriliyor"
Peki deprem ivme değeri nedir? Sakinci, ivme değerini ise şöyle açıkladı:
Şöyle özetleyebilirim. Binaya gelen deprem kuvveti hesaplanması. Yani bu binaya nasıl bir deprem kuvveti gelecek. Biz de bu gelecek kuvvete istinaden bina yapalım diyoruz. Deprem kuvvetinin hesabında da binanın ağırlığı da bir etken. Bize diyorlar ki ivmeyi 1,0 alın. Ama oraya gelen ivme üç olursa o zaman üç katı büyüklüğünde bir deprem kuvveti gelmiş oluyor."
2018'den itibaren hesaplanmaya başlandı
Sakinci, deprem ivme değerlerinin AFAD tarafından 2018’den itibaren verilmeye başlandığını da söyledi.
"Bina Deprem Yönetmeliği"ne göre özellikle zayıf zemine sahip il merkezlerinde öngörülen katsayılarda yüzde 100'e yakın artış gösterdiğini belirten Sakinci, AFAD'ın her bir parsel için ve farklı zemin türlerinde geriye dönük yaşanmış depremlere göre ayrı ayrı ivme hesapladığını ifade etti.
"Yeni binaların yıkılmasındaki nedenlerden biri olabilir"
Buna karşın "6 Şubat'ta bu hesaplarda öngörülmeyen bir deprem yaşanmıştır" diyen Sakinci, şu iddiada bulundu:
AFAD'ın bize vermiş olduğu deprem ivme katsayısı bu depremde çok daha fazla aşıldı. Onun için deprem yönetmeliğine uygun yapılmasına rağmen, kurallara uyulmasına rağmen bazı binalar yerle bir oldu. Dolayısıyla 2018'den sonra yıkılan binalardaki en temel nedenlerden biri de bu tutturulamayan, hesaplanamayan ivme olabilir. Sonuç itibariyle bir binanın yıkılması için birçok neden var. Bu hatalardan biri de ivmenin hesaplanamaması."
"450 yıla göre yapılan öngörü tutmadı"
Sakinci'nin verdiği bilgiye göre ivme değerleri hesaplanırken belli yıllar içinde olan depremler baz alınıyor.
"Zemin sınıfına göre geçmişe dönük alınan deprem ivme değerleri var" diyen Sakinci, "Örneğin son 475 yıl içinde yaşanmış en büyük deprem ne ise ona göre hesap yapılır. Her bir deprem düzeyi arasında yaklaşık 1,5 kat fark mevcuttur. Süre uzadıkça beklenen en büyük depremin de aratacağı ön görülür" dedi ve sözlerini şu hatırlatmayla bitirdi:
AFAD tarafından Hatay'da zemin sınıfına ve geçmişte yaşanan depremlere göre tekrarlama periyodu 475 yıla göre yapıldı. Ancak bu öngörü son depremde tutmadı. Acaba tekrarlama periyodu 2475 yıla göre hesap edilse sonuç böyle olur muydu?"
© The Independentturkish