İngiltere, Afrika'nın doğusunda ve güneyinde kolonilerini oluştururken, hatırı sayılır bir Hint nüfusunun bu bölgelere göç etmesine sebep oldu.
İngiliz kolonilerindeki Hint kökenli göçmenler ticari başarıları ve üstün vasıfları ile anılsa da Afrika'daki hayatlarına o dönemde hayli zorlu koşullar altında çalışarak başladılar.
Bir kısmı maden ocaklarında, bir kısmı demiryolu inşasında ve bir diğer kısmı tarım sektöründe ya da farklı alanlarda işçi olarak çalıştırıldı.
Günümüzde Hint kökenli göçmenlerin sayıca en çok olduğu Afrika ülkelerinin başında Kenya, Uganda, Tanzanya ve Güney Afrika geliyor.
Büyük çoğunluğunun Hindistan'ın Gujarati bölgesinden geldiği bilinen göçmenler, yaşadıkları hemen her Afrika ülkesinin ekonomisine ve gelişimine büyük katkı sağlıyor.
Kilit sektörlerde başarı sağlayan Hint göçmenlerin refah düzeyi, yerli halka kıyasla çok daha iyi.
Afrika halklarının gözünde birbirini destekleyen, başarılı ve girişimci insanlar olarak nitelendiren Hint kökenli göçmenler, yakın tarih boyunca olumlu tepkilerin yanı sıra ayrımcı muameleyle de karşılaştı.
Uganda lideri İdi Amin tarafından 1972 yılında, Uganda'nın dirlik ve düzenini bozdukları ve haksız kazanç sağladıkları gerekçesiyle ülkeden sınır dışı edilmişlerdi.
Oysa gerçek farklıydı. Hintli göçmenler Uganda'nın ekonomisine yön verecek kadar iyi ticaret ehliydiler, nitekim daha sonraki dönemde ülkeye geri dönmeleri istendi.
Kenya lideri Uhuru Kenyatta ise göçmenleri kucaklayarak, 2017 yılında ülkedeki Hintli toplumu 44. Kenya kabilesi ilan etti.
Zambiya, diğer Afrika ülkelerine kıyasla daha az sayıda Hint nüfusa ev sahipliği yapıyor. Ancak bu az sayıdaki Hint nüfus ülke ekonomisine yön verecek kadar etkin.
Hindistan'ın Gujarati bölgesinden gelen ilk göçmenlerin Zambiya topraklarına girişi 1905 yılına dayanıyor.
Güney Afrika'daki işçi göçmenlerin aksine Zambiya'ya zanaatkârlar ve iş adamları gibi vasıflı göçmenler yerleşti.
Müslüman göçmenler çoğunlukla ülkenin doğusuna yerleşirken, Hindu göçmenler güney bölgesindeki eyaletlere gelmeye başladı.
Bağımsızlık sonrası çoğu Hint göçmeni Zambiya vatandaşlığı alarak ülkenin ayrılmaz bir parçası oldu.
Nüfuslarının 25 bini bulduğu tahmin edilen Hint göçmenlerin sayıca çok olduğu şehirlerin başında başkent Lusaka ve ülkenin Malavi sınırında bulunan Çipata eyaleti geliyor.
Lusaka'nın en önemli ticari merkezlerinden Kamwala'da bulunan dükkânların büyük çoğunluğu Hint tüccarlar tarafından işletiliyor.
Ülkede bulunan Hintli göçmenlerin iki ülke arasındaki ilişkilerde oynadığı rol de tartışmasız çok önemli. Hindistan Zambiya'nın önde gelen yatırımcılarından biri.
İki ülke arasındaki ticaretin hacmi gün geçtikçe büyüyor. Hintli girişimcilerin açtığı hastaneler, uzman Hint doktorlar ve Hindistan'da üretilen ilaçların tedariki Zambiya'nın sağlık sektörüne ciddi katkı sağlıyor.
Bakır ve değerli taşlar da ülkenin Hindistan'a ihraç ettiği ürünlerin başında geliyor.
Hindistan'ın İslam karşıtı politikalarıyla bilinen iktidar partisi Bharatiya Janata genel başkanı ve devlet başkanı Narenda Modi'nin göreve gelmesiyle artan Hindu saldırganlığı ve İslamofobinin aksine, Zambiya'ya birlikte gelen Hindistanlı Müslüman ve Hindu göçmenler, tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir uyum ve barış içinde yaşamaya devam ediyor.
Başkent Lusaka'da bulunan çoğu kilise, Hindu tapınağı ve cami aynı sokakta, hatta yan yana inşa edilmiş durumda.
Müslümanlar ve Hindular aynı mahallede birlikte yaşamayı tercih ettiklerinden, ibadet mekânlarını da bir arada tutmaya devam ediyorlar.
Günümüzde Hint kökenli göçmenler, yalnız ticarette değil, sağlık, madencilik, inşaat ve turizm gibi çok sayıda sektörde varlıklarını gösteriyor. Hatta ülkenin en büyük gıda ve temizlik ürünleri üreticileri Hintli firmalar.
Zambiya'da dünyaya gelen Gujarati kökenli Yusuf Zumla'nın anne ve babası bu ülkeye 1943 yılında tüccar olarak geldi.
O dönemde İngiltere pasaportuna sahip olan çift, başlangıçta ekonomik olarak zorlansa da kısa sürede kendi işlerini başlatarak, yeni geldikleri bu ülkede daha iyi bir hayat kurdular.
Yusuf Bey'in babası, Zambiya'ya gelen Hint kökenli göçmenler arasında ilk inşaat işini başlatanlardan biriydi.
Çocuklarının hemen hepsine İngiltere'de eğitim imkânı sağladılar. Daha fazla vasıf kazanarak Zambiya dönen ve bu ülke için çabalamayı tercih eden Yusuf Zumla, Zambiya vatandaşlığını tercih etti.
Hint kökenli Zambiyalıların kendilerini bu ülkede hiçbir zaman yabancı gibi hissetmediğini söyleyen Yusuf Zumla, yerli halkla aynı okullarda okuduklarını, aynı mahallelerde komşu olduklarını ve bir bütünün ayrılmaz parçaları olduklarını söylüyor.
Üçüncü nesil Zambiyalı Meera Joshi, büyükbabasından dinlediği anılarda, İngilizlerin baskısı altında kalan kurucu lider Kenneth Kaunda'ya Hint kökenli vatandaşların evlerini açtığını ve onu korumak için ellerinden geleni yaptığını hatırlatıyor.
Zaman zaman arkadaşlarını ve uzak akrabalarını görmek için Hindistan'a gidiyor ama kendisini Hindistanlı değil Zambiyalı hissettiğini dile getiriyor.
Hint kökenli göçmenlerin büyük bir kısmı kendi içlerinde evliliği tercih ediyor. Eski nesiller İngilizcenin yanı sıra, hem Gujarati hem de Urdu dillerini konuşurken, yeni nesiller arasında bu diller gitgide daha az konuşuluyor.
Buna karşın gerek Müslüman gerek Hindu göçmenlerin çoğu geleneksel giyim tarzlarından vazgeçmiyor.
Hint kökenli Müslümanların ibadetlerini özgürce yerine getirebilecekleri camileri, dinlerini öğrenebilecekleri medrese ve okulları da var.
Damak zevklerinden ödün vermeyen göçmenler, kendi baharat ve gıdalarını temin ettikleri çok sayıda dükkânın yanı sıra, Hint restoranlarıyla da tüm ülkenin yeme içme kültürüne zenginlik katıyor.
Yaşadıkları koşullardan memnun olan ve Zambiya'yı çok seven Hint göçmenler politikadan uzak durmayı tercih ediyor.
Kaynaklar:
https://mea.gov.in/Portal/ForeignRelation/Bilateral_Brief_for_zambia_Jan_2019.pdf
https://www.washingtonpost.com/politics/2022/08/04/uganda-idi-amin-asians-1992/
https://www.voanews.com/a/kenyans-asian-descent-nations-newest-tribe/3963971.html
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish