Lusaka Büyükelçisi Cırcıroğlu: Afrika'nın başarısı tüm insanlığın başarısı olacak

Sare Şanlı Independent Türkçe için Lusaka Büyükelçisi İstem Cırcıroğlu ile konuştu

Fotoğraf: Independent Türkçe

Dünyanın yedi harikasından biri olan Viktorya Şelalelerine ev sahipliği yapan Zambiya, yemyeşil doğası, güzel havası, güvenli ortamı ve güler yüzlü halkı ile Afrika'nın hızla gelişmekte olan ülkelerinden biri.  

2021 Mart ayından bu yana bu güzel ülkede görevde olan Lusaka Büyükelçisi İstem Cırcıroğlu, Türk vatandaşlarını daima güler yüzle karşılayan, bir araya getiren, sorunlarını ilgiyle dinleyen ve hızlıca çözüm arayan, her kesim tarafından sevilen ve sayılan tecrübeli bir diplomat. 

İstem Cırcıroğlu'nun, gerek önceki görev tecrübeleri gerekse çok yönlü kişiliğiyle yalnız Afrika'daki değil, tüm dünyadaki gelişmelere dair bilgi sahibi olduğunu hemen her konuşmasının satır aralarında hissetmek mümkün. 

Bunda, sadece görev alanında sınırlı kalmayıp ülkedeki tüm renkten insanlarla sıkı ilişkiler geliştirmiş olmasının payı büyük.

Zira büyükelçimiz yalnız ülkedeki Türk nüfus değil, sürekli iletişim halinde olduğu diğer ülke diplomatları ve yerel halk tarafından da büyük saygı görüyor.   

Her ziyaretimizde zihnimizi derin sohbetiyle ve gönüllerimizi samimiyetiyle dolduran Cırcıroğlu ile hem keyifli hem de bilgilendirici bir sohbet gerçekleştirdik.
 

2.jpg
Lusaka Büyükelçisi İstem Cırcıroğlu​​​​​, Independent Türkçe için Sare ŞAnlı'nın sorularını yanıtladı

 

Öncelikle diplomatik kariyeriniz hakkında bizi bilgilendirir misiniz?

Öncelikle ziyaretiniz için içten teşekkürlerimi iletmek isterim. Makalelerinizi ilgiyle ve beğeniyle takip ediyorum. Ülkelerimizi ve insanlarımızı yakınlaştıran katkılarınız inanın çok kıymetli.

Sayenizde Afrika'nın bu güzel ülkesi Zambiya tarihi, kültürü, eğitim ve kalkınma çabalarıyla halkımızca da bilinmeye başlıyor.

Diplomasi mesleğimizde kariyerimin 33. yılı içindeyim. Bu yılların üçte ikisi yurtdışında Balkanlar'da ve Avrupa'da beş farklı ülkede ülkemizi temsil ederek geçti.

Her biri farklı ve önemli tecrübelerdi, beş farklı ülkeyle bağlarımızı geliştirme, birçok önemli temasa katılma, güzel izler bırakma fırsatını buldum.
 

4.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Afrika'da büyükelçi olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Afrika'ya ve ilk kez büyükelçi olarak göreve atandığımda heyecan ve mutluluk duydum. Benim için yeni olan bu kıtayı hızlıca tanımak için hemen okumalara başladım.

Afrika'da ilk ve tek olmadığımı da biliyordum. 54 Afrika ülkesinin 44'ünde büyükelçiliklerimiz mevcut. Kıtadaki büyükelçilerimizden 15'i kadın meslektaşlarım.

Afrika'nın, genellemelere zıt şekilde, farklı tarihi ve güncel gerçeklikleri var. Batı Afrika ile Doğu Afrika'nın, Güney ve Kuzey'in özelliklerini bilmek, imkân ve fırsatları değerlendirmek bakımından da önemli.  


Zambiya'yı ve Zambiya halkını nasıl buldunuz? Bu ülke sizin için ne ifade ediyor?

Zambiya, Afrika'nın güneyinin güvenli ve güler yüzlü ülkelerinden. İlk izlenimlerim çok olumluydu. Bu sakin, kibar ve huzurlu ülkede severek çalışıyorum.

1964 yılında bağımsızlığını kazandığından bu yana iktidarın seçimlerle el değiştirdiği, demokrasi ve liberal ekonominin yer bulduğu Zambiya'da yaşayan yabancılar ve vatandaşlarımız da bu izlenimlerimi teyit ediyorlar.

Malavi de sorumluluk alanımız içinde bulunuyor. Malavi'yi de geçtiğimiz yıl iki kez ziyaret ederek temaslarda bulundum. Zambiya, Malavi'yi kardeş ülke olarak değerlendiriyor.
 

5.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Türkiye'nin Zambiya ile ilişkileri nasıl başladı ve nasıl ilerliyor?

Ülkemiz Zambiya'yı bağımsızlığından sonra tanıyarak diplomatik ilişki tesis etmiş, Nairobi Büyükelçiliğimiz akredite edilmiş.

Zambiya'da büyükelçiliğimizin kurulması ise 2011 yılında gerçekleşmiş, ben Büyükelçiliğimiz kurulduğundan bu yana üçüncü büyükelçiyim.

Kuruluş aşamaları ve ilk ziyaretler benden önce yaşanmış. İlk resmi ziyaret Sayın Cumhurbaşkanımızın 2018 yılında Zambiya'ya yaptığı resmi ziyaret olmuş.

Karma Ekonomik Konsey toplantısı ise 2020 yılında gerçekleştirilmiş. Ben de kurulan temellerin üzerine katkı sağlamaya çalışıyorum.  


İki ülke arasında eğitim işbirliği anlaşması imzalanmıştı, bu anlaşma çerçevesinde neler yapılıyor ya da yapılması planlanıyor?

Sayın Cumhurbaşkanımızın 2018 ziyareti sırasında 15 anlaşma imzalanmış, devam eden yıllarda anlaşma sayımız 25'e ulaştı.

Bu anlaşmaları uygulamak ise kurumlarımıza düşüyor. Büyükelçilik olarak elimizden geldiğince kurumları harekete geçirmeye, anlaşmaların vazettiklerini hayata geçirmeye gayret ediyoruz.

Eğitim alanında Türkiye Maarif Vakfımız Zambiya'da yasal statü kazandı. Türkiye Burslarımızdan yararlanan Zambiyalı öğrenci sayısı 190'a ulaştı. Bunlardan memnuniyet duyuyoruz. Daha da fazlasının mümkün olduğunu düşünüyoruz
.

 

Türk Hava Yolları, Zambiya-Türkiye seferlerini başlattı. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hepimiz için en güzel haber doğrusu. THY 2018 Aralık ayında başlattığı İstanbul-Lusaka uçuşlarını Mart 2020'de Kovid-19 salgını nedeniyle durdurmuştu. 26 Mart 2023'te seferler yeniden başladı.

İstanbul-Lusaka seferleri Zambiyalılar, burada yaşayan yabancılar ve vatandaşlarımızın ülkemize seyahatlerini kolaylaştıracak.

İstanbul üzerinden birçok noktaya aktarmalar sayesinde Zambiya'yı dünyaya yakınlaştıracak.

İş insanlarının seyahatlerini, dolayısıyla ticaret ve yatırımlar üzerinde de olumlu etkisi olacak, turizme de katkı sağlayacak.  


Zambiya, ticari anlamda ne gibi fırsatlar sunuyor? Türk yatırımcılara ve iş insanlarına tavsiyeleriniz nedir?

Ticaretimiz 2021 yılındaki 25 milyon seviyesinden 2022'de 53 milyon dolara ulaştı. Bunun yeterli olmadığı aşikârdır. Mesafeler, süre ve navlun ücretleri ticareti zorlaştırmaktadır.

Oysa Zambiya'nın ülkemizden yatırımlar için de ideal bir konumda olduğunu değerlendiriyorum.

Dünya Bankası raporları da Zambiya'nın iş yapma bakımından ve yatırımlar için olumlu bir noktada olduğunu teyit ediyor.

(Dünya Bankası "Doing Business" Raporuna (2020) göre; Zambiya, iş yapma kolaylığı bakımından dünya genelinde 85. sırada, Sahra-altı Afrika bölgesinde ise en iyi 5. sıradadır.)

Tarım, enerji, turizm, sağlık, imalat sektörleri yatırımların teşvik edildiği sektörler.

Zambiya'da üretime yönelik yatırım yapacak şirketlerimiz, sadece Zambiya pazarı için değil, 500 milyon nüfuslu COMESA ve SADC bölge ülkelerine ihracat fırsatı da bulacaklar.

Ticaret ve yatırımlar hakkında bilgi almak isteyen şirketlerimizin Ticaret Müşavirliğimizle görüşmeleri faydalı olacaktır.  
 

6.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Gelişen ve değişen dünya dengeleri göz önünde tutulduğunda, son yıllarda Afrika'nın önemi gerek yer altı kaynakları ile gerekse genç ve dinamik nüfusu ile giderek artıyor. Afrika bir mücadele alanına dönüşüyor, diyebilir miyiz? Bu anlamda Türkiye'yi nereye konumlandırmalıyız ve Türkiye adına atılması gereken adımlar neler? 

Afrika'nın öneminin ve potansiyelinin dünyada yeniden farkına varıldığı bir dönemdeyiz. Bu dönemde Türkiye'yi kıtada Batı'nın karşısında bir rakipmiş gibi gösteren bazı yaklaşımların yanıltıcı olduğunu vurgulamak isterim.

Ülkemiz Afrika'da olumlu bir gündem ve karşılıklı yarar anlayışıyla faaliyet gösteriyor. Yapıcı, destek veren, çözüm üreten bir anlayışla hareket ediyoruz. 

Türk şirketlerimiz fiyat ve kalite bakımından en fazla tercih edilenler arasında. Daha fazla yatırımcımızı Zambiya'ya istihdam sağlayacak projelerle bekliyoruz.

TİKA'mızı özellikle mesleki eğitim ve kadınlara yönelik çalışmalarla Zambiya'da daha fazla görmek istiyoruz. Türkçe öğrenenlerin sayısının da artırılmasına önem veriyoruz. 

Zambiya'nın ve Afrika'nın başarısı hepimizin ve tüm insanlığın başarısı olacaktır. Zira artan genç nüfusu ile Afrika, gıda güvenliği, enerji arzı, su kaynaklarının etkin kullanımı, eğitim ve iş imkânlarıyla üretim merkezi haline gelmesi, geri dönüşüm ve çölleşmenin geri çevrilerek orman alanlarının artırılması, yeşil hidrojen üretimi, yenilenebilir kaynakların kullanımıyla, tüm insanlık için başarı hikâyesi yazma şansına sahiptir.

Bu değişim ve dönüşüme katkı sağlanamazsa, yani eskiden olduğu gibi ham madde kaynaklarının tüketimiyle sınırlı kalınırsa, Afrika'nın başarısızlığı insanlığın da kâbusu haline gelebilir. İnsanlığın geleceğine yatırım için gün bugündür.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU