Yeni Zelanda’da yetişkin insan büyüklüğünde nesli tükenmiş dev bir penguene ait fosilleşmiş kemikler bulundu. Bilim insanlarına göre dev penguenler yaklaşık 60 milyon yıl önce okyanuslarda yaşıyordu.
Araştırmacılar daha önce keşfedilmemiş fosillerin yaklaşık 1,6 metre uzunluğunda ve 80 kg ağırlığında bir hayvana ait olduğunu düşünüyor. Bunların dinozorların ölümünden hemen sonra gelişerek büyüyen birkaç dev penguen türünden biri olduğuna inanılıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bulgular bu hafta Alcheringa: Avustralyalı Paleontoloji adlı bilimsel yayında yer aldı.
Canterbury Müzesi’nin kıdemli küratörü de olan araştırmanın yazarlarından Paul Scofield, keşiflerinin önemli olduğunu çünkü bu türlerin 2000 yılında Antartika’da bulunan diğer dev penguenlerle benzerlik gösterdiğini ve fosillerin Paleosen dönemi sırasında iki bölge arasında bağlantı kurulmasını sağladığını kaydetti.
Scofield dinozorların, deniz sürüngenlerinin ve dev balıkların tükenmesinin penguenlerin gelişip büyüyebilmeleri için evrimsel bir fırsat oluşturduğunu dile getirdi.
Scofield şunları söyledi:
Büyük yırtıcıların bulunmadığı okyanuslar toplanma için uygun hale gelmişti. Anlaşılan o ki penguenler bu uygun yere yerleşmeye başlamıştı.
Scofield, büyük deniz memelilerinin sularda hakim olmasının ardından dev penguenlerin neslinin 30 milyon yıl içinde tükendiğini söyledi.
“Crossvallia waiparensis” olarak bilinen bu dev penguenler, bugün yaşayan en büyük penguen türü imparator penguenlerden yaklaşık iki kat daha ağır ve 30 cm daha uzundu.
Dr. Scofield dev penguenlerin bacak kemiklerinin, ayaklarının yüzerken bugünün penguenlerinden daha önemli rol oynadığına işaret ettiğini kaydetti.
Yeni Zelanda’nın dünyanın en büyük papağanı, dev kartal ve moa adı verilen emu benzeri bir kuş da dahil sonradan nesli tükenen birçok devasa kuş türünün bulunduğu yer olduğuna inanılıyor. Bilim insanları yırtıcı hayvanların eksikliğinin bu tür kuşların gelişmesine imkan sunduğunu söyledi.
Dev penguenin bacak ve ayak kemikleri, meraklı bir amatör olan Leigh Love tarafından yaklaşık 18 ay önce Christchurch kenti yakınlarında Waipara nehir yatağında bulundu.
Kemik parçalarını aşınmış bir nehir kıyısında fark ettiğini söyleyen Love “Fosilleri eve getirip biraz hazırlık yapıncaya kadar, daha önce keşfedilmiş olandan tamamen farklı bir şeye sahip olduğumun farkına varamadım” dedi.
Fosil toplama tutkusunun yaklaşık 14 yıl önce, kronik yorgunluk sendromunun birkaç yıl çalışmasını engellemesinden sonra başladığını ifade eden Love, “Bu, dışarı çıkıp daha fazlasını aramak için bana ilham veriyor” diye konuştu.
Penguen uzmanı olan Massey Üniversitesi’nden Profesör John Cockrem, dev penguenler hakkında daha fazla bilgi edinmeyi sağlayan buluşun aynı zamanda Yeni Zelanda’nın dünyanın penguen merkezi olarak yerini güçlendirmesi noktasında da önemli olduğuna vurgu yaptı.
Otago Üniversitesi’nde paleontoloji profesörü olan Ewan Fordyce, bulunan penguenin şimdiye kadar ortaya çıkarılanların arasında en eskisi olduğunu kaydetti. Kuşların iskelet parçalarından toplam boyutlarını belirlemeye çalışmanın zorluğuna dikkati çeken Fordyce, sahadaki herkesin bu zorlukla karşılaştığını ifade etti.
Dev penguenin kemikleri Dr. Scofield’in yanı sıra müzenin diğer küratörü Vanesa De Pietri ve Alman paleontolojist Gerald Mayr tarafından analiz edildi. Bilim insanları araştırmalarını henüz tamamlamadıkları bir alanda diğer yeni penguen türleri keşfettiklerini belirtiyor.
Associated Press
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/science
Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer
© The Independentturkish