Neden Kuruluş Günü?

"Bugün, Diriye'deki ilim ve eğitim meclislerinde verilen dersleri ve sohbetleri hissetmemiz ve rahmetli Kral Abdulaziz bin Abdurrahman Al Suud'un kurduğu Suudi Arabistan Krallığı'nın birleşmesi beyanını hatırlamamız için harika bir fırsat"

Çeşitli etkinlikler, Suudi devletinin bugüne kadarki tarihi, kültürel ve sosyal mirasını vurguluyor / Görsel: SPA

Biz Suudiler her yıl kuruluş gününü kutlarız. Bu bizim için devletin sağlam köklerinden duyduğumuz gururu ve devletin birlik, güvenlik ve istikrar alanlarında başardıklarından, ulusal bütünlüğü ve kapsamlı kalkınmayı sağlamasından ve sürdürülebilirlikten duyduğumuz mutluluğu gösterme fırsatıdır.

Bugün emniyet ve asayişin hâkim olduğu bir devletin gölgesinde yaşamamız için kendilerini ve mallarını feda eden adamları anmak için bir vesiledir.

İnsanların iyi ve rahat bir hayat yaşamalarını sağlayanların başında, kurucu lider Muhammed bin Suud bin Muhammed bin Mukrin geliyor. 

İmam Muhammed bin Suud, 1679 (hicri 1090) yılında Diriye'de doğdu. Diriye'de yönetici ve muhafazakar bir ailede iyi bir şekilde yetiştirildi.

Bu sayede siyasetin gizli yanlarını ve hükümet çarklarını küçük yaşlardan itibaren öğrenme fırsatı buldu. Allah ona 1727 (hicri 1139) yılında insanların biat ettiği liderlik vasıfları bahşetti.

Önce ikiye bölünmüş haldeki Diriye'yi tek bir yönetim altında birleştirmeyi, Diriyelileri güçlendirmeyi ve yönetici ailenin üyeleri arasında söz birliği sağlamayı, safları birleştirmeyi, bilim ve reform hareketini savunmayı ve korumayı hedefledi.

Ardından Necid beldelerini tek bir bayrak altında birleşmeye çağırdı. O dönemde Necid'de ve tüm Arap Yarımadası'nda hakim olan şehir devleti olgusunu, Necid'deki çoğu beldenin katıldığı bağımsız bir siyasi oluşuma dönüştürdü.

Böylece, daha sonra Arap Yarımadası'nı birleştirebilen Birinci Suudi Devleti (Diriye Emirliği) kuruldu.

Bu, Birinci Suudi Devleti'nin kurulmasından önce Arap Yarımadası'nda halkın mustarip olduğu toplumsal hastalıkları, bölünme ve parçalanmayı, birçok yağma olayını, yollarda güvenliğin olmadığı yolculukları hatırlamamız için de bir fırsattır.

Paraları ve canları ile mücadele eden büyük adamların yazdıkları destanlarla tarihte yeni, beyaz, temiz bir sayfa açıldı. Bu sayfaları onlardan sonra biz bereketlenelim.

Bu, Suudi devletinin düşmanlarının Suudi devletini devirmek ve imkanlarını yok etmek için başlattığı işgal girişimlerine direnen, mallarıyla ve canlarıyla savaşan ve birçoğu bu mücadelelerde şehit olan o yiğit kahramanları anmamız için bir vesiledir.

Bugünün vesileyle, Diriye'nin nasıl bir bilim ve kültür merkezi olduğunu, her taraftan bilim insanlarını ve bilim öğrencilerini kendine çektiğini hatırlıyoruz.

Diriye'de ilim ve eğitim meclisleri kurulurdu. Kutsal topraklara giden hacılar ve umre ziyaretçileri, yolculukları için Diriye'de kurulan çarşılardan ihtiyaçlarını karşılar ve burada huzurla konaklarlardı.

Bugün, Diriye'deki ilim ve eğitim meclislerinde verilen dersleri ve sohbetleri hissetmemiz ve rahmetli Kral Abdulaziz bin Abdurrahman Al Suud'un kurduğu Suudi Arabistan Krallığı'nın birleşmesi beyanını hatırlamamız için harika bir fırsat.

Bu onun, devletin öncüleri ve halkıyla tek bir vücut olarak ülkeyi kurmak için attığı yüzlerce adımın sonuncusuydu.

Bu kutlu yürüyüş, 300 yıl önce, Suudi devletinin Kral Selman bin Abdulaziz'in on üçüncü dedesi İmam Muhammed bin Suud'un tarafından kurulmasıyla başladı.

Kral Selman bin Abdulaziz de -Allah onu korusun- bu gelişme ve inşa sürecini devam ettiriyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU