Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) cuma günü yapılması planlanan toplantı öncesi yazılı açıklama yaparak, “medyaya baskı” tepkilerine yanıt verdi.
Kurumun internet sitesinden yapılan açıklamada, “Yüzlerce yayıncı içinde bir elin parmak sayısını geçmeyen medya kuruluşlarına uygulanacak olası müeyyide kararları, asla ve asla medyaya baskı değildir” ifadeleri dikkati çekti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, RTÜK'ün deprem yayınlarına müdahalede bulunacağını belirtmişti.
“Kamuoyunun bilgi ve takdirine” başlıklı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Radyo ve Televizyon Üst Kurulumuz haftalık olağan toplantısını yarın gerçekleştirecektir. Ancak, daha toplantı yapılmadan kabul edilmesi mümkün olmayan açıklamalar ve devamında planlı haberler dikkat çekmektedir. Öyle anlaşılıyor ki, 6112 sayılı Yasayı uygulamakla görevli Üst Kurulun vazifesini yapması bazılarınca engellenmeye ve baskılanmaya çalışılmaktadır. Bazı çevreler, RTÜK izleme uzmanlarının yayıncılık ilkelerini ihlal ettiği düşünülen yayınlarla ilgili hazırladığı raporları görmezden gelmemizi istemektedir. Hülasa RTÜK’ün yasa dışı hareket etmesini beklemektedir. Ancak, görevi ne olursa olsun hiç kimse RTÜK’ten görevini yapmamasını talep edemez, hatta daha da ileri giderek bağımsız RTÜK’ü tehdit etmeye yeltenemez. Hiçbir siyasi partinin tehditlerine boyun eğmeyeceğimiz gibi RTÜK’ü hedef alan açıklamaların kanunla bize verilmiş görevleri yerine getirmemize engel olmasına müsaade etmeyeceğiz.
“Kimseden izin alacak değiliz”
Üst Kurulumuz deprem yayınları sırasında sürekli medya kuruluşlarımızı yanlış bilgi, dezenformasyon, milli birlik ve beraberliği zedeleyecek yayınlar konusunda iyi niyetli olarak uyardı. Ancak bu uyarıları hiçe sayan adeta toplumu kutuplaştırmayı hedef edinmiş medya kuruluşlarına kanun gereği yaptırımları uygularken de kimseden izin alacak değiliz. Siyasi partileri anayasal bir kurum olan RTÜK'ü hukuka aykırı bir şekilde tehdit etmekten vazgeçmeye ve gerçek fonksiyonlarını yapmaya davet ediyoruz. Yüzlerce yayıncı içinde bir elin parmak sayısını geçmeyen medya kuruluşlarına uygulanacak olası müeyyide kararları, asla ve asla medyaya baskı değildir.
Yaptıkları bilinçli hataların ve yanlışların farkında olan yayıncılar, hatalarını kabul ederek milletimizden özür dilemek yerine, birileriyle işbirliği içinde sözüm ona düşünce özgürlüğü kisvesi altında kafaları karıştırmayı hedeflemektedir. Hangi demokratik ülkede yalan, iftira, karalama "haber ve ifade özgürlüğü" olarak kabul edilir. Yanlışta ısrar eden, uyarıları dikkate almayan, yasaları hiçe sayan bir kaç medya kuruluşunun ülke barışına ve bütünlüğüne kasteden yayınları görmezden gelinemez. Ülkemizi derinden yaralayan deprem felaketi sonrasında Üst Kurulumuz ana gündemini medyamızın hep birlikte hareket ederek yaptığı ortak yardım kampanyasına odaklamıştır. Duyarlı medyamız tek yürek olarak üzerine düşeni layıkıyla yerine getirmiştir. Gün, kısır tartışmaların bırakılıp tıpkı dün akşam olduğu gibi birlik ve beraberlik günüdür.
Independent Türkçe