"Borsa yönetimi seyirci kaldı, düşük değerden toplayanlar bugün ciddi kârda"

SPK, deprem sonrası Borsa İstanbul'u kapatmadığı için eleştirilerin odağında. Borsa İstanbul'un önceki genel müdürlerinden Tuncay Dinç, SPK kararlarını ve borsada yaşananları Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Fotoğraf: Reuters

Türkiye'yi yasa boğan ve 10 ilde yıkıma neden olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin 10. gününe girilirken yaşanan cam kayıplarının sayısı da 35 bini aştı.

Deprem sonrası Türkiye'nin hatta dünyanın dört bir yanından yardım için insanlar bölgeye koşarken arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları da devam ediyor.

Vatandaşlar depremin yıkıcı etkisiyle boğuşurken ilk üç gün Borsa İstanbul'un işlemlere kapatılmaması ve yaşanan manevi kayıplara maddi zararın da eklenmesi eleştirildi. Bu konuda tepkilerin hedefinde ise Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yetkilileri yer aldı. 

Borsa İstanbul'da üç günde yaşanan kayıplar yüzde 30'a yaklaşırken, deprem bölgesinde bulunan yatırımcı sayısının da 380 bin civarında olduğuna dikkat çekildi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 Şubat'ta SPK'ya giderek yaptığı açıklamada, "Deprem bölgesinde yaşayan yaklaşık 380 bin tasarruf sahibi soyulmuştur. Başkan istifa etsin" diyerek konunun önemine vurgu yaptı.

 

 

BUD da konuya dahil oldu: İşlemler iptal edilmeli

Yaşanan felaketin yaralarını sarmak için uğraşan kurumlardan biri de Borsa Uzmanları Derneği (BUD) oldu. 

BUD'dan yapılan "Kamuoyuna ve Sermaye Piyasası Paydaşlarına" başlıklı açıklamada, güçlü ve sürdürülebilir sermaye piyasalarının güçlü bir ekonomik yapı ile ilişkili olması gerektiğine vurgu yapılarak 6 ve 7 Şubat 2023 tarihli işlemlerin iptal edilmesi talep edildi:

Teknik olarak zorluklar barındırsa da 6 Şubat itibarıyla borsanın kapatılmaması ciddi sorunlara yol açmıştır. Bu nedenle o günden başlayarak gerçekleşen işlemlerin iptali yerinde olabilecektir. BIST bünyesinde bulunan piyasaların kapalılık süreleri en az 5 iş günü daha uzatılmalıdır."

SPK'dan yapılan açıklamada birtakım adımlar atılsa da tepkiler dinmedi. 6-7 Şubat tarihli işlemlerin iptal edilmemesi tepkilerin sertleşmesine neden oldu.

 

 

"Yetkisini kullanarak bu kadar büyük bir vurgun olmasını engelleyebilirdi"

Borsa İstanbul'un önceki genel müdürlerinden Tuncay Dinç, SPK'nın kararlarını ve son dönemde borsada yaşananları Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Borsa İstanbul yönetiminin borsayı kapatma yetkisi olduğunu söyleyen Dinç, "Yetkisini, borsada bu kadar büyük bir vurgun olmasını engelleyecek şekilde yetkisini kullanabilirdi" dedi. 

BIST yönetiminin borsayı açık tutarak da fiyat istikrarını koruyabileceğine değinen Dinç, "Bir tarafta VIOP'u kapatıp diğer tarafta pay piyasasında da fiyatların sınırlı bant içerisinde hareket etmesini sağlayarak da bu korumayı sağlamış olabilirdi" diye konuştu. 

 

Tuncay Dinç-AA.jpg
Tuncay Dinç / Fotoğraf: AA

 

"Son günü iptal edip 6-7 Şubat'ı iptal etmemek bir çelişki"

BIST yönetiminin üç gün boyunca beklediğini hatırlatan Dinç, şöyle devam etti:

Herhangi bir önlem almadan üç gün boyunca beklediler. Üçüncü gün kapatma yoluna gidildi. Çarşamba günü işlemleri iptal edildi. Bu da 'yanlışın neresinden dönersek kardır' mantığıyla yapıldı. Ancak son günü iptal edip pazartesi ve salı günkü işlemleri iptal etmemek de zaten kendi içerisinde bir çelişkidir." 

"Varlık Fonu'nun alıma gitmesi ve geri alımda stopaj şartının kaldırılması olumlu"

SPK'nın aldığı tedbirlere değinen Dinç, "Banka hisselerinin değer kazanması için Varlık Fonu'nun banka hisselerinde alıma gitmesi, geri alım yapacak şirketlere stopaj şartının kaldırılması gibi önlemler var. Bunlar bence olumlu ama bunun yanında bir süre yeni halka arzları da durdurmaları yerinde olacaktır" yorumunu yaptı.

"Çarşamba bir karar alarak takaslar engellenebilir, pazartesi-salı günleri de iptal edilebilirdi"

6-7 şubattaki işlemlerin iptal edilmemesiyle ilgili görüşünü de aktaran Dinç, şöyle konuştu:

T+2 itibariyle borsada takas gerçekleşir. Yani pazartesi günü yapılan işlemlerin takası çarşamba günü gerçekleşir. Çarşamba bir karar alınarak takaslar engellenebilirdi. Ve pazartesi, salı günleri de iptal edilebilirdi. Ama zannediyorum o anda 'Bu kadar iptal yaptıktan sonra iki gün neden açık tuttunuz' sorusuyla karşı karşıya kalacaklarını düşündükleri için de iptal etmeyi göze alamadılar.  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Tedbirlerle büyük vurgunlara izin vermemeniz gerekir"

Borsa İstanbul'da işlemlerin 20 Şubat'a kadar ertelenmesi de talepler arasındaydı ancak bu istek talep karşılık görmedi. 

"Borsalar halk açısından döviz büfesi gibi" benzetmesinde bulunan Dinç, şunları kaydetti:  

Halkımız borsadan hisse alır, paraya ihtiyacı olduğunda bozdurur ve harcamasını yapar. Borsayı uzun süre kapalı tutmanız insanların elindeki varlıkları da kullanamaması demektir. O yüzden borsaların kapatılmasına karşıyım ama açık tuttuğunuzda da bunu güçlendirici tedbirlerle yapmanız, büyük vurgunlara izin vermemeniz gerekir. En başından bu tarzı benimsemiş olsalardı bu kadar yaygara kopmaz, bu kadar çok insan muzdarip olmazdı. Bizler de bugün hala bunu tartışmazdık."

"Borsa yönetimi seyirci kaldı"

Borsa İstanbul'un ilk işlem gününde yüzde 10'a yaklaşan yükselişin, düşüşü gerçekleştirenlere büyük bir kâr yazdığını belirten eski Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, "Borsa yönetimi iki gün seyirci kaldı. O iki günde daha düşük fiyattan hisse alanlar bugün ellerindeki hisseleri çıkararak kâr imkanına kavuştular. Borsa böyle ani ve erişimin kısıtlı olduğu dönemlerde ani kâr hareketlerine olanak sağlayacak bir yapıda olmamalı. Bu imkanı sağlamaması lazımdı. Maalesef o iki gün boyunca bu imkan sağlanmış oldu. O panikle hisseler aşağı düşmüş, düşük değerlerden toplayanlar bugün ciddi şekilde kâr etmiş durumda" değerlendirmesinde bulundu. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU