Türkiye 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli art arda yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremde yaralarını sarmaya çalışıyor.

Depremzedelerin kış şartlarındaki zorlu yaşam koşullarından kurtulması herkes kendi ölçeğinde gayret gösteriyor. 

Bazı kentlerde enkaz kaldırma çalışmaları başlarken bir yandan da depremin yaşandığı 10 kentin 257 noktasında çadır kent kuruldu.

Bölgede faaliyetler devam ederken, ülkenin dört bir yanında vatandaşlar depremzedelere yardım için kenetlenmiş durumunda.

Binlerce kişi ve kurum hem yurtiçi hem de yurtdışında yardım kampanyaları düzenliyor.

Kimi çocuklar harçlıklarıyla biriktirdiği kumbaralarını, kimisi de hayvanını satarak bağışta bulunuyor. 

Yarın ise tüm televizyon kanallarından gerçekleştirilecek yayınla yardım kampanyası yayını yapılacak. 

Umre hazırlığı yapan kimi insanlar da kutsal topraklara gitmekten vazgeçerek orda harcayacakları miktardaki parayı depremzedelere bağışlamaya başladı.

Peki, umreye gitmek mi yoksa depremzedeler yardım etmek mi öncelikli olmalı?

İlahiyatçılar konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Muhtaçların yardımına koşmak üzerimize vecibedir"

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Buladı, Uluslararası Alimler Birliği'nden bir heyetle üç gündür bölgeyi dolaştıklarını söyledi.

Yurtiçi ve yurtdışında birçok kurum ve kişi depremzedeler için yardım kampanyası düzenliyor / Fotoğraf: Reuters

Deprem bölgesinde büyük bir yıkımın yaşandığını anımsatan Buladı, "Bu yüzden depremzede kardeşlerimize yardım etmek hem dini hem insani hem de milli görev ve vazifedir" dedi.

İmkanı olanların her zaman umre yapabileceğini ama şu an depremzedelerin yardımına koşmanın herkesin üzerine görev olduğunu kaydeden Prof. Dr. Buladı, "Muhtaç olanların yardımına koşmak üzerimize vecibedir. Umreden ziyade öncelikle kardeşlerimizin yardımına koşmamız daha evla, daha uygundur" diye konuştu.

"Depremzedeye yardım umreden önceliklidir"

"Kanaatime göre depremzedelere yardım etmek daha önceliklidir" değerlendirmesinde bulunan Buladı, devamında şunları kaydetti:

Farz bir görev olan haccın şartları elverişli ise yerine getirmesi gerekir. Bunu sadece nafile olarak yapılan umreler için söylüyorum. Dediğim gibi kişi ilk defa gidiyor olsa bile umreyi tehir edebilir. Bugün seferberlik günü ve kardeşlerimize yardım etme günüdür. Kişi ‘ben umreye gideceğim ama bu kardeşlerimize de gereken yardımı yapacağım' diyorsa bu da onun tercihine bırakılır ve her ikisini yapabilir."

"Aklı başında herkes bunu biliyor"

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Güler de Buladı ile benzer görüşte.

Yaşanan depremde birçok yapı hasar gördü / Fotoğraf: Getty Images

Güler'e göre umreye gitmek yerine şu an depremzedeye yardım etmek daha uygundur. Bunu söylemek illa ilahiyatçı olmak gerekmiyor, aklı başında herkes bunu biliyor. İnsanların hayatta kalma mücadelesi verirken umreye gitmenin bir anlamı olmadığını kaydeden Prof. Dr. Güler, "Depremzedelere yardım etmek esas ve birçok şeyden öncelikli olmalıdır" dedi.

"Mobil mescit diye bir ihtiyacı ortaya çıkarmak abes bir şey"

Deprem bölgesinde yapılan mobil mescitlere de değinen Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

Mesela mobil mescit ihtiyaçlar listesinde kaçıncı sıradadır. Peygamber efendimiz ‘her yer mescittir' buyurmuştur. Burada hayatta kalmak için gerekli olan ihtiyaçları göndermek yerine mobil mescit diye bir ihtiyacı ortaya çıkarmak abes bir şey. Namaz her yerde kılınabilir. O mescitleri gönderenlere söylüyorum, onun yerine insanları hayatta tutacak bir şeyler gönderin, şu an öncelikli olan öncelikli ihtiyaçlar olmalıdır." 

"Depremzedelere el uzatmak daha hayırlı ve isabetli"

Emekli müftü ve yazar İhsan Özkes de depremzedelere el uzatmanın umreye gitmekten daha hayırlı ve isabetli olduğu görüşünde.

Deprem bölgesinde hayatını kaybedenlerin cenazeleri defnediliyor / Fotoğraf: Reuters

Güzel bir ibadet olan umreye gitmenin sünnet olduğunu hatırlatan Özkes, "Ülkemiz büyük bir felaketle karşı karşıya kaldı ve belki de insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadı. Yüzbinlerce insan evsiz kaldı.10 binlerce insan hayatını kaybetti ve çok sayıda yaralı var. Çaresizlik içerisinde kıvranan ve devletin imkanlarının yanında milletin de katkılarını sunması gereken depremzedeler var" ifadelerini kullandı.

"Bir canın yaşamasına vesile olmak daha önemli"

Depremzedelere yapılacak yardımın sevabının Allah katında daha makbul ve isabetli olduğuna inandığını dile getiren Özkes, "Onun için umreye gidecek bir kişi başka zaman da gidebilir" dedi ve devamında şunları ekledi:

"Bir insanın umrede harcayacağı paranın depremzedelere harcamayı tercih etmesi, dini bilen, anlayan ve ömrünü dine vermiş biri olarak mutlaka Allah katında daha hayırlı, daha makbul olacağına inanıyoruz. Neticede bir can kurtarmanın, bir canın yaşamasına vesile olmanın, çaresizlik içerisindeki insanlara yaşam sevincine katkıda bulunmanın daha önemli olduğunu biliyoruz. Evet, içinde bulunduğumuz cumhuriyet tarihinin en büyük felaketini yaşadığımız bu olağanüstü durumda depremzedelere el uzatmanın umreye gitmekten daha hayırlı ve isabetli olduğunu söyleyebilirim."