İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Osmaniye'de özel bir hastanede tedavi gören yaralıları ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamada, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa diledi.
Hep birlikte el ele vererek bu afetin altından kalkılacağını belirten Akşener, Türkiye'nin her tarafında yaşayan her bir vatandaşın kalbinin deprem bölgesinde attığını söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Depremzedelerin sesi olmak için bölgeye geldiğini anlatan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
Benim kafamdaki, arkadaşlarımın kafasındaki siyaset tarifi şudur: Muhalefet halkın avukatıdır. Sesinizi duyar, iktidar iş görür, işi yapar, hizmeti yapar, ona bildirir. Şimdi bugün burada tamamen sizin sesinizi duyup eksik gedik nedir, ona nasıl çare olunabilir diye buradayım. Dolayısıyla bunları görüp öyle geziyorum her yeri. Bunları görüp, ilgili yerlere iletip çözüm sağlamaya gayret ediyorum. Depremin olduğu günden itibaren bölgedeki illerimizde milletvekillerimiz ve yetkililerimiz bulunuyor. Biz şu anda Türkiye'nin büyük bir sivil toplum örgütü haline dönüştük. Yani siyasi partinin dışında bir sivil toplum örgütü, yardım örgütü haline dönüştük. AFAD'ın bilgisi dahilinde valiliklerin, kaymakamlıkların yani resmi alanların bilgisi dahilinde Türkiye'nin birçok yerinde yaşayan kardeşlerimiz bizlere yardım gönderiyor, size iletilmesi için. Biz sadece o iletme işlemini yapıyoruz. Doğru yerlere varabilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye'nin her yerinden gönüllüler arama kurtarma için bize geldiler. Biz yine devletimizin bilgisi dahilinde dağıttık. General Ali Demir paşanın başkanlığında arama kurtarma için gönüllü arkadaşlar geldiler. Biz onları sevk idare etmeye çalıştık. Bir bütün halinde Türkiye burada. Türkiye'de yaşayan her bir birey burada.
"Devletimizin gücü bu otellere veya bu boş evlere gerekirse kira ödeyecek kadar da büyüktür"
1999 Marmara Depremi'ni yaşadığını, bu afette birçok akrabasını kaybettiğini dile getiren Akşener, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmesi konusunu değerlendirdi.
Depremzedelerin Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü yurtlarına yerleştirilmelerinin yanlış olduğunu savunan Akşener, şöyle konuştu:
6 kişilik bir odaya 6 kişilik bir aile götürün, aile mahremiyeti ortadan kalkar. Ailenin kendi içindeki birlikteliği ortadan kalkar. Şu kadar bir odanın içine anneyi, babayı, çocukları tıktığınız zaman olmaz. Asla bu yapılmamalıdır. Türkiye büyük bir devlettir, Türk milleti çok büyük bir millettir. Bu evlerde, otellerde bu kardeşlerimizi misafir etmek mümkündür. İnsanlarımız bila bedel bunu yapmaya hazırdır. Aynı zamanda devletimizin gücü bu otellere veya bu boş evlere gerekirse kira ödeyecek kadar da büyüktür. Biz buna varız; her bir vergi veren insan olarak.
Bu bölgede öğrenim gören 285 bin üniversite öğrencisi var. Bu bölgede okuyan öğrencilerin başka üniversitelerde aynı bölümlerde okutulmasının yolunu açmak lazım. 2 sene pandemiyle gitti. Yani uzaktan eğitim. Şimdi bir de böyle gittiği takdirde... Ben eski bir üniversite hocasıyım. Karşımda üniversite hocası arkadaşlarım duruyor. Okul aynı zamanda sadece öğrenim alanı değildir. O gençlerin başka bir biçimde eğitim alıp davranış kazanmasını sağlarlar. Hocayla birebir görüşmek başka bir şeydir. O kantinde oturmak başka bir şeydir. O binada ders görmek başka bir şeydir. Arkadaşlarınla yan yana oturmak, konuşmak, çay içmek bambaşka bir şeydir. Ben buradan yetkililere uyarıda bulunmak istiyorum. Lütfen bu işten vazgeçin.
"Anne babasını kaybetmiş çocukları devlete teslim edin"
Meral Akşener, depremzedelerin ısınma ve barınma ihtiyaçlarının acilen çözülmesi gerektiğini belirterek, özellikle kadınların tuvalet konusunda taleplerinin olduğunu bildirdi.
Depremde annesini babasını kaybetmiş çocuklara sahip çıkılmasının önemini vurgulayan Akşener, "Onları mutlaka devlete teslim edin. Ondan sonra dayısıdır, amcasıdır, teyzesidir, elbette gelir alır ama DNA testiyle almalıdır çünkü Kocaeli depreminde biz ilk 10 gün anlayamadık, çocuk çalındı, organları için, yurt dışına satılmak için çalındı. Diğerini söylemeye dilim varmıyor." ifadesini kullandı.
Akşener, deprem bölgesindeki tüm evlerin değerinin de düşeceğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
Diyelim ki 2 milyon liraysa 500 bin liraya satıp gitmeye kalkışılacak. Böyle bir yanı var bu işin. Buna engel olunması lazım. Yani satmak mecburiyetinde kalmamanız için size yardım edilmesi lazım. Değerini çok düşürerek... Bunu İzmit'te yaşadım. Yani korkup gidiyor insanlar haklı olarak. Binalarını malını mülkü satıyor. Bir de Hatay'dan başlayarak Türkiye'nin her tarafında bu parayla yer alınıp nüfus veriliyor ya. Onun derhal durdurulması lazım. Yani yabancı satışına burada da izin verilmemeli, Antep'te de izin verilmemeli, Kahramanmaraş'ta da, Adıyaman'da da bütün ilçelerde verilmemeli.
Ziyaret sırasında depremde anne, baba ve ablasını kaybeden, enkaz altından 8. saatte kurtarılan 15 yaşındaki Muhammet Mustafa Topak ile sohbet eden Akşener, "Ben senin velin olayım, tamam mı?" sorusuna "tamam" yanıtını aldı.
AA