Türkiye'nin 10 şehrinde geniş çaplı yıkıma neden olan depremin en fazla etkilediği şehirlerden biri Adıyaman oldu.
Adıyaman'daki ölü sayısı resmi rakamlara göre binin üzerinde.
Adıyamanlılar, kendilerinin "unutulduğunu" düşünüyor.
Depremin hemen ardından 100 kişilik gönüllü ekibiyle birlikte Adıyaman'a giden Osman Turan, şehirdeki durumu Independent Türkçe'ye anlattı.
Hem olumsuz hava koşulları hem de yer yer viyadük ve köprülerin yıkılması nedeniyle şehre ulaşmanın zor olduğunu kaydeden Turan, "Deprem bölgesinin içindeki ana yollar, şehirler arası yollar çok ciddi trafik altında. Buralar yönetilemiyor. Yani trafik ekipleri, jandarma, polis muhtemelen enkaz bölgesinde gayret içinde oldukları için buralarla ilgilenemiyorlar temel problemlerden birisi bu" dedi.
Elektrik, su ve gaz olmayan tek şehir merkezi Adıyaman
Yıkılan çok sayıda binanın arasında yeni binaların olduğunu ve bu binaların yapı denetim sistemine uygun olarak inşa edilmiş olmasına rağmen yıkıldığını ifade eden Turan, "Adıyaman'daki en büyük problem telekomünikasyon altyapısının çökmüş olması. Telekom binasının yıkılmasından dolayı hem sabit telefonlar hem baz istasyonları çekmiyor. Şu an elektrik, su ve gazı olmayan tek şehir merkezi Adıyaman merkez. Burada 330 bin insan yaşıyor ve bunlara elektrik, su, kanalizasyon, doğal gaz, telefon, cep telefonu gibi hizmetler verilemiyor. Ben şu anda sizinle bir mobil baz istasyonunun yanında konuşuyorum" ifadelerini kullandı.
Adıyaman'a dışarıdan gelen insani yardımların, başka şehirlerin yetkilileri, vali yardımcıları, polis, jandarma tarafından alıkonulup başka yerlere yönlendirildiğini kaydeden Turan, "Buradaki felaketin boyutu çok çok büyük. 830 apartman niteliğindeki binanın yıkıldığını tespit ettik. Resmi kayıtlara göre şu an ölü sayısı binin üzerinde. Yaptığımız görüşmede 2 binden fazla ceset olduğunu söylüyorlar" diye konuştu.
Cenazelerin toplu olarak gömülmesinin gündeme geldiğini de söyleyen Turan, "Şu an kaldırımlarda üzeri battaniyeyle sarılmış cesetler var" dedi.
Yıkılan 830 binanın 500'ünden fazlasına henüz hiç müdahale edilemediğini söyleyen Turan Adıyaman'daki durumu şu sözlerle anlattı:
Dünyanın her yerinden; Çin, Tayvan, Polonya, Bulgaristan, İran, Tunus ve Cezayir'den ekipler yetişti. Çin'den gelen ekip 24 saat dolmadan yetişti ama maalesef Ankara'dan, İstanbul'dan profesyonel ekipmanlı ekip gelmedi henüz. Adıyaman'daki bu yıkım telekomünikasyon probleminden dolayı ülke kamuoyuna, devlet mercilerine aktarılamıyor. Şehir bir 'hayalet şehre' dönüştü. İnsanlar enkaz başında. Dağıtılan yemeklerin oralara kanalize edilmesi lazım, insanlar aç.
Biz geldiğimiz süreç itibariyle yaklaşık 20 saat hiç su bulamadık. Hava soğuk. Dün gece -8'e kadar soğudu. Doğal olarak o enkazlarda canlı olma ihtimali varsa bunların soğuktan dolayı hayatlarını kaybetme ihtimalleri de var. Ölülerle ilgili bir çalışma yok. Canlı ihbarı olunca ambulanslar hareket ediyor. Biz bu henüz müdahale edilmemiş 500 enkazın altında da binlerce ölü ve yaralı olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda bunları okuyan herkesin bir özveriyle, özellikle profesyonel ekip-ekipman, jeneratör, şarjlı, hilti, şarjlı ışıldak gibi imkanlarla bu bölgeye hareket etmesini istiyoruz. Çünkü yaralar uzun yıllar sarılamayacak boyutta."
© The Independentturkish