Lübnan tarihi, İran'ın coğrafyasına yönelik saldırısına cevap veriyor

Bu cehennem projesi yıkıldığında diyeceğiz ki: Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün selam (esenlik) Lübnan üzerine olsun

Fotoğraf: AA

Dünyanın en prestijli üniversitelerinin siyaset bilimi müfredatlarında ulus veya devlet inşası başlıklı bir ders okutulur.

Dünyanın en prestijli üniversitelerinin siyaset bilimi müfredatlarında ulus veya devlet inşası başlıklı bir ders okutulur.

Bu ders ülkelerin üzerine inşa edildiği ekonomi, finans, yönetim, sosyoloji, uluslararası ilişkiler, anayasal düzenler gibi tüm temel unsurların bir karışımıdır.

Bugün Lübnan'ın şahit oldukları ise devletlerin temellerinin nasıl söküleceğine, ulusların inşasında nelerden kaçınılması gerektiğine dair örnek olması için bir ders olabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Lübnan'da Başbakan Refik Hariri suikastından bu yana yaşananların, sistematik ve titizlikle hesaplanmış bir eylem olmadığına inananlar saftır.

Bu eylemin tek bir hedefi var; Lübnan'ı Akdeniz'de İran rejiminin ileri üssü olarak yerleştirecek bir rejim kurmak için Lübnan rejimini tamamen sona erdirmek.

Siyonist düşmana direnmek ve onu caydırmak, kısır rejim, yolsuzluk ve kötü yönetimle ilgili tüm diğer söylemler, gerçekte neler olup bittiğine dair bir aldatma, kamuflaj ve yanıltma, İran'ın bir kolu olan "Lübnan Hizbullah'ı" eliyle devlet yapısının tamamen yok edilmesi sürecinden başka bir şey değil.

Hizbullah bu küçük ülkedeki ekonomik, mali ve siyasi çöküşün ana sebebi. Karar ve politikalarındaki tökezlemelere ve ciddi hatalara rağmen Lübnan kesinlikle iflas etmiş bir ülke değil.

Mevcut hükümetin 70 milyar dolara yakın olduğunu söylediği kamu borcunun boyutuna ve mali açığa rağmen, çok önemli aktif varlıklara sahip bir ülke.

Bu varlıklar, uluslararası kuruluşların gözetiminde açığın kapatılmasına, varlıkların performansının iyileştirilmesine tahsis edilebilir ve böylece devlet gelirlerinden para kazanabilir.

Güzel ülke Lübnan, bölgede en lüks turistik şehirler inşa edilse de kendine has çekici bir güzelliği olduğundan, Arap kardeşleri için bir turizm destinasyonu.

Ancak liderlerinin medyada açıkça söyledikleri gibi tüm bunlara aldırış etmeyen "Hizbullah"ın varlığı nedeniyle, Lübnan'ın borcunu kapatması, varlıklarını ve turistik çekiciliğini değerlendirmesi bir seraba dönüştü.

Hizbullah devletin kaynaklarını talan etmekte istisnasız çok ileri giden partilerle ittifak kurdu ve bunun sonucunda Hristiyan müttefiki Enerji Bakanlığı'nı devraldı.

Bugün Lübnan karanlığa gömülmüşken mali açığın önemli bir bölümünün sebebi, bu müttefikin enerji bakanlığı dönemidir.

Hizbullah buna ek olarak, siyasi karar üzerindeki kontrolü sayesinde birbirini izleyen kabinelerde Sağlık Bakanlığı gibi doğrudan yararlandığı bakanlıkların kendisine verilmesi için dayattı.

Silah zoruyla sınır kontrolünü engelledi ve böylelikle sübvansiyonlu malzeme ve uyuşturucu kaçakçılığı devam ederken, devlet gümrük gelirlerinden mahrum kaldı.

Lübnan'ın Arap ülkeleriyle ilişkilerini bozdu ve onlar da bu küçük ülkeden ve çevresinden uzaklaşmaya karar verdiler.

Hizbullah doğrudan doğruya ve yandaşları aracılığıyla yargıyı da karıştırdı, soruşturmalara müdahale etti, yargıçları tehdit etti.

Öyle ki devletlerin inşasında en önemli otorite olan yargı, prestijini ve otoritesini kaybetti.

Bu, İran'ın Lübnan'daki kolu olan ve İran Devrim Muhafızları'nın Kudüs Gücü'ndeki bir tugaydan başka bir şey olmayan Hizbullah aracılığıyla Lübnan devlet yapısının yıkılışı, buzdağının sadece görünen bölümüdür.

Hizbullah'ın yerine geçmek için fırsat kolladığı ordu gibi bir yapıdan geriye sadece birkaç sütun kaldı ve bunlar çatırdamalara ve yıkılma ihtimaline rağmen halen ayaktalar.

Hizbullah orduyu da ele geçirdiğinde, silahını orduya teslim etmesi tartışması sona erecek.

Hizbullah her zaman müttefikleri aracılığıyla önce bir nabız yoklar. İlk saldırıyı onlara bırakır, herhangi bir tepki gelmezse o zaman kendisi yakıcı saldırısını başlatır.

Burada sorun, pazar günü milletvekili Cibran Basil'in yaptığı gibi, müttefiklerinin Hizbullah'ın öncü birliği olmayı kabul etmeleridir.

Pazar günü Basil, Genelkurmay Başkanı Joseph Avn'ı Savunma Bakanı'nı almakla suçlayarak orduya yönelik saldırıyı başlattı.

Avn'ın orduya ait olan milyonlarca dolara el koyduğu ve ordunun varlıklarını elden çıkardığı suçlaması ise daha da ciddiydi.

Basil'den önce Hizbullah'ın eski müttefiki ve cumhurbaşkanlığı adayı Süleyman Frenciye, ordunun siyaset yapmasının yasak olduğunu bilmiyormuş gibi kendisinin 30 yıldır siyaset konuştuğunu, buna karşılık ordu komutanından yönelimlerini öğreneceğimiz tek bir siyasi açıklama duyulmadığını söylemişti.

Hizbullah ayrıca Merkez Bankası Başkanı'nın görev süresinin sona erip ayrılmasını bekliyor ki, Hristiyan müttefiki Cibran Basil'in yardımıyla orada da dizginleri ele geçirsin.

Merkez Bankası'nın sahibi olduğu Middle East Airlines'ı kontrol etsin ve Merkez Bankası binasındaki sımsıkı kilitli depolarda değeri 18 milyar doları aşan külçe altınları elden çıkarsın. İran'ın gözünün yıllardır Lübnan altınlarında olduğu biliniyor.

Şimdi İran'ın içi askeri saldırılara maruz kalıyor ve arkasında İsrail'in olduğu söyleniyor.

İran tehdit ediyor ama Hizbullah Lübnan'dan bu tehdidi gerçekleştirmeye cesaret edebilir mi?

Küçük İHA'lar İran'ın birçok şehrinde saldırılar düzenliyorlar. Biri İsfahan'daki bir askeri tesisi vurdu.

Cumartesi gecesi haberlerinde de (Tebriz yakınlarındaki) Azerşehr şehrinde bulunan "Şahed Salimi" sanayi kompleksinde bir patlama ve yangın olduğu bildirildi.

Bir diğer küçük İHA doğu Tahran'daki güvenlikli Paşin alanını vurdu.


İsfahan saldırısıyla ilgili ayrıntılar arttıkça, Rusya'daki üretim çabalarına ek bir ivme kazandırılan insansız hava araçları-füzeleriyle bağlantılı olsun ya da olmasın, İran'ın savunma sanayisinin zayıflığına dair daha fazla kanıt olup olmadığını bilmek ilginç olacak.

Bu konu Hizbullah'ın dikkatini dağıtıyor, hele de üst düzey ABD istihbarat yetkililerinden aktarılan bir rapora göre ülkenin merkezindeki İsfahan şehrinde bulunan askeri tesise düzenlenen insansız hava aracı saldırısının arkasında İsrail istihbarat teşkilatı (Mossad) olduğu haberi doğru ise.

Kaynaklar, The New York Times gazetesine, saldırının İsrail'in ülkenin güvenliğiyle ilgili endişelerinden kaynaklandığını söyledi.

Ukrayna'daki çatışmalar için İran'dan daha fazla silah almaya çalışan Rusya'ya potansiyel bir füze sevkiyatını önlemeyi hedeflemediğini belirtti.

Haberde olayla ilgili olarak, İsrail ile ABD arasında bir diyaloğun gerçekleştiği de belirtildi.
 


İran'daki bu gelişmeler ve Hizbullah'ın Lübnan'da kendi cumhurbaşkanı adayını empoze edememesi, Hizbullah'ın Tahran'ın direktiflerini beklemesi, Lübnan'ı morga sokması, müttefiklerinden kapıda beklemelerini istemesi gerektiği anlamına mı geliyor?

Kaldı ki tüm müttefikleri beklemekte tereddüt etmiyorlar ve kendisi ile İran'ın esen içinde yaşamaları için Lübnan'ı ölü bir ülke haline getirmek isteyen Hizbullah'ın hatırı için bıçak darbelerine maruz kalmayı reddetmiyorlar.

Peki, Irak'tan Suriye'ye geçmekte olan ve İran silahlarıyla dolu bir tır konvoyunun uçaklar tarafından hedef alınmasının ardından Hizbullah'ın tepkisi ne olacak?

Hizbullah çok meşgul, ancak Lübnan'ın boğazını sıkıp nefesi kesen eller arasında onun da elleri var ve şu ana kadar elindeki tek garantili ödül bu.

Büyük Lübnan devleti, 100 yılı aşan bir süre sonra yoğun bakıma girdi. Ölümü ilan edilmeden önce teçhizatı, ekipmanı ve silahlarıyla "Hizbullah" cumhuriyeti, o son nefesini verdikten sonra dizginleri ele almak için ortaya çıktı.

Ancak bu cumhuriyet uzun sürmeyecek ve hızla çökecek, çünkü Lübnan'da çok sayıda özgür insan var.

Yüzlerce yıldır bu toprağın sahibi onlar ve "Hizbullah" cumhuriyetine şiddetle direnecekler. Buna ilave olarak, "Hizbullah"ın İran'daki efendileri, bırakın kollarını, varlıklarını tehlikeye atan zorluklarla karşı karşıya bulunuyorlar.

Bu cehennem projesi yıkıldığında diyeceğiz ki:

Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün selam (esenlik) Lübnan üzerine olsun.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU