Bireysel silahlanmaya karşı çalışmalar yürüten Umut Vakfı, her yıl yayımladığı "Türkiye Silahlı Şiddet Haritası"nın 2022 yılına ait raporunu 31 Ocak 2022 Salı günü yayımladı.
Umut Vakfı analistlerinin haberleri günü gününe takip ederek hazırladığı rapora göre, 2022'de medyaya 3 bin 984 silahlı şiddet olayı yansıdı.
Bu olaylarda 2 bin 278 kişi öldürüldü, 4 bin 231 kişi de yaralandı.
Raporda hangi ilde kaç olay olduğu, ölen ve yaralanan sayısına ilişkin detaylı bilgiler yer aldı.
Raporda bölgelere, illere göre sıralama ve olay sayıları da var.
Doğu Anadolu son sırada
Malatya, Elazığ, Tunceli, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan, Iğdır, Bitlis, Bingöl, Muş, Van ve Hakkari illerinden oluşan Doğu Anadolu Bölgesi'nde 2021'e göre rakamlar biraz yükselse bile adli amaçla işlenen silahlı şiddet olaylarının en az oldu.
Silahlı şiddet olaylarında Marmara ilk sırada yer alırken bu bölgeyi Akdeniz, Güneydoğu, Karadeniz, İç Anadolu, Ege ve Doğu Anadolu takip ediyor.
Son sıradaki Doğu Anadolu'da 2021'de 216 silahlı şiddet olayı yaşanırken 2022'de yüzde 13,89'lık artış ile olay sayısı 246'ya ulaştı.
Bu 246 olayda 142 kişi öldü, 291 kişi yaralandı.
Ancak bu artışa rağmen bile Doğu Anadolu, silahlı şiddet olaylarında kendisinden önce altıncı sırada yer alan Ege Bölgesi'nden bile hayli geride.
2022'de Ege'de 450 olay meydana gelirken, Doğu Anadolu'da 246 silahlı şiddet olayı yaşandı.
Nüfusun azlığı tek başına olayların daha az olması sonucunu doğurmuyor
Türkiye'de halk arasında yerleşmiş kanaate göre silah merakı denilince Karadeniz Bölgesi'yle beraber doğudaki kentler gelir.
Bu algıya karşın Doğu Anadolu'nun adli amaçlı silahlı şiddet olaylarında genelde hep sonuncu çıkmasının ilk nedeni pek tabii ki nüfus yoğunluğunun diğer bölgelere göre daha az olması olarak açıklanabilir.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2021 yılı verilerine göre 6 milyon 513 bin 106 kişinin yaşadığı Doğu Anadolu, nüfus sayısında da sonucu sırada.
Türkiye'de nüfus yoğunluğu en yüksek bölge 24 milyon 899 bin 126 kişinin yaşadığı Marmara iken onu İç Anadolu, Akdeniz, Ege, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi takip ediyor.
Karadeniz Bölgesi 7 milyon 696 bin 132 kişiyle Doğu Anadolu'dan sonra nüfusu en az bölge.
Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi'nin nüfusu arasında 1 milyondan biraz fazla fark olmasına karşın Karadeniz Bölgesi 2022'de 543 olay, 262 ölü, 506 yaralı ile 7 bölge arasında dördüncü sırada.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, nüfus yoğunluğunda 8 milyon 576 bin 391 kişi ile Karadeniz'in önünde 5'inci sıradayken 2021-2022 yıllarında silahlı şiddet olaylarında 566 olay ile 3'üncü sırada yer aldı.
Buradaki olaylarda da 368 kişi öldü, 798 kişi yaralandı.
Bu sonuçlara bakıldığında tek başına nüfusunun daha az olması Doğu Anadolu'daki olay sayısının diğer bölgelere göre daha az olmasını açıklamıyor.
Çünkü Güneydoğu ve Karadeniz gibi bölgelerde sayıca daha az oldukları İç Anadolu ve Ege'den daha çok olay yaşanmış.
Bundan dolayı silahlı şiddet olaylarının Doğu Anadolu'da neden daha az yaşandığı veya neden daha az basına yansıdığını bu bölgeyi bilen, burada zamanında görev yapmış isimlere sorduk.
"Bir olay olunca hemen toplum, aileler devreye girerek uzlaşma sağlıyor"
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Van Baro Başkanı Sinan Özaraz'a göre bireysel silahlanma eğitimle ilgili bir durum.
Son dönemlerde Doğu Anadolu'da eğitim seviyesinin yükselmesinin bireysel silahlanmaya olan ilgiyi azalmış olabileceğini belirten Özaraz, bunun yanında bireyselleşmenin daha fazla olduğu metropollerde beraberinde bireysel silahlanmanın da artabildiğinin görüldüğünü söyledi.
Toplumsal yaşamın sürdüğü, aile bağlarının halen sıkı ve birbiriyle iletişim halinde olunan yerlerde silahlanmanın azaldığını ifade eden Özaraz, "Çünkü burada yaşanan olaylarda 'direkt yargıya gideyim' ya da kendim halledeyim mantığından ziyade büyükler ve ileri gelenler devreye giriyor" dedi.
Olaylara anlık müdahale edildiğini vurgulayan Özaraz, "Bir olay olduğunda toplum kişiye bırakmıyor ya da aile 'onun işi' diyerek dışında kalmıyor. Aile büyükleri anında müdahil olarak uzlaşma yolunu seçiyor. Bu da bireysel şiddetin ve olayların yaygınlaşmasını engelliyor. İnsanlar bireysel hareket etmek yerine aileyi, toplumu düşünüyor" diye konuştu.
Kentleşmenin daha fazla olduğu illerde daha fazla olay
Gerçekten de Özaraz'ın dediği gibi Doğu Anadolu'da kentleşmenin daha fazla olduğu Malatya, Elazığ ve Erzurum gibi illerde diğer bölge illerine göre olaylar ya daha fazla yaşanmış ya da daha fazla basına yansımış gibi görünüyor.
Örneğin 2022'de Malatya'da 88, Elazığ'da 50, Erzurum'da 28 silahlı şiddet olayı yaşanmışken bazısında aşiret ve büyük aile ilişkilerinin daha canlı olduğu Muş'ta sadece 1, Bingöl'de 3, Tunceli'de 3, Bitlis'te 4, Hakkari'de 8, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan'da 9, Van'da ise 13 olay yaşandı.
"Doğuda çok cinayet işlenmez"
Emekli emniyet müdürü Ali Yılmaz'a göre ise metropoller herkesin geldiği ve rantın yüksek olduğu yerler olması hasebiyle buralarda silahlı şiddet olayları daha fazla görülüyor.
"Doğu Anadolu'da zaman zaman aşiretler arası gerilimler veya terör olayları yaşansa bile asayiş olayları sık rastlanmaz" diyen Yılmaz, "Doğuda, metropollere göre çok cinayet işlenmez. Çünkü her şeyden önce akrabalık ilişkileri yaygındır. Biri öldürülürse kendi tarafından da bir kişinin öldürülebileceğini bilir. Ayrıca rant kavgası orada yok, Hakkari'de neyin rant kavgası olacak. İstanbul’da otopark kavgası çıkar, Hakkari'de çıkmaz" değerlendirmesinde bulundu.
"İşlenen suçun bedeli bireysel kalmadığından insanlar silaha son noktada sarılıyor"
Emniyet teşkilatında görev yaptığı dönemde uzun yıllar asayişte çalışan Demokrat Parti MKK Üyesi Mustafa Böğürcü de Yılmaz ile benzer görüşte.
Doğu Anadolu'da halen aşiret veya büyük aile ilişkilerinin sürdüğüne dikkati çeken Böğürcü, "Büyükşehirlerde işlenen suçların bedeli de bireysel düzeyde kalabiliyor. Doğuda işlenen bir cinayet, kan davasına dönüşebiliyor. O nedenle insanlar silaha ancak son noktada, kan davasına dönüşme riski alacak noktada sarılıyor. Her işi silahla çözmekten kaçınıyor insanlar. Belki bir kişiyi vursa sonrasında kendi ailesinden de insanların ölebileceğini hesaba katıyor" ifadelerini kullandı.
"Şeriat adıyla bilinen geleneksel aile mahkemeleri alacak verecek sorunlarını çözüyor"
Böğürcü, kimi doğu illerinde halen halk arasında kimi aşiret ileri gelenlerinin ya da din bilginlerinin araya girmesiyle "şeriat" adı verilen aile mahkemelerinin kurulduğunu hatırlatarak, "Özellikle alacak verecek konularında bunlar devreye giriyor. Arkasında aşiretin gücü olduğundan mesele bir şekilde çözülüyor. Büyükşehirlerde alacak verecek meseleleri de bireysel şiddette neden olabiliyor" diyerek sözlerini noktaladı.
"Halk şiddetten yoruldu"
Bitlis'in bilinen ailelerinden birine mensup olan sosyolog araştırmacı yazar Müfid Yüksel ise "halk şiddetten yoruldu" tespitinde bulundu.
Uzun yıllar boyunca süren terör olaylarından dolayı bölge insanının şiddetten usanmış olmasının da bireysel şiddetten uzak durma konusunda etkili olduğunu dile getiren Yüksel, "İnsanlar şiddeti en üst düzeyde yaşadı. Artık kavgadan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorlar" dedi.
"Göçler, Güneydoğu'daki sosyal yapıyı etkiledi"
Yüksel, Doğu Anadolu ile benzer bir kültürel yapıya sahip olmasına karşın Güneydoğu'daki bireysel şiddet olaylarının daha fazla olmasının nedenini buranın ülke dışından çok göç almasına, gerekse bölge içinde de yer değiştirmelerin fazla olmasına bağladı.
Yüksel, bu göç hareketliliğin Güneydoğu'daki sosyal yapıyı Doğu Anadolu Bölgesi'ne göre daha fazla değiştirdiğini söyledi.
Sosyolog Müfit Yüksel'e Güneydoğu'da terör olaylarının Doğu Anadolu'ya oranla halen fazla olmasının da bireysel şiddettin daha fazla olmasında etkili olabildiğini sözlerine ekledi.
© The Independentturkish