Brezilya'da 8 Ocak'ta kongre, başkanlık ve yüksek mahkeme binasına yapılan saldırı, 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'na yapılan saldırıyı andırıyor.
Brezilya'nın sağcı eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro, tıpkı Donald Trump'ın 2020 başkanlık seçimlerindeki yenilgisinden sonra yaptığı gibi, aylarca kaybettiği bir seçimin sonuçlarını baltalamaya çalıştı.
- 8 Ocak 2023'te Brezilya'da meydana gelen olaylar ile 6 Ocak 2021'de Washington DC'de meydana gelen olaylar arasında birçok benzerlik var. Elbette, paralellikler keskin olduğu bazı farklıklarda söz konusudur.
- Öncelikle her iki olayda yılın ilk haftasında hatta neredeyse aynı tarihte gerçekleşti.
- En önemlisi, her iki girişim de başarısız oldu.
- ABD Başkanı Donald Trump'ın destekçileri, 6 Ocak 2021'de Washington'daki Kongre Binası'nın önünde toplandı. Brezilya'nın eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun destekçileri, 8 Ocak 2023'te Brasilia'daki Brezilya Ulusal Kongre önünde bir araya geldi.
- Her iki ülkede de göstericiler sosyal medya platformları üzerinden koordine oldular. Üstelik yapılacak eylemi de saklamadılar.
- 6 Ocak saldırısı, iktidardaki başkanın seçimin iptali için baskı yapmaya devam ettiği bir Trump mitinginden kaynaklanmışken, 8-Ocak Brasília işgalinde, ülkeyi çoktan terk etmiş olan Bolsonaro'nun yeniden iktidara gelmesi için ordunun müdahale etmesini talep ediyordu.
- ABD'de Trump ve Cumhuriyetçiler kongrede üstünlüğü kaybettiği için "topal ördek" durumundayken; Brezilya'da Bolsonaro'nun temsil ettiği fikirlerin ve sağcıların kongrede ciddi bir üstünlüğü söz konusuydu.
- ABD'de Trump ve Brezilya'da Bolsonaro genel seçimden yenilerek çıkmış bir başkan, seçime hile karıştırıldığını iddia ediyor.
- Üstelik her ikisi de aynı seçim sistemiyle bir önceki dönem seçilmişti. İddia ettikleri usulsüzlük ikinci dönem başkanlık dönemini kapsıyor. Aylarca asılsız dolandırıcılık/ usulsüzlük iddialarının ardından, destekçilerinden oluşan öfkeli bir kalabalık Kongre'yi basıyor.
- Gösteriler iki ülkede de Polise saldırıyor. Ancak ciddi bir mukavemet gösterilmiyor Üstelik her iki ülkede de polisin vatandaşlara yönelik sert tutumu bilinmesine rağmen gösterilerde ölüm gerçekleşmiyor.
- Trump danışmanı Steve Bannon, hem Bolsonaro hem de Trump'a yakın bir isimdi. Seçim yenilgisinin ardından Bannon ve Trump, Bolsonaro'ya seçim sonucuna itiraz etmesini tavsiye etti. Bolsonaro'nun milletvekili oğlu Eduardo, Bannon'ın popülist hareketini destekledi. Bannon da Trump'ın 2020'deki seçim yalanlarını ve Bolsonaro'nun hileli oylama hakkındaki iddilarını güçlendirdi. Brasília'daki ayaklanmanın ardından Bannon, protestoculara "Brezilyalı özgürlük savaşçıları" adını verdi.
- ABD ve Brezilya'da göstericiler ülkenin demokratik kurumlarını tehdit ederek Meclis binasına ve salonuna zarar veriyor ve saygısızlık yapıyorlar.
- Brezilya ve Amerikan sağı arasındaki ilişki kişilerin ötesine geçiyor; aynı zamanda bir networkden de bahsedebiliriz. Ancak Brasília isyanı ile ABD'deki sağcılar arasında "resmi koordinasyon" olup olmadığı konusunda bir bilgi yok.
- Trump yanlısı protestocular 2021'de sadece Kongre Binası'na saldırırken; Bolsonaro yanlısı protestocular 2023'te başkent Brasília'daki Planalto Başkanlık Sarayı, Kongre binası (Senato ve Temsilciler Salonu) ve Federal Mahkeme Binası da saldırdılar.
Kuşkusuz Brezilya 3 kamu binasına zarar verilmesinin nedeni binaların 100'er metre yakınlıkta olmasından kaynaklanıyordu. Elbette binaların fiziki öneminden daha önce yönetsel durumu göstericilerin dikkatini diğer kamu binalarından ayırt edilmesine yol açıyor. Bolsonaro'ya hukuksal nedenlerden ötürü sürekli karşı çıkan Yargıç Moraes'in aynı zamanda Yüksek Seçim Mahkemesi başkanı olmasından ötürü Yüksek Mahkeme göstericilerin hedefi oldu.
- 6 Ocak ile 8 Ocak arasındaki bir diğer önemli fark, ABD'deki olayların aksine Brezilya'da göstericilerin asker ve polise bağlı olmasıdır.
- ABD ordusu Anayasaya sadık olduğunu gösterse de Brezilya silahlı kuvvetlerinin ve polisinin siyasi eğilimleri çok daha belirsiz. Elbette, Brezilya ordusu ve polisi isyancıların yanında yer almadılar, ancak göstericilere kasıtlı tölerans gösterdikleri hatta göstericileri destekledikleri görülüyor.
- Her iki ülkede de göstericilerin arasında evanjelik Hıristiyalar protestoların ön saflarındaydı. Gösterilerde İncil ve dini sembollerin yanı sıra, dualar ve ilahilerin söylendiği görüldü.
- ABD'deki Demokrat ve Cumhuriyetçi milletvekili ve senatör tüm kesimler saldırıyı kınarken; Brezilya'da aşırı sağcı vekiller ya sessiz kaldı veya göstericilerin barışçıl amaçlarla gerçekleştiğini açıkladılar.
- Brezilya'daki gösterilerin ardından binlerce karşı protestocu, São Paulo ve diğer şehirlerde sokakları doldurarak isyancıları kınadı ve "Af yok!" diye slogan attı. ABD ise karşı bir miting gerçekleşmedi.
- Bolsonaro, yenilgiyi kabul etmeyerek eski ABD başkanının izinden gitti ve Lula'nın göreve başlama törenine katılmadı.
- Seçim hilesi iddialarına rağmen Bolsonaro, yenilginin ardından büyük ölçüde sessiz kaldı ve Trump'ın Beyaz Saray'dayken yaptığı gibi fırtına koparan açıklamalar yapmadı.
- 6 Ocak 2021'de Trump hâlâ başkandı. Bir mitinginde destekçilerini Kongre Binası'na yürümeye ve Kongre'nin Joe Biden'ın zaferini onaylamasını durdurmaya çağırdı. Brasilia'da protesto, çok az kişinin devlet dairelerinde olduğu ve Bolsonaro'nun iktidardan çoktan vazgeçtiği bir pazar günü gerçekleşti.
- Brezilya'daki olaylar, ABD'deki olaylardan farklıdır, çünkü Bolsonaristler, Trump kültünden daha eski, Brezilya siyasi tarihine özgü Sivil-asker darbesiyle kurulan askeri diktatörlük etrafında birleşmişlerdi.
- Ancak iki olay arasında bazı bariz benzerlikler olsa da birkaç önemli yönden farklılık gösteriyorlar. ABD'deki Joe Biden'ın göreve başlamasından önce 2020 seçim sonuçlarının onaylanmasını engellemeyi amaçlarken, Brezilya'daki ayaklanma, solcu Başkan Lula da Silva'nın 1 Ocak'ta göreve başlamasından tam bir hafta sonra meydana geldi.
- Trump gibi Bolsonaro'nun da isyanı kınaması birkaç saat sürdü
Sonuç olarak Brezilya'da gerçekleşen 8 Ocak saldırısı, ABD'deki 6 Ocak kongre baskınında çok daha ciddi ve tehlikeli bir saldırıydı.
Her ne kadar ABD'deki isyan Brezilya'daki işgal girişimine göre dünyada daha fazla ses getirmiş olsa da Brezilya'daki olaylar daha yıkıcıydı.
Çünkü Brezilya'nın en büyük ve en önemli üç demokratik kurumuna saldırıldı. Yani bu, ABD'deki gibi sadece kongre binasına yönelik bir saldırı değildi.
Brezilya'daki durum aynı zamanda göstericilerin ülkeyi kontrol eden hiçbir demokratik kuruma inanmadıklarına dair bir tür mesajdı.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish