Son zamanlardaki enfeksiyon sayısındaki artış, hastanelere tekrarlanan başvurular ve yeni bir mutantın ortaya çıkmasıyla birlikte koronavirüs pandemisi dünyayı rahatsız etmeye devam ediyor.
Elbette araştırmacılar ve bilim adamlarının salgına karşı yürüttüğü savaş da devam ediyor.
Bazı araştırmacılar gözlerini denizin derinliklerine, her seferinde şaşırtmaya devam eden o mavi boşluklara çevirdi bu kez.
Böylelikle bazı deniz bitki ve hayvanlarından elde edilen doğal maddeler, son yıllarda yeni ilaçların geliştirilmesinde çok önemli bir kaynak haline geldi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
En son keşifte, bir mikrobiyolog ekibi, insan hücrelerinden kaynaklanan enfeksiyonu önleyen ve Britanya Kolumbiyası deniz süngerinden elde edilen bir madde de dahil olmak üzere doğada bulunan üç bileşen belirledi.
Bu keşif, South West News Service tarafından yakın zamanda yayınlanan bir raporda yer aldı ve bu rapor bazı bilim adamlarının deniz süngerlerinde bulunan ve insan hücrelerini enfekte eden "Kovid" ve mevsimsel grip virüslerini durdurabilen bileşenler bulunduğunu belirtti.
Hatta araştırmacılar, bitkiler ve mantarlar da dahil olmak üzere doğada yaşayan organizmaların taşıdığı, "Kovid-19" enfeksiyonunu engelleme yeteneğine sahip olan ve hücrelere çok az zarar veren 26 bileşen keşfetti.
Uluslararası araştırma ekibi, keşiflerinin, virüse karşı saldırıları tedavi etmeye yardımcı olan yeni antivirallerin geliştirilmesinin yolunu açtığına inanıyor.
Ayrıca South West News Service'e göre araştırma ekibi bileşenlerin, virüslere kıyasla daha yavaş çoğalan insan hücrelerini hedef aldığı için influenzaya ek olarak gelecekteki korona genetik mutantlarının tedavisine katkı sağlayacağını da iddia ediyor.
Ekip, bu bileşenlerin çok küçük dozlarının önemli bir etki yarattığına ve hücrelerdeki viral enfeksiyonu tamamen durdurduğuna inanıyor.
South West Haber Servisi, çalışmanın ilk ortak araştırmacısı olan Kanada'daki British Columbia Üniversitesi'nden Dr. Jimena Perez-Vargas'tan şu alıntıyı yaptı:
Bu bileşenlerin avantajı, virüsün çoğalmasını önledikleri ve hücrenin bütünlüğünü geri kazanmasına yardımcı oldukları için virüsü değil hücreleri hedeflemeleridir. İnsan hücreleri virüslerden daha yavaş gelişir, bu nedenle bu bileşenler, aynı mekanizmalar kullanılırsa gelecekteki mutantlara ve grip gibi diğer virüslere karşı koyabilir.
Antiviral Research dergisinde yayımlanan çalışmayla ilgili ekip, hastalık tedavisinde kullanılabilecek yeni antiviral ilaçlar bulmak amacıyla bitkiler, mantarlar ve deniz süngerleri dahil olmak üzere doğal kaynaklardan elde edilen 350'den fazla bileşen üzerinde çalıştığını belirtti.
Araştırmacılar, insan akciğer hücrelerini bu keşfedilen bileşenlerden yapılmış solüsyonlara daldırarak hücrelere Kovid-19 bulaştırdı.
Bu şekilde, 350 bileşenden 26'sının, akciğer hücrelerinde Corona virüsünün enfeksiyonunu tamamen durdurabildiğini buldu.
Araştırmacılar bu keşfi yapabilmek için korona virüsünün, bulaştığında hücreleri açık yeşil renge dönüştürebilen laboratuvar versiyonunu kullandı.
Bu virüs türü radyoaktif olarak nitelendiriliyor ve özel bir tarama tekniği ile tespit edilebiliyor. Ek olarak, radyoaktif virüs, bilim adamlarının binlerce bileşiği taramasını ve virüsü bir hücreden diğerine geçerken izlemesini sağlayan güçlü bir araç olarak kullanılıyor.
Bilim insanları bu bileşenleri dünyanın farklı yerlerinden topladı. Ancak Kanada'da bulunan 26 bileşen arasından üçü, en etkili bileşen olarak tespit edildi.
İlk bileşene alotaketal C ismi verildi ve Britanya Kolumbiyası'ndaki Howe Sound'da bir deniz süngerinde bulundu.
İkinci bileşen olan bafilomisin D, Britanya Kolumbiyası'ndaki Barclay Sound'dan toplanan deniz bakterilerinden oluşuyor.
Holyrine A adı verilen üçüncü bileşen, Newfoundland açıklarındaki sularda yaşayan deniz bakterilerinden elde edildi.
Ek analizler, üç bileşenin delta mutantına ve Omicron'dan yayılan bir grup mutanta karşı etkili olduğunu göstermesinin yanı sıra mevcut korona tedavilerine benzer şekilde insan hücresi canlılığı için güvenli olduğunu gösterdi.
Ne yazık ki, mevcut olan "Kovid-19" tedavilerinin çoğu, virüs evrim geçirdiği için şu anda dolaşımda olan "Omicron" mutantlarına karşı artık etkili değil. Araştırma ekibine göre, bu gerçek yeni antivirallere olan ihtiyacı vurgulamaktadır.
Bu araştırmaya göre, "bafilomisin D" bileşeni, Omicron dallı varyantı olan "BA-2" BA.2 ile savaşan bir antiviral ile şu anda mevcut olan bir burun spreyi ile birlikte alındığında işe yarıyor.
Bu keşif, diğer yaygın virüslere ek olarak Corona ile savaşabilen birden fazla ilaçtan oluşan tedavilerin önünü açtı.
British Columbia Üniversitesi'nde baş araştırmacı olan Dr. François Jean yaptıkları araştırmayla ilgili şu bilgiyi verdi:
Araştırma, Kanada ve dünya çapında büyük endişe kaynağı olan, diğer solunum yolu virüsleriyle ilişkili enfeksiyonu önleyebilen doğal ürün ilaçlarının geniş ölçekli testlerinin geliştirilmesine kapı açıyor.
Bu nedenle araştırma ekibi, önümüzdeki altı ay içinde bileşenleri hayvan modellerinde test etmeyi planlıyor.
Gerçek şu ki, bilim insanları pandeminin ilk günlerinden bu yana çok yol katetti.
Bu sebeple aşı ve bağışıklık oluşturma dozlarına ek olarak, deniz süngerleriyle bizi koruyan bir kalkan elde edeceğiz gibi görünüyor.
Peki "Kovid"in tedavisi gerçekten derin denizlerde mi yatıyor?
© The Independentturkish