HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalmayı hedeflediklerini söyledi.
Sancar, Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında soruları yanıtladı.
Kendilerinin Altılı Masa'da yer alma konusunda talebi ve politikaları olmadığını kaydeden Sancar, “Onların bir araya gelebilmeleri demokrasi adına güzel bir şeydir. Kendi aralarında farklılıklara rağmen bazı temel konularda buluşmaları olumludur. Bizimle açık diyaloğa girilsin dedik. Hakikatleri açık konuşmadıkça, hakiki siyaset üretemezsiniz, Türkiye'ye de sahici çözümler öneremezsiniz. Bizden beklenen ne? Bizi bu hamlemizle 'AK Parti'ye avantaj sağladınız' diye eleştirenler bizden ne bekliyorlar? Sesimizi çıkarmayalım mı? Bedeller ödüyoruz, eski genel başkanımız içeride, mağduriyet olarak anlaşılmasın. Bir taraf gelsin desin, 'biz şunları oluşturduk, program çizdik, idare edin, bize oy verin sonra Allah kerim'. Bu Türkiye için çıkış değil. 6'lı Masa doğrudan diyaloğa geçerse buna hayır demeyiz. Biz ikinci tura kalmayı hedefliyoruz. İkinci turun dinamikleri farklıdır, o zaman konuşulur” dedi.
“Kritik bir sürece girdik”
Kritik bir sürece girdiklerini kaydeden Sancar, “Önümüzde 4-5 ay var. Bu süreçler toplum farklı dinamikleriyle yeni yöntemler üretebilir. İnanıyorum ki, biz bu kadar açık siyaset yapmakla, sahici, hakiki ve dürüst davranmakla yeni dinamiklerin daha canlı şekilde gelmesinin yolunu açtık. Bu rejimden ve iktidardan kurtulmanın hakiki imkanlarının araştırılması ve bulunması görevini herkesin önüne koyduk. En büyük görev bize düşüyor. 2021'de belirlediğimiz çerçevede isim konuşma yoktu. Biz isim konuşmuyoruz. Hiçbir isim konuşmuyoruz. Bunu sağlayacak bir program oluşsun diyoruz. İsimle ilgili hiçbir değerlendirme yapmıyoruz” diye konuştu.
Sancar şunları kaydetti:
Biz kendi adayımızı belirleme çalışmalarını hızlandırdık. Bu çalışmalar sahada yapılıyor. Masa başında çalışan parti olmadığımızı söylüyoruz. Saha, tabanla çeşitli kuruluşların sürekli etkileşimi içinde çalışıyoruz. Biz adayımızı belirleme çalışmalarında epeyce yol aldık. Mitingimizden sonra emek ve özgürlük ittifakı olarak bir araya geleceğiz, havuz ona göre değerlendirecek. Demokrasi güçleri adını verdiğimiz güçlerle istişare edeceğiz. Bizim gündemimiz en geniş desteği alacak adayı belirlemektir. İsimler onların meselesidir, bizim meselesi değil. Cumhuriyeti, demokrasiyle buluşturacak dinamiklerle ortaya çıkarlarsa görüşme imkanımız her zaman mümkündür. Bu çalışmalara 15 ay önce başladık. Zamanlamaları tartıştık, hatta çok eleştiri aldık. Çalışmalar çok fazla 6'lı Masa'ya endeksli yürüyor diye. Oysa öyle değil. Dar bir çerçeveden, partisel çıkarları odak alan çalışma yürütmek doğru olmaz dedik. Stratejimizin gereği, hedeflerimizin icabı olanı yapıyoruz. Adayımızı çıkaracağız, dengeler sahici oluşsun, çözümler gerçekçi bakışla olsun. Bütün Türkiye'de derdi olanların çalışma yapma zamanıdır. Biz üzerimize düşen demokratik sorumluluğu sonuna kadar taşıyacağımızı ilan ettik, bundan vazgeçmeyeceğiz.
“Yüzeysel değişimlerle, tablo değişikliğiyle yeni döneme gitmenin de Türkiye için çıkar yol olmadığını söylüyoruz. Sorunlar ve krizler en dibe gelmiştir” ifadelerine yer veren Sancar, şöyle devam etti:
Yeni yüzyıla girerken bunları çözmek için fırsat doğmuştur. En derin krizler en sağlıklı çıkışları yakalayabilecek imkanları da sunuyor bize. Hakikati görmeden, buradan yalancı çıkışlarla kendimizi avutmamalıyız. Gerisine sonra bakarız. Türkiye tarihinde çok ağır faturası var. 90'lı yılları hatırlayın. Sonraki yılları hatırlayın. Köy boşaltmalar, faili meçhuller, Susurluk geldi. 99'da Helsinki zirvesinde Türkiye'nin AB'ye tam üyelik adaylığı onaylandı. Reformlar başladı. İyimserlik oluştu, peki geldiğimiz yer Susurluk'tan beter bir çeteleşme, ekonominin dibe battığı bir dönem. Aynı patinaja girme lüksü yok bu ülkenin. Bu seçimleri bu fırsat ve imkanları değerlendirmeden geçiştirirsek. Kozmetik değişimlerle hakikatleri görmeden bu seçimlere girersek 2-3 sene sonra aynı kısır döngüyü dönme ihtimalimiz yüksektir. Biz bu süreci bitirmek için her türlü çalışmayı, mücadeleyi yürüteceğiz. Bu riski önleme konusunda sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Bütün demokrasi çevreleri bu risklerin farkında olsun, olabilecek en geniş birliktelikle bu dönemden çıkış sağlansın diyoruz.
Habertürk