Halkı çoğunlukla Müslüman olan üç ülkede (Brunei, Tacikistan ve Somali) 2015 yılından itibaren yeni yıl kutlamaları yasaklanmıştır. Şöyle ki:
Tacikistan'da kamu alanlarında ve halka açık yerlerde "Noel Ağacı" süslenemez, havai fişek gösterisi yapılamaz. Sadece başkent Duşambe'de bir adet çam ağacı sembolik olarak süslenmektedir.
Somali'de Müslümanların inancını zedeleyebilecek kutlamalar gerçekleşebilir gerekçesiyle kolluk kuvvetleri sokaklarda denetim yapıyorlar.
Büyük bölümü Hıristiyan olan Birleşmiş Milletler görevlileri ile uluslararası yardım kuruluşu çalışanları ise yılbaşını evlerinde kutlayabiliyorlar. 1
Son olarak bu tür yasaklamalara 2021 yılında iktidara geçen Taliban'ın yönettiği Afganistan da eklendi.
Yukarıdaki dört ülkeyi saymazsak, halkı Müslüman olan ülkelerde ve gurbette yaşayan Müslüman topluluklar arasında da her sene Noel ve yılbaşı kutlamalarına karşı tutumun ne olması gerektiği noktasında yaygın bir tartışma yaşanıyor.
Tartışmanın daha iyi anlaşılabilmesi için batılı bir kaynaktan Noel'in tanımına bakacağız:
Noel Bayramı, her yıl 25 Aralık'ta kutlanıyor. Kutlamalar 24 Aralık'ta Noel arifesiyle başlıyor ve bazı ülkelerde 26 Aralık akşamına kadar devam ediyor. Ermeni Kilisesi mensubu bazı Doğu Ortodokslar, Noel'i Jülyen takviminde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak'ta kutluyorlar.
Noel, Hıristiyanlar tarafından 'Kurtarıcı Mesih' olarak kabul edilen Hz. İsa'nın doğum gününün geleneksel olarak kutlandığı bayram... Bu bayramın temelinde ise antik çağlardan kalma pagan ve Roma kış festivalleri olan Yule ve Saturnalia bayramları var.
Günümüzde Noel, Hıristiyan olmayanlar tarafından da kutlanan, dini esaslarından arınmış, hediye alışverişi etrafında yoğunlaşan evrensel bir bayram haline geldi. Bu değişikliğin en belirgin simgelerinden biriyse 'Noel Baba' figürü oldu.
'Noel Baba' efsanesi, Piskopos Nikola'yı konu alan Hollandalı Sinterklaas öyküsüne dayanıyor. 'Noel Baba'nın, sene içerisinde 'yaramazlık yapmayan' çocuklara hediye getirme geleneği ise İskandinav mitolojisindeki tanrı Odin'den geliyor. 2
Bizdeki tartışmanın tarihi çok daha eski zamanlara, Osmanlı'da Tanzimat-İttihat Terakki-Cumhuriyet devirlerine kadar uzanıyor.
Burada yakın dönemden bazı örnekler sunmakla yetineceğiz:
İlk örnek, 26 Aralık 2013 tarihli Vatan gazetesinden:
İslamcı çevrelerde her yılbaşı öncesi tartışma konusu olan yeni yıl kutlamaları, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İstanbul Şubesi tarafından Beyazıt Meydanı'nda protesto edilecek.
Protesto gösterisi için Noel Baba'ya yumruk atan bir afiş hazırlanırken, bildiri yayımlayan AGD üyeleri, 'Yılbaşı toplumsal bir isyandır. Ülkemizde kutlanan yılbaşı ve Noel kutlamaları yanlıştır. Müslümanlığımıza indirilen bir darbedir diye haykırıyoruz!' dediler.
Gazetenin görüşüne başvurduğu İlahiyatçı Prof. Dr. Beyza Bilgin şunları söylüyor:
…Türkiye'de yılbaşı Hz. İsa'nın doğumuna atfen değil, takvim başı olarak kutlanıyor. Bir Müslüman isterse kendine haram kılınanlardan uzak durup Hz. İsa'nın veya diğer peygamberlerin doğumunu da kutlayabilir... Yılbaşı toplumsal bir isyan değildir. Yeni yılı kutlamak inancı sakatlamaz.
Aynı gazeteye demeç veren İlahiyatçı Prof. Dr. Saim Yeprem'in kanaati de benzer biçimde:
Yeni takvim yılını kutlamanın bir sakıncası olduğunu düşünmüyorum. Hıristiyan ve putperest dünyanın Noel âdetleriyle bağlantılı kutlama yapılması durumunda dinimizce tasvip edilmeyen bir durum ortaya çıkar. Ancak ülkemizdeki kutlamaların Müslümanlık değerlerine karşı çıkmak için yapıldığını söylemek fazla abartılı bir düşünce olur.
Kur'an, Müslüman olmayanların mukaddes değerlerini aşağılamayı yasaklamıştır. Noel Baba, Hıristiyanlar için mukaddes değer taşıyorsa hakaret içeren afişlerden uzak durulması gerekir. 3
Bir başka örnek, meslektaşım Abdülhakim Günaydın'ın derlediği haber-yorumdan:
Neredeyse her sene 'Yılbaşı Batı özentisi, kutlamak doğru değil!' tartışması yaşanıyor. Yılbaşının 'haram olduğunu' anlatmaya çalışıyoruz. Hatta yılbaşında elinde tüfekle evin damında 'Noel Baba'yı bekleyen görüntüler hâlâ hafızalarda.
İsmailağa cemaatine yakınlığıyla bilinen 'Genç Hoca' isimli Twitter kullanıcısı paylaşımında aşağıdaki ifadelere yer veriyor:
'Ne acıdır ki Müslümanlara yılbaşı kutlamanın, piyango bileti almanın haram olduğunu anlatmaya çalışıyoruz! Kemalizm silindiri öyle bir geçmiş ki ümmetin üstünden, hâlâ daha enkaz halindeyiz.'
Süleymaniye Vakfı Din ve Fıtrat Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır'a göre:
'Yılbaşının Hz. İsa'nın doğumuyla bir ilgisi yoktur. Hz. İsa'nın doğduğu zaman Filistin bölgesinde hurmaların oluşmaya başladığı dönemdir ki o da ağustos gibi oluyor. Bu yılbaşı (kutlaması, geleneği) tamamen siyasidir, daha sonra dini bir ritüel haline getirilmeye çalışılmıştır.
Dinimiz piyango biletini haram kılmıştır. Ay isimleri, ayların gün sayısı vs bütün bunların hepsi siyasidir ve Batı özentisidir. Yılbaşını kutlamanın herhangi bir anlamı yok. Allah-u Teâlâ Müminin suresinde Müslümanlara boş işlerden kaçınmaları tavsiyesinde bulunmuştur.'Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsrafil Balcı da konuyla ilgili yaptığı paylaşımda itirazını şöyle dillendiriyor:
'Yılbaşı kutlamak Batı özentisi/imiş! Peki sarık, fistan, entari giymek veya küçücük kız çocuklarını yetişkinlerle evlendirmek neyin özentisi? Bırakın insanlar eğlensin, mutlu olsunlar!'
Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu da kanaatini şöyle belirtiyor:
'Yılbaşı kutlaması evrenseldir; bir dinin kültürü veya sembolü olmaktan çıkmıştır. Hz. İsa'nın doğumu olsa bile Müslüman, Yahudi ve Hıristiyanlar arasındaki ilişkileri göz önüne aldığımızda Hz. Peygamberin doğum günü olan Mevlit Kandili'ni kutlayan Müslümanlar, Hz. İsa efendimizin doğum gününün kutlanmasına neden karşı çıkıyorlar?
Bu helal veya haram noktası değil, bu mubahlar kısmında. Yani ne helal ne de haramdır…
Müslümanlar tamamen böyle şekilsel ve görüntüsel vakalar söz konusu olduğunda ucuz kahramanlık sergiliyorlar. Ancak adalet, yolsuzluk ve adam kayırma gibi yasa ve ahlâka aykırı davranışların İslam'a aykırılığı niye akıllarına gelmiyor bu dindar kesimlerin?'İlahiyatçı yazar Prof. Dr. Caner Taslaman'ın konumuz hakkındaki görüşü ise şöyledir:
'Bir şeyin haram olması için onun Kur'an-ı Kerim'de geçmesi gerekir. Peygamberimiz döneminde müşrikler ile Müslümanların giydikleri arasında büyük bir fark yoktu…
Günümüzde camilerin örnek aldığı mimari, çoğunlukla Bizans mimarisidir. Hiçbirimiz 'bu camiler olmaz, yıkılsın' diyor muyuz?
Şu an birçok kişinin giydiği ceketler, kravatlar gibi elbiseler Batı kültüründe üretilmiştir. Her gün seyredilen televizyon bile bizim kültürümüzde üretilmiş bir şey değil.
Yeni yılda insanlar takvim kullanıyorlar. O takvimde aylardan oluşan 12 bölüm var. Bunun sonuna gelindiğinde yeni bir yıl başlıyor ve bunu kutluyorlar…
Kutlanmasında ufacık bir sakınca yoktur. Bu kutlanırken İslam'da haram olan şeylere girerse o zaten haramdır' 4
Şimdi sözünü edeceğimiz örnek ise Cezayir'den:
Cezayir halkı, her yıl ocak ayında düzenlediği yılbaşını kutlama geleneğini Amazigh (Berberi) toplumunun 2972. yeni yılı vesilesiyle daha coşkulu bir şekilde kutluyor.
Cezayir hükümeti, Amazigh yılının ilk gününü diğer dini ve milli bayramlar gibi tatil ilan edince, Amazigh yılı kutlamalarıyla ilgili 'helal ve haram' tartışması İslamcılar tarafından derhal gündeme getirildi.
Buradan hareketle, 'Cezayirli kimliği' meselesi de birtakım gerginliklere yol açtı. İslamcılar karşı tarafı, 'kâfir ve müşrik' olmakla suçladılar.
Tartışma toplumu ikiye böldü: Bir yanda 'küfr ve şirk' olduğu gerekçesiyle Amazigh yılını kutlamanın caiz olmadığına dair fetva verenler, diğer yanda meselenin bu durumla alakası olmadığını düşünenler vardı…
Tarih profesörü Rabih Lunisi aynı husustaki görüşünü şöyle belirtti:
Cezayir halkı Amazigh Yeni Yılı'nı normal bir şekilde kutluyor. Tüm bu hayali savaşların kıvılcımını bir grup entelektüelin ateşlediğine inanıyorum. Arap milliyetçileri ya da İslamcılar bu fitili ateşleyenlerdendir.
Atalarımız İslam'a döndüğünden beri kimse bu kutlamayı yasaklamadı. Cezayirli din âlimleri, örneğin Abdülhamid İbn Badis gibi âlimler de bu bayramı kutlardı.
Kaynaklarımızdaki garip dini kavramların da etkisiyle bu yasak olgusu yakın zamanlarda ortaya çıktı. Ne yazık ki Peygamberimizin doğum gününün kutlanması da yasaklanmıştı. 5
Kutlamalara katılmanın "haram/günah" olduğunu söyleyen selefi, bağnaz ve tekfirci kesimlerin gerekçelerini de sıralayalım:
Yılbaşı ile Noel birbirinden farklıdır. Fakat Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden yılbaşı gecesi onlar (Hıristiyanlar) gibi eğlenmek, çam kesip evi çamla süslemek caiz olmaz.
Yalnız Hıristiyanların değil, Yahudilerin ve bütün bâtıl dinlerin ibadetlerini yapmak, onlara benzemek olur.
Kâfirlerin ibadetleri ve çirkin işleri hariç, mubah (yani ne haram ne de helal olan) âdetlerini yapmakta mahzur (sakınca) yoktur.
Noel'i kutlamak asla caiz değildir. Ancak zaruret halinde caiz olur. Mesela devletlerarası protokolde zaruret olduğu için kutlamak caizdir.
Keza, Noel ile ilgisi olmayan yılbaşında Müslüman'a tebrik yazıp yeni yılın insanlık için, Müslümanlar için hayırlı olmasını dilemek de günah değildir. Yahut (yeni yılın kutlu olsun) diyene, (seninki de kutlu olsun) demek günah olmaz…
Ebül Hafs-ı Kebir diyor ki: 'Bir kimse Allahü Teâlâ'ya 50 yıl ibadet etse bile, Nevruz gününe katılıp bir müşrike, bugünün şerefine yumurta hediye ederse kâfir olur…
Başka günlerde almadığı bir şeyi, o gün satın alırsa, Nevruz'a değer verme manasında kâfir olur. Değer vermeyip yalnız yiyip içmek için almışsa, kâfir olmaz.' (Kaynak: Dürrul Muhtar, cilt 5, sayfa 481.) 6
Yasak/haram alanını genişleten bir örneği de sunalım:
Noel Yortusunu Hıristiyan âlemiyle birlikte kutlamak da büyük günahlardan biridir. Müslümanların kaçınması gerekir... (Bkz. Celal Yıldırım, İslam Fıkhı)
Aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek ve hediyeleşmek, hindi vb almak, yemek, ziyafet çekmek, bu tür kutlamalara katılmak, o günlerde bayram niyetiyle çocuklara elbise almak ve pişirdikleri yemekleri pişirmek caiz değildir.
Yılbaşı kutlamaları için matbaa sahiplerinin davetiye, afiş, kart vb şeyleri basmaları da aynıdır. Yani bunlar sırf yılbaşına özel olarak kullanılacaklarsa, yapılıp satılmaları aynı derecede mahzurludur. Eşantiyon eşya için de aynı şey söylenir. Ancak satıcılar bizzat yılbaşını kutlamış gibi günah almazlar.
Hindi gibi sırf o günlere mahsus şeyleri, o günlerde satmak, fasıklara 'günahta yardım' anlamı taşıdığından, haram ya da tahrimen (yasakla babında) mekruhtur. Ancak alacağı para haram değildir. Haram ve günah olan o işi yapmasıdır. 7
Diyanet-Sen (Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası) Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, aynı hususta 25 Aralık 2015'te basına şunları açıklamıştı:
Toplumun genlerine kadar indirilmeye çalışılan, emperyalist ekonomi lobilerinin planlarından ibaret olan ve ne yazık ki, insanları israfa sürükleyen Noel'in bizimle bir alakası yoktur. Fakat yapılan algılar meyve vermiş. Bizden olmayanı bizimmiş gibi kutlayan bir nesil olmaya başladık.
Toplumun değer yargılarını linç eden bu düşünce şekli, bozulan kitaplarda da hak din olan Kur'an-ı Kerim'de de şu an kutlanan şekle olur emri vermez. Sırf batının ekonomi lobisine destek olarak ortaya çıkan bu sistemin birer parçası olmaksa, asla bize yakışmaz.
Hz. İsa'nın doğum günü olarak lanse edilmeye çalışılan, israfın, içkinin, fuhşun, kumarın bu günün bir parçası olarak görülmesi ne İncil'de, ne Tevrat'ta, ne Zebur'da yazar… 8
Benzer bir görüşe yine bir İslami web sitesinde rastlıyoruz:
Bayramlarında Hıristiyanları kutlama konusunda sakıncaları olan şeyler şunlardır:
İçten olmasa bile zahiren bayram münasebetiyle onlara sevinç ve mutluluk duyduğunu göstermek, onları pohpohlamak (şirin görünmek için onlara samimi olmayan iltifatlarda bulunmak) ve bayramda yaptıklarını onaylamak.
Her ne şekilde olursa olsun, Hıristiyanların bayramlarına katılan ve bayramlarında yapılanları onaylayan herkes için hüküm aynıdır, haramdır.
Tıpkı (bayram münâsebetiyle) hediye almak, sözlü olarak (bayramı) kutlamak (tebrik etmek), işi bırakmak (o günü tatil ilan etmek/yılbaşı tatili gibi), (bu güne özel) yemekler hazırlamak, bayram geleneklerinden olan oyun ve eğlence yerlerine gitmek gibi...
Niyetin iyi olması, o işi câiz kılmaz. Bu amellerin zâhiri, haram denmesi için yeterlidir.
Şeyhülislâm İbn-i Teymiyye (Allah ona rahmet etsin), 'Ahkâmu Ehli'z-Zimme' isimli kitabında şunları yazmıştır:'Bayramlarına âit olan bir şeylerde Hıristiyanlara benzemek, Müslümanlara helal olmaz. Müslümanların, bu münâsebetle ziyâfet vermeleri, hediye alıp-vermeleri, bayramın ihyâ edilmesine yardım eden (çam, mum ve hindi gibi) şeyleri satmaları, bu bayramlarda çocukların oyun ve eğlence yerlerine gitmelerini sağlamaları (buna imkân vermeleri) ve bu günde süslenmeleri (yeni giysiler giymeleri) helal olmaz…
Küfrün sembolleri olan ve onlara âit olan şeyleri kutlamak, ittifakla haramdır. Örneğin, gayrimüslim birine 'Bayramınız kutlu olsun' veya 'bu bayram ile huzur içerisinde olasınız' diyen bir Müslüman, küfürden kurtulsa bile, bunu söylemesi haramdır. Çünkü bu hareket, haça secde etmesinden dolayı onu kutlama mesâbesindedir. Hatta bu, Allah Teâlâ katında ondan daha büyük bir günah, içki içmekten, insan öldürmekten ve zinâ etmekten daha şiddetlidir.
Bayramlarının yararına olan bir şeyi Hıristiyanlara satmaları, Müslümanlara helal olmaz. Onlara et, kan ve elbise satmaları ve onlara ödünç binit (araç) vermeleri helal olmaz. Onların dininden olan bir şeyde onlara yardım edemezler. Çünkü bu davranış; onların şirkini yüceltmek, ona tâzim (ululama) göstermek ve küfürlerine yardım etmektir.
Müslüman devlet başkanlarının da Müslümanları bunları yapmaktan yasaklamaları gerekir.' 9
Prof. Dr. Ekrem Buğra'nın adını taşıyan sitede de aynı gerekçeler ileri sürülmüştür:
Ulemaya göre; gayrimüslimlere benzemek birkaç türlüdür. İnançta benzemek caiz değildir. Hatta başka dinlerin şiarına (sembollerine) hürmet etmek, mesela bilerek ve isteyerek haç takmak, Noel ve Nevruz kutlamak, reenkarnasyona (ruh göçüne) inanmak, yogaya ibadet etmek küfürdür.
Günlük âdetlere benzemek kasıtlı bir benzeme değilse, eğer duş, telefon ve trafik gibi teknik buluş gibi faydalı şeyleri kullanma söz konusuysa, bu alışkanlıklarda benzemek caizdir, bazen de lazımdır. Yılbaşı, anneler günü, pasta mumu, kravat, frenk gömleği gibi faydasız şeylerde onlara benzeme kastı yoksa caizdir. Kasıtlı ise bu caiz değildir. 10
Aşağıdaki tavsiyeler de Ahlaki Değerlerimizi Koruma Derneği (AHDER) sitesinden:
Yılbaşının, Türkiye'de de özellikle son dönemlerde gittikçe artan bir ilgiyle kutlanmakta olduğu dikkati çekmektedir.
En dindar bildiğimiz marketlerde dahi çam ağacı, Noel baba kostümleri, süs malzemeleri satılıyor, kasaplar hindi eti getiriyor, esnaflar işyerini, vitrinlerini farklı şekillerde süsleyerek yılbaşı ve Noel'e hazırlıyor.
Soruyoruz, bunlar Müslüman'a, Müslüman bir topluma yakışıyor mu? Müslümanlar neyi kutladıklarını biliyorlar mı? Elbette hayır!Biz, bunun kaynağının bizlere 100 yıldır reva görülen din cehaleti olduğunu düşünüyoruz…
Şu halde yılbaşı kutlamalarından; ağaç süslemekten, hindi alıp pişirmekten, Noel figürlerinden, tebrikleşmeden, piyango bileti alıp satmaktan, geç vakitlere kadar televizyon karşısında türlü sapkınlığı seyretmekten sakınalım. 11
Benzer bir reddiyeci anlatımı ise bir radyo yayınından aldık:
Bizdeki Kartel medyası ve sözüm ona sözde İslamcı şuursuz ve basiretsiz (istisnalar hariç) medyanın Nevruz bahar şenliği diye şen şakrak yaptıkları yayınlarla Müslümanları bu bayramı kutlamağa teşvik ediyorlar.
Onlar ki 'Zur'a şahitlik etmezler' yolundaki ayet (Furkan suresi, ayet 72) hakkında İbn Abbas, Mücahid, Ebu Aliye, Tavus, Muhammed İbni Sirin, Dahhak ve Rebi bin Enes dediler ki:'Müşriklerin bayramıdır. Mümin kullar, onların bayramlarına katılmaz!'
Hz Abdullah bin Amr r.a. dedi ki:
'Her kim, Acemlerin ülkesinden geçerse (müşriklerin toprağında ikamet ederse), onlarla beraber Nevruz ve Mihrican bayramlarını kutlar ve ölünceye kadar bu hal üzere onlara benzerse, kıyamet günü onlarla beraber haşrolur.'
Buna göre: Nevruz günü ateş yakmak, ateş üzerinden atlamak, etrafında halay çekmek, o güne mahsus şenlikte bulunmak, katılmak, alkışlamak… bunların tamamı küfür âdetidir ve haramdır. 12
Son örneğimizi Akit gazetesindeki Ali Sandıkçıoğlu imzalı bir makaleden alıntıladık:
Şu günlerde ülkemizde yılbaşını kutlamak için yoğun bir hazırlık göze çarpmaktadır. İşyerlerinde yılbaşı indirimleri (!) binlerce liralara mal olan vitrin ve baştan aşağı bina süslemeleri, gazete ilanları, şimdiden sokaklara dolaştırılıp satılmaya çalışılan hindiler...
Birçok firma tarafından gazetelere verilen çarşaf çarşaf yılbaşı ilanları. Büyük otellerde akıl almaz hazırlıklar…
Yılbaşı ve Noel'in Müslümanlar veya İslamiyet'le bir alakası var mıdır? Buna vereceğimiz cevap elbette ki hayırdır…
Yılbaşının yanında bir de Noel Baba çıkardılar. Noel, Hıristiyanlar için hayali bir efsanedir. Müslümanlar için hiçbir şey değildir…
Mevzuya bir de tasavvufi yönden bakacak olursak; İmam-ı Rabbani Müceddidi Elfi Sani Hazretleri bu hususu şöyle açıklıyor:'Hinduların bayram günlerine, ateşe tapanların Nevruz günlerine, Hıristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına hürmet etmek ve o zamanlarda onların âdetlerini onlar gibi yapmak şirk olur, küfre sebep olur.' (Mektubatı Rabbani 3/41) 13
Yukarıda bahsedilen İslami gerekçelere karşı çıkıp itiraz eden kesimlerin toplumsal bir karşılığı bulunuyor.
Sorgulama ve itiraz ise şu noktalardan başlıyor:
- Kur'an'da Hz. Muhammed'den önceki peygamberleri kabul etmenin şart olduğu yazılıdır. İslam'ın ön kabullerinden biri de peygamberlere inanmaktır. Dolayısıyla resul ve enbiyaların izinden gidenlerin dinsel, sosyal ve kültürel içerikli (doğum günü, bayram, şenlik, yortu, paskalya, şükran günü gibi) kutlamalarına "haram" diye karşı çıkmanın manası nedir? Bu tür şenliklere katılan veya beğeniyle bakan Müslümanlar niçin günah işlemiş muamelesi görüyorlar?
- Vahabi-Selefi meşrebin yaygın olduğu Körfez ülkelerinde (Birleşik Arap Emirlikleri-BAE, Kuveyt, Katar gibi) yılbaşı kutlamaları yapılıyor. Mesela Suudi Arabistan, 2020 yılını kutlamak için başkent Riyad'da resmen havai fişek gösterileri düzenledi. Kutlamalara katılanlar yeni yılı coşkuyla karşıladı ve gösterileri büyük ilgiyle izlediler. 2021'de ise Katar, BAE, Mısır, Lübnan ve Fas'ta benzer şenlikler gerçekleşti.
Acaba Körfez'deki Vahabi-Selefi Ulema, niçin itirazda bulunmadı?
İslamcı kesimin bahsedilen gerekçelendirmelerini dolaylı yoldan eleştirip sorgulayan görüşlere de yer verelim:
Tarih yazarı Sinan Meydan, "Tarihi kaynaklara göre Mekke'nin fethi, Hicri Takvim uyarınca 20 Ramazan 8'de gerçekleşmiştir. Miladi Takvim'e göre bu, 11 Ocak 630 tarihine denk geliyor. Diyanet'in resmi sitesi de bunu doğruluyor. Mekke'nin Fethi'nin 1 Ocak'ta olmasını bir kenara bırakın, o devrin Müslüman savaşçıları fetih için henüz yola çıkabilmişlerdi…" diyerek itirazını dillendiriyor.
İlahiyatçı ve yazar İhsan Eliaçık ise şöyle diyor:
Yılbaşı kutlamasına alternatif olarak Mekke'nin Fethi tarihini 1 Ocak olarak belirleyip kutlama yapanlar, kendilerince güya farklı olmaya çalışıyorlar. Aslında yılbaşına karşı bir çıkış söz konusudur. 'Biz farklıyız, biz sizden ayrıyız' demek isteniyor bu uygulamayla.
Yılbaşında günah işleniyor bunlara göre. Bu kafa yapısına bakılırsa dünyanın en korkunç şeyi bu yılbaşı kutlamasıdır! İnsanların eğlenmesi, dans etmesinden korkuyorlar…
Güya amaçları şuymuş: O gün insanlar TV seyredeceğine, ister istemez günaha gireceğine, kutlamalara katılacağına, Mekke'nin Fethi tarzı etkinliklere katılarak günahtan uzak dursunlar.
Gaye bu olunca, Mekke'nin Fethi tarihini geriye çekerek, 1 Ocak diye bir gün icat ettiler. Aslı yoktur, esasen gerek de yoktur. Sadece kimlik oluşturmak, uydurmak için bunları kullanıyorlar.
Yani bunları yapınca batılı olmuyoruz. Hâlbuki Batı çıkışlı kapitalizme zerre itiraz etmiyorlar! 14
Devamı gelecek…
Kaynakça:
1. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/uc-islam-ulkesinde-yilbasi-kutlamalari-yasaklandi/495632. 24 Aralık 2015.
2. https://tr.euronews.com/2021/12/24/noel-ve-yilbasi-kutlamalar-nedir-nasil-dogdu, Hüseyin Koyuncu, 14 Aralık 2022.
3. https://www.gazetevatan.com/gundem/yilbasi-inancimiza-aykiri-mi-595461.
4. https://www.indyturk.com/node/594011/, 31 Aralık 2022.
5. https://www.indyturk.com/node/593736/, 31 Aralık 2022.
6. https://dinimizislam.com/detay.asp?Aid=2754 sitesi.
7. https://sorularlaislamiyet.com/yilbasi-size-neyi-ifade-etmektedir-islamdaki-ve-kulturumuzdeki-yeri-nedir-yilbasi-munasebetiyle-noel, 28 Aralık 2022 güncellemesi.
8. https://www.diyanetsen.org.tr/bizden-olmayani-bizimmis-gibi-kutlayan-bir-nesil-olduk.
9. https://islamqa.info/tr/answers/947/kafirlerin-bayramlarini-kutlamanin-hukmu.
10. https://www.ekrembugraekinci.com/article/?ID=1124&tarihte-gayri-muslimlere-benzemek-ve-yilbasi
11. http://ahder.com.tr/ISLAMIN_YILBASI_NOEL_KUTLAMALARINA_BAKISI-11-makale.html.
12. http://www.radyohadis.com/?pnum=458&pt=Nevruz+kutlanmaz.
13. https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-sandikcioglu/muslumanlar-yilbasi-kutlamalarina-katilamaz-22246.html, 15 Aralık 2017.
14. https://www.birgun.net/haber/siyasal-islamcilar-cehaletten-beslenir-198171, Mustafa Kömüş, 2 Ocak 2018.
© The Independentturkish