Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ali Babacan, partisinin 21’inci eylem planı olan Temel Haklar Eylem Planı’nı, bugün DEVA Partisi Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.
Konuşmasında insan hakları konusuna değinen Babacan, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de özgürlük esas, sınırlama istisna olacak. Tereddüt halinde yorum, hep özgürlük lehine yapılacak. 85 milyonun ifade özgürlüğünü sonuna kadar koruyacağız" dedi.
"Demokrasimize sahip çıkmak adına basın özgürlüğünü güçlendireceğiz" diyen Babacan, şöyle devam etti:
Toplantı ve gösteri hakkına sahip çıkacağız. Bu, sadece muhalefette sarf edilmiş bir söz değil. Biz, bunu iktidar hedefi olarak karşımıza koyuyoruz. Milletimizin eleştirilerine asla kulaklarımızı tıkamayacağız. Mülki idare amirlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düzenlenmesine ilişkin yasaklama yetkilerini kısıtlayarak kötüye kullanmalarının önüne geçeceğiz. Tek amacımız var; vatandaşlarımızın özgürlük alanını genişletmek. Özgürlük Türkiye’ye bol gelmeyecek, özgürlük elbisesi ülkemize çok yakışacak; bunu hepimiz göreceğiz. Toplumsal barış ve eşitlik hedefliyoruz. Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkes demeden, sağcı-solcu demeden, Sünni-Alevi, inançlı-inançsız demeden herkesin eşit ve onurlu vatandaş olduğu bir Türkiye hedefliyoruz. Etnik, mezhebi, kültürel tüm çeşitliliğimizi sahipleniyoruz. Tüm Türkiye’yi tam demokrasiye davet ediyoruz. Tam demokrasi, sadece iyi niyetli bir söylem değildir, ertelenemez bir beka meselesidir. ‘Beka’ deyip duranlar, bu ülkeyi sen-ben diye ayrıştıranlar değil mi? Bu ülkenin bekası; kutuplaştırarak, vatandaşların bir kısmını elinin tersi ile iterek sağlanamaz. Türkiye’nin bekası adalettir, insan haklarıdır. Artık prangaları sökmenin vaktidir.
"Herkesin anadili, anasının ak sütü kadar helaldir"
"Biz, ülkemizde daha kapsayıcı ve kuşatıcı yeni bir vatandaşlık anlayışının geliştirilmesi gerektiğini savunuyoruz. " diyen Babacan, "Hak ve özgürlükler konuşulduğunda akla hemen anadili hakkının geldiğinin farkındayız, bu konuda da oldukça netiz. Herkesin anadili, anasının ak sütü kadar helaldir" ifadelerini kullandı.
Babacan, "Ortak ve resmi dilimiz Türkçeye ek olarak, eğitim ve öğretimde anadilinin kullanılması ve geliştirilmesi hakkının anayasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini ifade ediyoruz. Anadilinde eğitimin önündeki engellerin de kaldırılması gerektiği söylüyoruz. Yerelden gelen talepler doğrultusunda yerleşim yerleri isimlerinin de aslına döndürülmesinin, önemli bir hedef olarak önümüzde durması gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.
"Vakıf ve dernekler mevzuatında yapacağımız düzenlemelerle dini toplulukları keyfi müdahalelerden koruyacağız"
Konuşmasında, "Eylem planımızda ortaya koyduğumuz net hedeflerimizden birisi de din ve vicdan özgürlüğünü güçlendirmektir" diyen Babacan şöyle devam etti:
Özgürlükçü laiklik anlayışı neyi gerektiriyorsa biz onu yapacağız. Devletin tüm inançlara eşit yakınlıkta olduğu bir düzeni tesis etmeyi hedefliyoruz. Din ve inanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engelleri de kaldıracağız. Vakıflar ve dernekler mevzuatında yapacağımız düzenlemelerle dini toplulukları keyfi müdahalelerden koruyacağız. Tüm bu grupların şeffaf ve denetlenebilir olmalarını sağlayacağız. Kamu denetimi esas olacak ve hiçbir yapıya imtiyaz tanınmayacak. İbadethanelerin ibadet yeri olarak tanınmasının önündeki engellerden de ciddi ölçüde rahatsızız. Cemevlerini ibadethane olarak tanıyacağız. Din dersleri bakımında da müfredatta düzenlemelere gideceğiz. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini, bütün dinleri kapsayacak şekilde, nesnel ve çoğulcu bir içeriğe kavuşturacağız. Din veya inanç topluluklarının kendi din görevlilerini eğitmek üzere eğitim kurumları açmasının önündeki engelleri de kaldıracağız. Yüksek öğretim dahil, kendi din eğiticilerini yetiştirebilme imkanlarını tanıyacağız.
Independent Türkçe