Çiğdem Toker: Erdoğan'a özel bütçe yetkisine fren

“Erdoğan'a verilen yetkiyi Anayasa'ya aykırı bulan ve oybirliğiyle alınan bu kararı ilginç kılan bir boyut daha var: AYM üyeliğine atanma şekli uzun süre tartışılan İrfan Fidan'ın da imzasının olması”

Fotoğraf: AA

T24 yazarı Çiğdem Toker, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel bütçe yetkisi veren kanunu iptal etmesini değerlendirdi.

Toker, AK Parti ve MHP’nin TBMM’den geçirdiği maddedeki ifadenin "2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda yer alan genel bütçe gelir tahmini üzerinde gerçekleşen gelir kadar genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerin bütçelerine ödenek eklemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir” olduğunu hatırlattı.

“AYM, kimilerine göre günümüz koşullarında şaşırtıcı bulunan bir karar alarak bu cümleyi Anayasa'ya aykırı buldu ve iptaline karar verdi” diyen Toker, özetle şu değerlendirmeyi yaptı:

Karar, dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. İki ayrıntı, kararı yine günümüz siyasi konjonktüründe biraz daha ilginç kılıyor:

- Oybirliğiyle alınması

- Bu oybirliği kararda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevinden, bütün yüksek yargı/atama teamülleri çiğnenerek jet hızıyla AYM üyeliğine getirilen İrfan Fidan'ın da imzasının bulunması.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Toker, şöyle devam etti:

Resmi Gazete'de dün yayımlanan kararın 13 Ekim 2022'de alındığı anlaşılıyor. Kararda, CHP'nin başvururken talep ettiği, yürürlüğün durdurulması talebinin reddedildiğini okuyoruz. Gerekçe: "Koşulları oluşmadığından."

Oysa AYM, bu dosyayla ilgili ilk toplantıyı 30 Aralık 2021'de yapmış. Dosyada eksik olmadığı, yürürlüğü durdurma talebinin esas inceleme aşamasında ele alınacağı kayda geçmiş.

Şunu demek istiyorum: Bir sene önce yürürlüğe girmiş bir kanun maddesi hakkındaki yargı kararı Ekim ayında verilip Aralık ayında yayımlanmışsa, yürürlüğün durdurulmasının koşulları elbette oluşmaz…

Peki AYM'nin yürürlüğü durdurma talebini daha önce ele alıp karara bağlamasının önünde ne engel vardı? Eğer bu talebi 10-11 ay sonra değil de işin hemen başında değerlendirse ne olurdu? Yürürlüğün durdurulması talebini kabul etseydi de o Anayasa'ya aykırı bulunan "ödenek ekleme" işi o zaman durdurulsa, TBMM'nin hakkı olan 296 milyar TL'yi Erdoğan'ı imzalarıyla dağıtılmasının önüne geçilse Anayasa'ya ve hukuka uygunluk açısından daha tutarlı, daha hakkaniyetli bir tercih olmaz mıydı?

Yoksa yürürlüğü durdurma, AYM açısından "o kadar da değil" denilebilecek riskte bir karar mı olurdu?

 

T24

DAHA FAZLA HABER OKU