İngiltere, İran ordusunun bir tankeri alıkoymasının ardından Körfez’de uluslararası denizciliği koruma görevinde ABD’ye katıldı. Bu hamle bölgedeki güvenlik krizinin tırmandığını gösteriyor.

Bölgede halihazırda bulunan Kraliyet Donanması’na ait iki savaş gemisi Hürmüz Boğazı’ndan geçen gemilere eşlik eden iki ABD gemisiyle birlikte çalışacak. Dünya petrol arzının yüzde 20’si Hürmüz Boğazı’ndan taşınıyor.

İngiliz hükümet yetkilileri görevin ABD’nin kontrolü altında kalmayacağında ve zaman içinde, İngiltere'nin deniz ekiplerinden birine liderlik etmeyi teklif ettiği görevin Avrupa’nın komutasına devredileceğinde ısrarcı.

Bakanlar ayrıca, İngiltere’nin İran’a karşı tavrını değiştirmeyeceği ve Donald Trump yönetimini destekleyeceği ama izlemeyeceği konusunda da ısrar etti.

Bunun yanında bakanlar, Londra’nın Tahran’ın uluslararası güçlerle anlaşmasını desteklemeye devam edeceğinin ve İran’a karşı ABD’nin uyguladığı yaptırımları izlemeyeceklerinin altını çizdi.

Öte yandan, şu ana dek başka bir Avrupalı güç, Amerikan ve İngiliz deniz teşebbüsüne katılmadı ve bölgede İngiltere dışında bulunan tek Avrupalı savaş gemisi Fransız fırkateyni bağımsız hareket etmeye edecek.

Bir dizi Avrupalı müttefikle görüşmelerin yapıldığını belirten İngiliz hükümet kaynaklarına göre, müttefiklerin bir kısmı gelecekte Avrupa’nın yöneteceği operasyonda yer almaya ilgi duyuyor.

Fakat Fransa ve Almanya’nın da aralarında yer aldığı bazı Batılı devletler ABD öncülüğündeki görev gücüne katılmaya yönelik isteksiz olduklarını göstermişti.

İngiltere’nin göreve katılma kararı ise Stena Impero isimli İngiliz bandıralı tankere İran Devrim Muhafızları’nın el koymasından üç hafta sonra geldi. Stena Impero’nun alıkonması, Cebelitarık’ta Kraliyet Deniz Piyadeleri’nin İran’a ait Grace 1 adlı tankere el koymasının ardından yaşandı.

Körfez’deki iki İngiliz fırkateyni HMS Duncan destroyeri ve HMS Montrose fırkateyni, İngiliz bandıralı gemilere ve uluslararası nakliyata eşlik etmeye devam edecek. Hürmüz Boğazı’nın her iki yakasına konuşlanmış iki Amerikan kruvazör-destroyeri de çağrıldığında İngiliz gemilerini koruyacak.

Ancak iki ülke şimdilik farklı angajman kuralları altında çalışacak.

Savunma Bakanı Ben Wallace, “İngiltere, sevkiyatının yasa dışı tehditlerden korunmasını sağlamaya kararlı ve bu nedenle Körfez’de yeni deniz güvenlik görevine katıldık. (...) Kraliyet Donanması gemilerinin konuşlandırılması, İngiliz bandıralı gemilere olan sorumluluğumuzun bir göstergesi ve Hürmüz Boğazı’nda yaşanan sorunlara uluslararası bir çözüm bulmak için ABD’yle ve diğerleriyle birlikte çalışmayı iple çekiyoruz” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Dominic Raab, “Artan tehdit nedeniyle uluslararası nakliyatın bütününün Hürmüz Boğazı’nda gecikmesiz ilerleme özgürlüğünün güvenliğini sağlamak hayati önem taşıyor. Bu konuşlandırma güvenliği pekiştirecek ve denizciliği rahatlatacak. Amacımız uluslararası hukuka uygun biçimde bölgede denizcilik özgürlüğünü sağlamak için geniş bir uluslararası destek inşa etmek. (...) İran’a karşı yaklaşımımız değişmedi. Vaziyeti soğutmak ve nükleer anlaşmayı devam ettirmek için İran’la ve uluslararası ortaklarımızla çalışma kararlılığımızı sürdürüyoruz” diye ekledi.

Ancak İran defalarca Grace 1’in İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri tarafından alıkonmasına dair şikayetini bildirmiş, mürettebatın ve yükün serbest bırakılmasını talep etmişti.

Pazartesi Tahran’da gerçekleşen basın toplantısında konuşan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İngiltere’yi ABD'yle “ekonomi terörizmi” konusunda işbirliği yapmakla suçlamıştı.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/news/uk/politics

Independent Türkçe için çeviren: Esra Güngör