Türkiye'nin yerli otomobili Togg'un testlerinin devam ettiği şu günlerde hangi ülkelere ihraç edileceği henüz bilinmezken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) halihazırda bir tartışmaya yol açtı bile.
Bilindiği gibi KKTC'de trafik akışı sol şeritten sağlanıyor. Sol direksiyonlu Togg için, ülkenin trafik yönünün değiştirileceği iddiaları üzerine bu tartışma başladı.
Peki, "Kuzey Kıbrıs'ta Togg için trafik yönü mü değiştirilecek?", "Sol direksiyonlu Togg, KKTC'ye nasıl getirilecek?", "Togg, KKTC'de tersten mi gidecek" soruları üzerinden kamuoyu gündeminde yer alan tartışma hakkında taraflar ne diyor?
Yaşanan tartışmayla ilgili olarak KKTC'deki Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Doç. Dr. Mehmet Zeki Avcı, Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, Trafikte Güvenli Yaşam Derneği'nden Atila Aypar'la Hüseyin Sevay ve KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ile konuştuk.
"Trafiğin soldan sağa geçmesi hiç de böyle iki dudak arasında olamaz"
Konunun kamuoyunda "trafiğimiz sağa geçecek" şeklinde tartışılmaya başlandığını söyleyen Doç. Dr. Mehmet Zeki Avcı, "Ülkenin trafiği soldan gidiştir şu anda. Eğer bu değiştirmek isteniyorsa, Togg'u bir mazeret ortaya koymaya gerek yok. Ama bir ülke trafiğinin soldan sağa geçmesi hiç de böyle iki dudak arasında olamaz" dedi.
"Kuzey Kıbrıs'ta sol direksiyon tehlike arz ediyor"
Trafiğin sol şeritten aktığı Kıbrıs'ta, kullanılan araçların da sağ direksiyonlu olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Avcı, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra ülkeye ters direksiyonlu arabaların da ithal edilmeye başlandığını anlattı.
Kuzey Kıbrıs'a sol direksiyonlu araç girişinin trafik kazalarını artırdığının gözlemlendiğini belirten Avcı, şunları söyledi:
Görüldü ki hakikaten trafikte sol direksiyon tehlike arz ediyor. Sol şeritten akan, bir gidiş bir geliş yollardan arabalar geçerken solda oturan sürücü sağ tarafa doğru çıktığı anda karşıdan gelen arabayla burun buruna çarpışmalar yaşanıyor. Ve o dönemde çok yüksek patlamalar meydana geldi. Öğrenci ölümleri patladı. 1977 yılında yaşanan ölümlerin yüzde 78'i yabancı plakalı, sol direksiyonlu araçlardı. Sonra tabii ki daha güvenli trafik olabilmesi için sol direksiyon ithali yasaklandı.
"Yollarda, 74 Harbi'nde verdiğimiz şehitlerden daha çok canlar veriyoruz"
Yol güvenliğinin önemini vurgulayan Avcı, "Birincisi, yolda huzurlu araç sürmek varken, riskli bir aracı niye devreye sokuyoruz? İkincisi, Togg zaten şu anda daha Türkiye'de piyasaya çıkmadı. Belki sol direksiyon olarak da üretilecek, belki de aynı gün hem sağ hem sol direksiyonlu olarak çıkacak. Onu da bilmiyoruz. Bizim için önemli olan can güvenliğidir. Biz 74 Harbi'nde verdiğimiz şehitlerden daha çok yollarda canlar veriyoruz. Bu yollarda tehlikeli hiçbir şey istemiyoruz. İnsan canının yollarda heba olmasını istemiyoruz" şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Mehmet Zeki Avcı, "Bir araba markası için, bir ülkenin gidiş yönü değiştirmek artı ve eksilerine baktığımızda da çok mantıklı değil. Yolların yönünü değiştirmek demek, ölümlü kaza potansiyelini artırmak demektir. Zaten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yollarında üst düzey bir güvenlik sistemi yok. Biz onların düzeltilmesini beklerken bir de riskli araç grubunun bu ülkeye sokulması tamamen yanlış olur diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"GÜNSEL sağ direksiyon üretim yaparken, Togg yapamıyor mu?"
Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşanan tartışmada Togg ile KKTC'nin yerli otomobili GÜNSEL kıyaslaması da yapılıyor.
Bu da "KKTC'de üretilen GÜNSEL sağ direksiyon üretim yaparken, Togg sağ direksiyonlu üretim yapamıyor mu?" şeklinde tartışılıyor.
Peki, bu kıyaslama ne kadar doğru?
Mehmet Zeki Avcı'ya göre bu, bir Togg veya GÜNSEL tartışması değil.
Bunun bir "yanlış yöne çekme, hedef şaşırtma" olduğunu söyleyen Avcı, "Togg şu anda sol direksiyon imal edilecek olsa da eminim ileride Türkiye, belirli ülkelere satabilmek için mutlaka sağ direksiyonu da imal edecektir" ifadelerini kullandı.
"GÜNSEL ve Togg; birbiri ile rekabet eden değil birbirini bütünleyen iki Türk markasıdır"
Kuzey Kıbrıs'taki trafikle alakalı tartışmada ortaya atılan Togg-GÜNSEL karşılaştırması ile ilgi sorduğumuz soruya, KKTC'nin yerli otomobili GÜNSEL kurumu yazılı bir açıklama ile cevap verdi:
Açıklamada, "Son günlerde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde trafiğin yönü ile ilgili gündeme gelen konu; Kuzey Kıbrıs'ımız ve Türkiye'mizin yerli ve milli otomobil markaları GÜNSEL ve Togg'un kuruluşlarının çok öncesine dayanan siyasi bir tartışmanın devamıdır" denildi.
GÜNSEL tarafından Independent Türkçe'ye yapılan açıklamada, ayrıca şu ifadelere yer verildi:
GÜNSEL ve Togg; birbiri ile rekabet eden değil farklı segmentlerdeki modelleri ile birbirini bütünleyen iki Türk markasıdır. Otomotiv sektöründe Türk dünyasını temsil eden iki markanın Türkiye'miz ve Kuzey Kıbrıs'ımız başta olmak üzere dünya yollarında boy göstermesinden gurur duyarız.
Esasında bu tartışma KKTC Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'nın basına yansıyan bazı ifadeleriyle başladı.
Bakan Arıklı, halihazırda Kuzey Kıbrıs'ta kullanılan sağ direksiyonlu araçları "İngiliz sömürge dönemi mirası" olarak nitelendirdi.
Sol direksiyonlu araçların büyük bölümünün, KKTC'ye uygulanan haksız ambargolar sonucu şirketlerin distribütörlük kuramaması nedeniyle ikinci el olduğunu belirten Arıklı, "2004 yılına kadar az sayıda da olsa Türkiye'den sol direksiyon araç ithal ediliyordu. 2004'te sol iktidar döneminde trafik kazalarını artırdığı gerekçesiyle sol direksiyon araç ithalatına yasak getirildi. Biz bu yasağı kaldırmak istiyoruz" açıklamasında bulundu.
"Sapla saman birbirine karıştırıldı"
Arıklı'nın bu açıklamalarına kamuoyunda itirazlar da yükseldi. Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, Arıklı'nın sözlerine tepki gösteren isimlerden oldu.
Yarkıner, "Sapla saman birbirine karıştırıldı. Ama ne sapı biliyor ne samanı biliyor. Hiçbir şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki konu Erhan Arıklı'nın dediği gibi değildir" dedi.
KKTC'deki 21/1974 sayılı tüzüğe göre, sağ direksiyon imalatı olmayan araçların sol direksiyon olarak ülkeye getirilebileceğini söyleyen Yarkıner, "Arıklı'nın 'Togg'u getireceğim, trafiği değiştireceğim' iddiası doğru ve yasal değil" şeklinde konuştu.
"Muhtemelen yasaya aykırı araçların Ada'ya giriş izni için Togg bahanesi ortaya atıldı"
Ayrıca, şu anda KKTC'ye sol direksiyonlu araçların da getirildiğini belirten Yarkıner, bu araçların yasaya aykırı olması sebebiyle ülkeye sokulmadığını söyledi.
Yarkıner, "Muhtemelen (Bakan Arıklı) getirilen o araçlarla ilgili bazı çözümler üretmeye çalışıyor ve onun önüne Togg bahanesi atıldı. Bunlar, bizim Kıbrıs'ta sürekli yaşadığımız şeylerdir... Türkiye'den Togg araç alıp buraya getirip kayıt yapabiliyorum. Yasamızda bir engel yok. Yasamızda diyor ki 'sağ direksiyon üretimi olmayan araçlar sol direksiyon olarak ithal edilebilir.' Olay bu kadar açık ve netken bir haftadan beridir halkın moralini bozacak açıklamaların hiç gereği yok" şeklinde konuştu.
"Togg araç Kuzey Kıbrıs'a gelebilir. Hiçbir engeli yoktur" diyen Yarkıner, sözlerini şöyle sürdürdü:
Peki trafik yönü neden değiştirilecek? Karayolları trafiğin demir başıdır, değişemez. Sen nasıl değişeceksin bunu? Sen bu yolların bakımını yapmaktan bile acizsin. Tabelaları yenilemekten bile acizsin. Sen bu kadar acizken topyekun ters yüz edeceksin trafiği... Nasıl başaracaksın bunu?
Hunharca, sorumsuzca, hiçbir geçerli nedeni olmayan sözler söylüyor; bir esnafın bile yapmayacağı işleri yapıyor. Sırf Türkiye'deki mevcut iktidarın yanında kendisine bir sempati yaratsın diye... Bizi ilgilendirmez. Ben makine mühendisiyim. Emekli subayım. Hem Kuzey Kıbrıs hem de Türkiye için göğsümü seve seve siper ederim. Bize böyle ucuz milliyetçiliklerle gelmemeleri lazım. Memleketin içine ediyorlar. Canımız yanıyor artık.
Bunlar her yapamadığı işte 'Anavatan Türkiye böyle söyledi' diyor. Her beceremedikleri iş için 'Türkiye'nin talimatıyla böyle yaptık' diyor. Ben siyasetçi falan değilim. Benim babam kamyoncudur. Ben makine mühendisiyim ve üç sene boyunca trafik güvenliği için çalıştık, mevzuatlar hazırladık. Bir defa bile çağırıp 'Bu mevzuatlardan nasıl istifade ederiz' bile demedi. Bu mu vatanseverlik, bu mu milliyetçilik?
Bakan Arıklı: Şerit değişikliği gibi bir projemiz yok
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde şu anda trafikte, şerit değişikliği gibi bir projemiz yok. Yaptığımız çalışma tamamen bu ülkeye girecek olan sol direksiyonu araçların ne gibi altyapı değişikliğine ihtiyaç var; bunu anlamaya çalışıyoruz. Bununla ilgili uzmanların görüşlerini istiyoruz. Çünkü bu ülkede sağ direksiyonlu araç kullanılıyor ve bu da İngiltere, Japonya vs. gibi belli bölgelerden araç üretiminin önünü açıyor. Dolayısıyla sol direksiyonlu aracı getirirsek burada ne gibi mahsurlar var, getirmemiz halinde ne gibi altyapı değişikliklerine ihtiyaç var; bunu anlamaya çalışıyoruz" dedi.
KKTC'de "ciddi bir altyapı eksikliğinin" olduğunu belirten Bakan Arıklı, "Altyapı eksikliğini giderdikten sonra ancak bunları konuşabiliriz. Yoksa şu anda altyapımız bu kadar sıkıntı içindeyken, yollarımız bu kadar dökülüyorken, istatistiki olarak trafik kazaları sayısı ortadayken şu anda şerit değiştirme oldukça yanlış olur. Şu anda böyle bir düşünce gündemimizde yok" ifadelerini kullandı.
"Ortada henüz verilmiş bir karar yok; ideolojik bağnazlıktan kurtulmalılar"
Kamuoyunda dile getirilen iki iddia söz konusu:
Birincisi Togg'un sol direksiyon üretim olarak KKTC'ye getirilmesi amacıyla trafik akış yönünün değiştirileceği;
İkincisiyse, şu anda KKTC'ye girişi bekleyen sol direksiyon araçlara izin çıkarılması amacıyla Togg'un ortaya atıldığı.
Bakan Erhan Arıklı bu iddialara şu sözlerle yanıt verdi:
Bu karşıt görüşlü arkadaşlardan bir an evvel artık ideolojik bağnazlıktan kurtulup, meselelere ve olaylara bağnaz bir şekilde yaklaşmalarından vazgeçmelerini tavsiye ediyorum. Burada statükonun ciddi bekçileri bunlar. Ortada henüz verilmiş bir karar yok. Sadece fizibilite çalışması var. Buna rağmen, şimdiden hızlıca kıyamet kopartıyor ve meseleye ideolojik yaklaşıyorlar. İdeolojik bağnazlıkla bizim işimiz yok.
"Bu yollarda Togg'u görmek bizim en büyük arzumuzdur"
Bakan Arıklı, "Togg, Türkiye Cumhuriyeti'nin yüz akı bir projedir. Ülkeye gelmesi elbette ki bizim için oldukça önemli. Daha önce de açıklamıştım; önümüzdeki ay hükümet yetkilileri olarak Togg'u ziyaret edeceğiz. Sağ direksiyon üretme imkanları var mı, onu soracağız. Üretirlerse sıkıntı yok. Tabii üretme ihtimalleri daha fazla, çünkü ihraç edecekler. Böyle bir imkanları yoksa eğer, o zaman biz tüzükte değişiklik yaparız ve Togg'un gelişine izin veririz. Hiç de bir sıkıntı olmaz. Ama bu ülkeye Togg'u mutlak suretle kazandırmak; bu yollarda Togg'u görmek bizim en büyük arzumuzdur" ifadelerini kullandı.
"Bu siyasi bir meseledir; zorla gündem yapılmasını başka türlü okumak mümkün değil"
Kuzey Kıbrıs'taki trafik akış yönünün değiştirilmesiyle ilgili süren tartışmaya dair, Trafikte Güvenli Yaşam Derneği Başkanı Atila Aypar ile Başkan Yardımcısı Hüseyin Sevay Independent Türkçe'ye yazılı açıklamada bulundu.
İnsan hayatını ilgilendiren diğer tüm temel hususlar gibi, Kıbrıs'ın kuzeyindeki trafiğin de özel siyasi bir mesele olduğunu belirttikleri açıklamada, "Hiçbir bilimsel ve etik gerekliliği yokken, Kıbrıs'ın kuzeyindeki trafiğin yönünün soldan sağa alınmasının zorla gündem yapılmasını başka türlü okumak zaten mümkün değil" ifadelerine yer verildi.
"Türkiye'de ne varsa, Kıbrıs'ta da o olacak"
Ayrıca açıklamada, "1974 savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan 'protokoller' aracılığı ile yönetilen Kıbrıs'ın kuzeyinde trafiğin yönünün değiştirilmesi uzun yıllar önce birkaç kez gündeme getirilmesine rağmen meselenin ekonomik ve teknik boyutları böyle bir değişikliğe gidilmesinde engelleyici olmuştur. Ancak son zamanlarda Kıbrıs'ın kuzeyinde 'iki devletli çözüm' politikası ile ilgili baskı artmakta ve Kıbrıslıların onayının olmadığı bazı uygulamalarla ilgili olarak bile bir engel tanımazlık sergilenmektedir. Nitekim, 2017 yılında zamanın Türkiye Cumhuriyeti başbakanının yaptığı bir konuşmada sarf ettiği 'Türkiye'de ne varsa, Kıbrıs'ta da o olacak' sözleri Kıbrıslı Türkler üstündeki halihazırda var olan baskının iki ülke arasında 'uyum' yaratma bahane edilerek daha da artırılacağının habercisiydi. Ancak KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 'uyum' sağlanmasının temelleri çok önceden atılmıştı. Örneğin, 1986 yılına ait 'KKTC Milli Eğitim Yasası'ndaki 'Uyumluluk' maddesi (Madde 22) Kıbrıs'ın kuzeyindeki eğitim sisteminin Türkiye'deki eğitim sistemi ile 'uyum' sağlamasını zorunlu hale getirmişti" denildi.
"Trafik sistemi güçlü bir politik manipülasyon aracıdır"
Atila Aypar ile Hüseyin Sevay'ın yaptığı açıklamanın devamı ise şöyle:
Kıbrıslıların politik, ekonomik, sosyal ve kültürel iradesini yok sayarken onları aşağılayan bu gibi dayatmaların amacı yıllar içinde daha da belirgin hale gelmiştir. Bir savaş suçu olmasına rağmen, 1974 sonrası Cenevre Konvansiyonuna aykırı olarak Türkiye'den sürekli nüfus taşınarak Kıbrıs'ın kuzeyindeki demografik yapı değiştirilmektedir. Özellikle 1983 yılında Kıbrıs Türk Federe Devletinin yıkılıp yerine KKTC'nin kurulması Kıbrıs'ın kuzeyinde savaş sonrası temelleri atılmış rejimin kalıcılaştırılmasını amaçlar. Bu kalıcılaştırmayı sağlamak için ise Kıbrıs'ın kuzeyinde Türkiye Cumhuriyeti'ne tamamen bağımlı yeni bir yaşam biçimi inşa edilmesi ve böylelikle Kıbrıs'ın yerel toplumlarının Ada'da kalıcı bir barış ortamı inşa etmelerinin engellenmesi hedeflenmiştir. Dolayısı ile bu amacı gerçekleştirmek uğruna atılacak her adım mübah görülmektedir. Trafik sistemi de her bireyin yaşamını direkt etkilediği için güçlü bir politik manipülasyon aracıdır.
"Bu, politik tepkileri ölçmeye de yönelik atılan birçok adımdan sadece biri"
Belli ki, trafiğin yönünün Türkiye ile 'uyumlu' hale getirilmesinin gündem yapılması Kıbrıslıları tedirgin etmek ve aşağılamak yanında, onların nabızlarını yoklayarak verecekleri politik tepkileri ölçmeye de yönelik atılmakta olan birçok adımdan sadece bir tanesidir. Oysa hiçbir gerçekçi yaklaşım Kıbrıs'ın kuzeyindeki trafiğin yönünün Kıbrıs'ın güneyindeki trafiğin yönüyle ters hale getirilmesinin ciddi bir maddi külfetle birlikte insan hayatı ve sağlığına da mal olacak büyük bir bedel gerektireceğini göz ardı etmez. Dolayısı ile, hiçbir zorlayıcı sebep yokken, Kıbrıs'ın kuzeyini Türkiye ile daha 'uyumlu' hale getirme bahanesi ile trafiğin yönünün değiştirilmesinin gündeme taşınması rastgele atılmış bir adım değildir.
Oysa, KKTC bir trafik güvensizliği cehennemidir. Dolayısı ile, trafik güvenliğine yönelik atılması gereken birçok hayat kurtarıcı ve ciddi yaralanmaları önleyici adım bilinçli olan engellenirken trafiğin yönünün değiştirilmesinin gündem yapılmasının insani bir sebebi olamaz.
© The Independentturkish