İtalya ile Fransa'yı karşı karşıya getiren Akdenizli göçmenler meselesi

Gökçe Hubar Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Christophe Simon/AFP

İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana İtalya'nın en sağcı iktidarının başında olan Başbakan Giorgia Meloni, göçmen karşıtı söylemleriyle tanınıyor.

Kimi politologlarca post-faşist olarak nitelendirilen Fratelli d'Italia Partisi'nin başkanı olan 45 yaşındaki Meloni, 1996 yılında France 3 kanalına verdiği röportajda -1922-1943 yılları arasında İtalya'yı yöneten diktatör- Benito Mussolini'ye duyduğu hayranlığı şu sözlerle ifade etmişti:

Bence Mussolini iyi bir politikacıydı. Bu demek oluyor ki, yaptığı her şeyi İtalya için yaptı. Ve son 50 yıldır sahip olduğumuz politikacılarda bunu bulamazsınız.


Meloni'nin en önemli gündemlerinden biri, ülkesini göçmenlerden "kurtarmak", Afrika'dan Avrupa'ya geçmeye çalışan göçmenlerin bir kısmını İtalyan sularından uzaklaştırmak, yükü diğer ülkelerle paylaşmak suretiyle İtalyan halkının refahını sağlamak.

Fakat bu politika, son dönemlerde iki müttefik ülkeyi, İtalya ile Fransa'yı karşı karşıya getirdi.

Fransız STK SOS Méditerranée tarafından yönetilen ve göçmenleri taşıyan Ocean Viking gemisi Roma tarafından geri itilince, Paris buna sert tepki gösterdi.

Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, bu hareketin "insanlık dışı ve anlaşılmaz" olduğunu beyan etti.

Zira söz konusu gemi, İtalya'nın arama kurtarma bölgesinde yer almaktaydı. 

Nihayetinde, gemi içerisindeki 230 sığınmacıyla birlikte Toulon'a yanaştı.

Dokuz Avrupa ülkesi, göçmenlerin üçte ikisine ev sahipliği yapmayı taahhüt ederken, kalan üçte biri Fransa'da kaldı.

Ancak Darmanin, şu anda İtalya'da bulunan 3 bin 500 mülteciyi kabul etme planlarını askıya aldıklarını açıkladı ve göçmen yerleştirme mekanizmasındaki tüm katılımcıları benzer önlemler almaya davet etti.

Açıklamadan rahatsız olan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni bunun "saldırgan, anlaşılmaz ve haksız bir tepki" olduğunu söyledi.

Zira Roma'nın görüşüne göre, Ventimiglia'daki göçmenleri geri ittiği için Fransa iki yüzlü davranmakta idi.

Öte yandan Katolik yardım kuruluşu Caritas, Fransız sınır polisinin, çocuk göçmenlerin yaşını hile ile büyüttüğünü ve onları almamak için bu oyuna başvurduklarını iddia etti.

Yunanistan, Kıbrıs ve Malta da, İtalya ile ortak bir açıklama yaparak diğer Avrupa Birliği devletlerini sığınmacıların yükünü paylaşma konusunda yeterince çaba göstermemekle eleştirdi.

Avrupa Komisyonu Sözcüsü Anitta Hipper ise, "STK gemileri ile diğer gemiler arasında hiçbir fark olmadığını", açık denizde hayati tehlikesi bulunan insanları kurtarmak için "açık ve kesin bir sorumluluk" olduğunu söyledi.

Peki, İtalya'nın Ocean Viking gemisindeki göçmenleri kurtama ve koruma sorumluluğu var mıydı?

Uluslararası deniz hukuku ve insani hukuk prensiplerine göre, evet. 

Ancak ülkeler, hukuk kurallarını kimi zaman, politik elitlerin ve iktidarın o anki ihtiyaç, niyet ve kapasitelerine göre yeniden uyarlayabiliyorlar.

Dolayısıyla her ne kadar İtalya ile Fransa arasındaki bu gerginliğin çok uzun sürmeyeceği ve konsensüs sağlanacağını analiz etmek mümkün ise de, İtalya'nın göçmenlere karşı politikasının Meloni iktidarı döneminde sertleşeceğini öngörebiliriz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU