İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” şeklinde bir ifade kullanan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından da tepki gören AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ı sert sözlerle eleştirdi. Ünal’a “Yuh olsun, yazıklar olsun” diye seslenen Akşener, “Türkçe’de düşünemiyor musun? O senin, kapasite problemin” dedi.
"Faizle savaşıyorum masalı..."
Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “faiz karşıtı masalıyla milleti meşgul ettiğini” belirtti:
Siz, Sayın Erdoğan’ın faize karşıyım pozlarına bakmayın. Bu dünyada faizcilerin en çok sevdiği kişi, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bir yandan, “Faizle savaşıyorum” masalıyla milletimizi meşgul ederken öte yandan ne yapıyor? Milletin hazinesini, gidip tefecilerin ayaklarına seriyor. 2022 yılı bütçesinde, 240 milyar lira faiz ödemesi öngörmüşlerdi. Şimdi ne diyorlar? Faiz gideri, 330 milyar lira. Üstelik, öyle de rahat söylüyorlar ki… Arada, 90 milyar lira fark var ama bunlarda en küçük bir utanma belirtisi bile yok. Bir düşünün. O 90 milyar lirayla, neler yapılmazdı ki?… Mesela, gençlerimizin yurt sorunu çözülebilirdi. Mesela, çiftçiye gübre desteği verilebilirdi. Mesela, esnafa nakit desteği sağlanabilirdi. Ya da mesela düşük emekli maaşlarının tamamı asgari ücret seviyesine çıkarılabilirdi.
TBMM Grubu toplantımızdayız. https://t.co/PuE1hDLeNT
— Meral Akşener (@meral_aksener) October 26, 2022
"Memurları mitinge gitmeye zorluyor"
Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı ziyarete değinen İYİ Parti lideri, vatandaşların mitinge zorla getirildiğine dikkati çekti:
Ekonomik kriz almış başını gitmiş bu arkadaş hâlâ açılış peşinde… Evlerde tencereler kaynamaz olmuş, Bay Kriz hâlâ nutuk atma peşinde. Toplumsal bir çöküşün ayak sesleri artık duyulur olmuş Erdoğan hâlâ hamaset peşinde… Yazıktır, günahtır… Gittiği her yerde miting gibi açılışlar olsun istiyor. Ama vatandaş artık Bay Kriz’in mitinglerine gitmiyor. Çevresindekiler de aldıkları ballı maaşların hakkını verebilmek için talimatla işçileri, memurları, miting meydanlarına gitmeye zorluyor. Arkasında hâlâ, kalabalıklar olduğunu zannetsin istiyorlar. Tıpkı Diyarbakır’da olduğu gibi…
“Erdoğan, Kürtleri PKK’lı ilan etti”
Erdoğan’ın partisine katılan Mehmet Ali Çelebi’ye çocuk yapma tavsiyesi verirken kullandığı “Bak PKK'nın 5 tane, 10 tane, 15 tane var" şeklindeki ifadeyi eleştiren Akşener, şöyle devam etti:
Her hafta yaptıkları abuk sabuk çıkışlarla imza attıkları yepyeni rezaletlerle artık siyasetin çivisini çıkardılar. Nitekim bu durumun yansımalarına Sayın Erdoğan’ın, son haftalardaki nefret dolu hezeyan ataklarında da şahit oluyoruz. Hadi biz zaten, her haftanın olağan şüphelisiyiz de çiftçiler, kadınlar, gençler derken geçen haftanın talihli nefret objesi de, Kürtler oldu. Tuttu, bu ülkenin eşit ve şerefli vatandaşları olan Kürtleri PKK’lı ilan etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mahir Ünal’a tepki
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın sözlerine tepki gösteren Akşener, şu ifadeleri kullandı:
Ak Parti’nin, bir grup başkanvekilinin ağzından çıkan, ibretlik sözlerle gördük. Bu arkadaş, her bir cümlesi, ayrı bir patolojik vaka olan, bir açıklama yaptı. Dedi ki: “Maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet bBizim lügatımızı, alfabemizi, dilimizi, hasılı, bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe’yle, bir düşünce üretemeyiz. Sadece konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Şu rezalete bakar mısınız? Tarihi, fesli meczuplardan öğrenmiş, bir sözde entelektüelin, hezeyan dolu şu analizine bakar mısınız? Neymiş? Bu fevkalade aydın arkadaşımız çığır açıcı düşüncelerini, Türkçe dilinde üretemiyormuş. Sadece konuşabiliyormuş, ve bundan da çok müzdaripmiş… İşte size, “keşke Yunan kazansaydı” diyen ucube bir zihniyetin, Kahramanmaraş şubesi.
Akşener, şöyle devam etti:
Türkçe’de düşünemiyor musun? O senin, kapasite problemin. Çünkü düşünce üretebilmek için, öncelikle düşünebilmek lazım. Asırladır, Türkçe düşünen, Türkçe yazan ve Türkçe konuşan, nice büyüğümüz düşünmüş, eserler üretmiş. Hepsinin külliyatı ortada. Aç oku.
Siz en küçük bir düşünme yetisine sahip oldunuz da Türkçe mi size engel oldu? Siz bir kitap açıp, okumayı denediniz de alfabe mi size engel oldu? Siz bu millete, bu memlekete yararı olan, bir değer setine sahip oldunuz da Cumhuriyet mi size engel oldu? Yuh olsun! Yazıklar olsun!
Fakıbaba, resmen İYİ Parti'de
Eski Tarım Bakanı, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Eşref Fakıbaba, vekillikten ve partiden istifa ederek İYİ Parti'ye katıldı. Fakıbaba'nın rozetini grup toplantısında İYİ Parti lideri Meral Akşener taktı. Fakıbaba kürsüden yaptığı konuşmada özetle şunları kaydetti:
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün insan ve vatan sevgisiyle kurduğu bu eşsiz cumhuriyette kardeşçe birlik ve beraberlik içinde yaşayacağımız, hak ve adaletin işleyeceği günler inanıyorum çok yakın.
Bugün; milletime hizmetkarlık yapmak için siyasete yeni başlamış gibi heyecan ve büyük bir azimle güne çok daha iyi başladağımı damarlarıma kadar hissediyorum. Çünkü; bugün milletime yapacağım hizmet rezervini gördüğüm İYİ PARTİ ailesine katıldım. Yolumuz ve bahtımız açık olsun. pic.twitter.com/hMxwRh3eOc
— Dr. Ahmet Eşref FAKIBABA (@aefakibaba) October 26, 2022
Mahir Ünal’ın ifadeleri
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş 8. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı’nda konuşan yaptığı konuşmada, cumhuriyet rejimini harf devrimi üzerinden eleştirmişti.
Ünal, “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye'de yaşanmıştır. Mesela Fransız devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao'nun Çin kültür devrimidir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” görüşünü savunmuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de partisinin dünkü grup toplantısında, isim vermeden Ünal’ı sert sözlerle eleştirmişti. Bahçeli, Ünal’ın tutumunu “özgüven eksikliği” olarak yorumlamıştı:
Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıllık Türk tarihinin ana güzergahından kategorik bir kopuş, kesif bir ayrılış, keskin bir sapış olarak görülemeyecek, asla gösterilemeyecektir. Yani Cumhuriyet şerefli geçmişimizin bir antitezi değildir. Cumhuriyet’in Türk kültürüne, Türk diline, düşünme setlerimize zarar verdiğini iddia edenler talihsiz, tarifsiz ve temelsiz bir yanlışın pençesindedir. Önyargıların hükmüyle, ideolojik katılıklarla Cumhuriyet’in anlaşılması ve anlatılması mümkün değildir. Bugünkü Türkçe’mizle düşünce oluşturamayacağımızı söylemek gerçekleri çarpıtmaktır, nesnel gelişmelere aykırıdır, dilimizi karalamaktır, nihayetinde özgüven eksikliğidir.
Ünal ise sözlerinin çarpıtıldığını iddia etmişti.
Independent Türkçe