Şule Çet’in geçtiğimiz yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirişinin ardından 15 Mayıs’ta görülen ikinci duruşmada, “Olay yeri kamera görüntülerinin uzman kişilere gönderilerek sanıkların olay sonrası konuşmalarının tespit edilmesine” karar verildi.
Ancak Çet’in şüpheli ölümüne ilişkin davada tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın olaydan 18 dakika sonra ofisten çıkıp asansöre bindiği anların deşifresi, uzman eksikliğinden gerçekleştirilemedi.
Bilirkişi raporu neden gecikti?
Şule Çet’in ailesinin avukatı Umur Yıldırım, Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada öncelikle bilirkişi raporunun gecikmesine dikkat çekti:
Keşif, 17 Haziran’da oldu. Mahkeme 21 gün süre verdi, yani Temmuz’un 8’ine kadar. Duruşma tarihi ise 10 Temmuz’du. Mahkemenin amacı, bilirkişi raporunun duruşmaya yetişmesini sağlamaktı. Ancak bilirkişi, Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda çalıştığı gerekçesiyle çekildi. Bakanlıkta çalışmak bilirkişiliğe engel değil. Bilirkişi çekilmesinden dolayı da rapor yetişmedi. Aslında bilirkişi raporunun 3. celseden önce yetişmesi gerekliydi.
“Emniyet ve TRT’de dudak okuma uzmanı bulunamadı”
Avukat Yıldırım, bilirkişiye ek olarak dudak okuma uzmanı atanacağını ancak Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ile TRT’de bu konuda uzman bulunamadığından sürecin uzadığını belirtti:
Keşifteki 3 kişilik bilirkişiye ek olarak bir de dudak okuma uzmanı atanacak. Önce Emniyet’e yazı yazıldı. Onlar ‘Bizde bu tarz bir uzman yok’ dedi. Sonra aynı yazı, TRT’ye gönderildi. Onlar da kendilerinde dudak okuma uzmanı olmadığı yanıtını verdi.
“MEB’e bağlı İşitme Engelliler Okulu’nun yanıtın bekliyoruz”
Umur Yıldırım davanın seyrine ilişkin şu bilgiyi verdi:
Şimdi ise Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı İşitme Engelliler Okulu’ndan yanıt bekleniyor. Kurumlar, durumun ehemmiyeti nedeniyle ilk ya da ikinci haftada cevap veriyor, bekletmiyorlar. İşitme Engelliler Okulu’nun yanıtını bekliyoruz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İşitme Engelliler Okulu’nda da dudak okuma uzmanı bulunamazsa ne olacak?
Avukat Umur Yıldırım, “Adli Tıp Kurumu’na bağlı dudak okuma uzmanları var, oradan neden istenmedi?” sorusuna “Diğer iki kurumdaki (EGM ve TRT) uzmanların daha yeterli olacağı düşüncesiyle böyle hareket edilmiş olabilir” yanıtını verdi.
Yıldırım, MEB’e bağlı İşitme Engelliler Okulu’nda da dudak okuma uzmanı bulunamaması halinde davanın seyrine ilişkin ise “Cevap olumsuz olursa, dosyanın çözüme kavuşturulması için Adli Tıp Kurumu’ndan ya da dışardan dudak okuma uzmanı aranacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Avukat Yıldırım: Görüntüler çok net
Şule Çet’in ailesinin avukatı, bu davanın Türkiye’de emsal teşkil ettiğine dikkat çekti:
Davada dudak okumaya başvurularak, Türkiye’deki ceza dosyalarında bir ilk yaşanıyor. Kamera açısı da görüntüler de çok net. Bu konuda uzman kişinin görüntüleri deşifre edememesi gibi bir durum söz konusu değil. Her şey çok net.