ABD'nin boğulma ısrarı

Dünya, ABD'nin geleceğini görmek için kasım ayını bekliyor. Boğulmaya devam edecek mi? Yoksa çıkarlarının geri kalanını kurtarması mümkün mü?!.

Fotoğraf: Reuters

Tüm işaretler ve göstergeler, Demokratların mevcut çizgilerinde ve dış politikalarında ısrar etmesi halinde ABD'nin Körfez'deki ve diğer yerlerdeki müttefiklerinden kopacağını gösteriyor.

Suların boyunlarına kadar yükseldiğini ve bu politikanın yerel durumu olumsuz bir şekilde etkilediğini görmelerine rağmen, boğulmaya kararlılarmış gibi aynı yönde yüzmekte ısrar ediyorlar. Ne dik kafalılık ama!

Aynı yönde ilerlemek için bariz bir çaba içinde solcu medya, Biden yönetimine Körfez ülkeleri de dahil olmak üzere tüm müttefiklerden daha da uzaklaşması için baskı yapıyor.

Solcu medyanın yazıları ve gazete ve televizyon haberleri, Biden'a petrol üreten ülkelerle ilişkileri kesmediği ya da üzerlerindeki güvenlik örtüsünü çekerek onları cezalandırmadığı için yöneltilen suçlamalarla dolu!

Değişkenlerin farkında olmama ısrarı bu yönetimin bariz bir özelliğidir. Tamamen ABD'nin yerel açısından bakmak yönetimin en büyük hatalarından biridir.

Biden yönetimi açısından Körfez ülkeleri dış politikalarını Cumhuriyetçilerin Biden'ı kızdırmalarına yardımcı olmak için oluşturuyor! ABD'ye nispet olsun diye Çin ve Rusya'ya yöneliyor.

Evrenin nasıl da kendi etraflarında döndüğünü düşünüyorlar ama. Bu yüzden Dışişleri Bakanı Blinken, "ABD liderliğinin olmadığı bir dünya olmayacak!" dedi.

Biden'ın açıklamaları, düzeltilmesi gereken tek açıklamaydı. Şimdi buna dışişleri bakanının açıklamaları da eklendi.

Petrol üreten ülkeleri bırakın, ABD'nin en yakın müttefiklerine bakın. Avrupa'ya bakın, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ülkelerinin hükümetlerine bakın. ABD, bu ülkelerin halklarını hükümetleriyle karşı karşıya getiriyor.

İngiltere, Fransa ve Almanya patlamak üzere. Kaos ve huzursuzluk diz boyu. Avrupa hükümetleri çöküyor.

Yine de Biden yönetimi NATO lideri olarak, Avrupa vatandaşları üzerindeki etkisine bakmadan dikte ettiği politikaya hükümetleri uymaya zorlamaya kararlı.


Biden yönetimi kendi çıkarlarını bu insanların çıkarlarının önüne koyuyor ve bedelini ödeyen onlar oluyor.

Onlara dört kat pahalıya gaz satıyor. Avrupa ekonomisi aleyhine de olsa Ukrayna'ya verilen desteğin devam etmesinde ısrar ediyor.

Avrupa kaos tehdidi altında, ki bu Rus tehditlerinden daha tehlikeli bir şey.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Müttefikleri unutun. ABD'nin kendi içine bakın. Bu yönetimin performansı anketlerde dibi görüyor.

ABD'lilerin yaklaşık yüzde 70'i Biden'ın performansından memnun değil.

Enflasyon, işsizlik, kötü hizmetler, polis bütçelerinde kesinti, suç oranında artış, benzin ve motorin fiyatlarında artış...

Bütün bu başarısızlıklar ortada ancak Biden şaşkın, çevresinde olup bitenlerden bihaber, ne söyleyeceğini ve ne yapacağını bilmiyor!


Bu yönetim, dünya yeryüzündeki en büyük devletin başkanını kürsüde nereye gideceğini bilmeyip boşluğa selam verirken gördüğünde ABD'nin itibarına gelen lekeyi dikkate almadı!

Körfez ülkelerinin dışında Biden'ın tehdit ettiği Mısır var. Mısır'ın dışında kendi çıkarlarına aykırı olan bir ittifaka girmesi için zorladığı Hindistan var.

Onun dışında elinde nükleer bomba olmasının bir hata olduğu söylediği Pakistan var.

Kim kaldı? İran. Bu ülkeyle ilişkileri tamamen kesmekten kaçınıyor ve İran silahlı insansız hava araçları (SİHA) Rusya'ya tedarik edildiğinde bile delil olmadığını söyleyerek İran'ı kınamaktan sakınıyor.

Halbuki bu SİHA'lar çıplak gözle görülüyor ve içlerinden düşürülenler Ukraynalıların elinde mevcut.
 


İşin ironik yanı bu SİHA'lar Suudi Arabistan ve Abu Dabi'ye saldıran SİHA'ların aynısı.

Her iki durumda da, İran rejimine aşırı tolerans gösterilmesi ABD'nin dış politikasının nereye doğru gittiğini gösteriyor.

Bir şeylerin ayan beyan ortada olmasına ve Biden'ın belirlediği hedeflerin ABD çıkarlarına yönelik tehlikesinin açığa çıkmasına rağmen Biden'ın bu hedeflerde ısrarcı olması, boğulmakta ısrar etmekten farksızdır.


Özetle; kimin eziyet çektiğini, acı çektiğini ve mevcut Amerikan yönetiminin arkasında bıraktığı zararı azaltmaya çalıştığını biliyor musunuz?

Onlarca yıldır politikalarını, çağlar boyunca uluslararası ittifaklar yaparak ABD çıkarlarını korumak üzerine inşa eden ABD askeri kurumları. Şimdi bu yönetim gelip onlarca yıldır yapılan her şeyi yok ediyor.

Askeri yetkililer, Biden'ın açıklamalarının yol açtığı zararı azaltmak ve karşı tepkilerden kaçınmak için her seferinde müttefiklere bir takım güven verici açıklamalar yapmak zorunda kalıyor.

Dünya, ABD'nin geleceğini görmek için kasım ayını bekliyor. Boğulmaya devam edecek mi? Yoksa çıkarlarının geri kalanını kurtarması mümkün mü?!.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU