Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi ve Taraflar Konferansı toplanıyor

Dr. Baran Bozoğlu Independent Türkçe için yazdı

6-18 Kasım 2022 tarihleri ​​arasında Mısır'da gerçekleştirilecek olan, Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi ve Taraflar 27. Konferansı, Paris Anlaşması'nı yerine getirmek için ülkeler arasında yeni bir dayanışma arayışında / Görsel: un.org

Kasım ayına geldik, yine bir Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi gerçekleştirilecek.

Geçen yıl Birleşik Krallık'ın başkanlığında İskoçya'nın Glasgow kentinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı (COP26) 2 hafta boyunca toplanmış ve önemli kararlar almıştı.

Bu sene 6-18 Kasım 2022 tarihlerinde Mısır'ın Sharman El-Sheiki kentinde 27'ncisi düzenlenecek. 


Farklı ülkelerin pavilyonları ile çalışmalarını paylaştığı, dünyanın dört bir yanından konuya ilgi duyanların, uzmanların, firmaların, sivil toplum kuruluşlarının tartışmalar yaptığı bir "etkinlik" de olan taraflar zirvesinin kapalı oturumlarında dünyanın, toplumların geleceğine dair ülke temsilcileri müzakereler yapıyor. 

Geçen yıl yapılan toplantıda sadece ülkeler değil örneğin ulaşım sektöründe çalışan şirketlerin de ortak kararlar alarak duyurdukları bir gündemi de yaşadık.

Tek başına bir uluslararası şirketin bir ülkenin birkaç katı büyüklükte ekonomileri yönettiğini düşünecek olursak, iklim değişikliğine dair mücadelede yatırımcıların da daha kararlı adımlar atması kaçınılmaz… 

COP 26'da ormansızlaşmaya karşı, elektrikli araç kullanıma dair, methan gazının azaltımına odaklanan ve kömür kullanımının azaltımına vurgu yapan kararlar ve deklerasyonlar yayımlanmıştı.

Her toplantıda ve sonrasında birçok hedef ve niyet beyanı ülkeler tarafından yapılıyor. Ancak uygulama ve sonuca geldiğimizde bu konuda yetersizlikler olduğunu görüyoruz. 

Kaldı ki, hali hazırda, ülkeler bu şekilde söylediklerini, imzaladıklarını yerine getirmezlerse, bırakın Paris İklim Anlaşması'nın hedefi olan dünya ortalama sıcaklığının sanayi devrimine göre 1,5 derece artışta sabitlenmesini, 2,4-2,7 derecelik artışların bu yüzyıl bitmeden gerçekleşeceğini modellemelerde görebiliyoruz. 


Öte yandan, dünya, toplumlar ve siyaset ne yazık ki durağan, ön görülebilir değil.

Rusya-Ukrayna savaşı ve ardından oluşan enerji krizi, hali hazırdaki dünyada yaşanan ekonomik sarsıntılar 2015 koşullarında onaylanan Paris iklim Anlaşması'nın uygulanmasında sorunlar yaratmaya yetiyor…

Bir yandan da her kriz yeni fırsatları da yanında getiriyor. Şu anda Avrupa kıtasında enerji verimliliği, tüketimin azaltılarak kontrol altına alınması herhalde hiç bukadar gündemde olmamıştı.

Doğalgaz krizinde iklim krizinin baş aktörlerinin hemen kömürlü termik santrallere yönelmeyi tercih ettiğini de not etmekte yarar var. Bunu başka bir yazıda tartışacağız. 


Peki, Mısır'da yapılacak COP 27 zirvesinden ne bekleniyor? 

COP 27 ne yazık ki savaşın gölgesinde, olumsuz ekonomik koşulların ve enerji ve gıda krizinin ortasında gerçekleşecek.

Bu nedenle tartışmaların odağında bu konular da yer alacaktır, resmi gündem dışında… 

Öte yandan, 234 uzmandan oluşan ve bilimsel bir kurul olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin 6. Raporu yakın zamanda tahmin edilenden daha büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu bilimsel verilerle ortaya koydu.

Bu rapor ışığında, dünya ortalama sıcaklığının 1,5 derece artışla sınırlandırılması için sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum, iklim değişikliğine dair taahhüt edilen finansman koşulları, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin kayıp ve zararlarına dair yapılacak destekler, Paris İklim Anlaşması'nın da içeriğinden dolayı, ana gündemler olacak.

ABD'de de başkanlık seçimlerinden sonra göreve gelen Biden, Trump'ın inkar politikasının tersine konuyu sahiplendiğini gösterdi.

COP 26 zirvesinde ABD'nin yoğun katılımında da bunu gördük. ABD heyeti toplantılarda daha pozitif, sorununun çözülmesine odaklı bir tarzla hareket ettiklerini gördük.

Fosil yakıt tarafında tavır takınan Avusturalya'nın COP 27'de farklı tavır takınacağını ön gören çevreler var bunun nedeni Avustralya'nın yeni ve daha güçlü hedefler belirlemesi olarak açıklanıyor.

Ülkelerin ulusal katkı beyanlarını (NDC) COP 27 öncesinde açıklaması da bekleniyor ki bazı ülkeler bu açıklamalara başladı.

Ülkemiz de bu konuda bir güncelleştirme çalışması yapıyor, yakında açıklanacağını umut ediyoruz. 


Mısır'ın ev sahipliğinde ve başkanlığında yapılacak COP 27 zirvesi öncesinde Mısır Bakanı Rania Al Mashat uygulanabilir politikalar ve uygulamaya yönelik çabalara hedeflendiğini açıklamıştı.

Yerinde bir açıklama çünkü yeterince durum tespiti yapıldı ve hedef belirleme, politika konuşma çalışması yapıldı…

Artık somutlaştırma zamanı, uygulamaları değerlendirme, iyi örnekleri büyütme zamanı. 


İklim değişikliğine uyuma yönelik finansmanın 2025'de iki katına çıkartılması planlanmıştı.

COP 27'de bu finansmanın nasıl sağlanacağı, hibe olarak mı yoksa kredi olarak mı gerçekleştirileceği de tartışılacak. 

Diğer yazılarımda COP 27'de gündeme gelecek konulara daha da detaylı değineceğim.

Geçen yıl Glasgow'da İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneğimiz adına Türkiye Pavilyonunda bir panel düzenlemiştik.

Bu yıl da yine Mısır'da 8 Kasım'da ülkemizdeki iyi uygulamaları anlatacağımız bir paneli organize ediyoruz.

COP 27'nin ilk gününden itibaren tartışmaları ve gelişmeleri takip etme fırsatım olacak. Buradan da paylaşmaya devam edeceğim.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU